9786054054817
420803
https://www.tdedkitap.com/makber
Makber
180.00
"Hayat, kime ne zaman merhamet edecegi, hangi çocugunun ne zaman basini oksayacagi belli olmayan bir anneydi. Ne zaman ne kadar süt verecegini bilemedigimiz koca memeli bir anne...Gözünü bile kirpmadan sütüne zehir katacak kadar hain ve memesinden kan çikarma pahasina süt verecek kadar sefkatli… Iri memelerinin üstünde yatirdigi yavrusuna huzur verdigi gibi, ayni memelerle bogabilirdi de onu. Hangi yavrusu ona güvenebilir ya da ona güvenmeden nefes alabilir ki? Emdigi bu memeden zehirlenmeyi göze almayan çocuklari, açliktan ölmeyi pesin kabul edenlerdir. Bu asüfte annenin kör çocuklari, onun bir tarafini görmezler: Ya güven veren kismini ya da hain kismini. En acili çocuklari onlardir: Saf güvene kananlarla, hiç güvenmeme tabutuna girenler..." (kitaptan) "Dar bir koridora elindeki Muharrem'e daha siki tutunarak girdi. Bes alti tas basamagi hep birlikte indiler. Basamaklar bu gördügünden baska her türlü heyecana alisikti. Gelin hamami için gelmis taze gelinin heyecanina; kirk hamamina gelmis logusanin sevincine ve kirki çikmis bir insan yavrusunun minik kalbinin atisina; ogluna kiz aramak için merdivenleri inen kadinin merakli bakislarina; ilk defa boy abdesti alacak genç bir bedenin ürpertisine; samur kasli, cilveli, fidan boylu, gül dudakli tellagiyla beraber halvete çekilmek için gelen oglancinin askina; evliya kurnasinda dua edip dilek tutacak yasi geçkin kizin umuduna; meslegini birakan bir genelev kadininin kirklanarak ruhunu temizlerken hissettigi ferahliga; su gibi gidip su gibi gelsin diye hamama gelen askere gidecek delikanlinin nisanlisina döktügü gözyaslarina ve daha birçok insan haline alisikti basamaklar. Ama bunu anlayamadilar… Taslarin görmüs geçirmis deliklerinden âdeta merakla yukari bakan gözler firladi. Sag taraftaki hamam kapisina gelene kadar belki bir asir geçti. Kapinin önündeki küçük asma, taslarin çigliklarini duymusçasina merakla bakti gelenlere." "Gözü pek bir ruh çözümlemesi romani." -Selim Ileri-"Mumcu bu kez anne rahmiyle hamam arasindaki bagi irdeliyor irdelemesine ama insanin içini acitarak. Insanin geçmisi, bugünü ve yasadigi anla hiç korkmadan hesaplasmasini sagliyor." -Nena Çalidis, Cumhuriyet-"Edebiyatimizi bir hastalik gibi saran "metropol manzaralari"ndan kurtulmak isteyenler için bir siginak Makber." -Iclal Kubilay, Kitap-lik-"Makber'i okurken zaman zaman dehsete düsüyoruz, bazen fisiltilarla akip gidiyor olan biten. Bunca arka arkaya gelirken her sey, birden soguyor terimiz üzerimizde." -Bilge Atay, Varlik-"Makber oldukça kisa bir anlati ama yazarin gezindigi alan hayat kadar genis. Mumcu kitabinda toplumsal baglami çok da belirgin olmayan bir hikâye anlatiyor. Bu hikâye bugüne dair olmasa da zamansiz. Çünkü yasama ve ölüme, tesadüfe ve kadere, iyilige ve kötülüge, sevgiye ve nefrete, bilgiye ve cehalete dair; yani insana dair." -Pinar Kaynar, Virgül-"Belli bir okur kitlesi olan yazarlardan Cem Mumcu, Makber adli ilk romaninda modern hayatin hizini, ölümünü ve sahiciligini sorguluyor." -Göksan Göktas, Aktüel-"Kim söylemisti hatirlamiyorum, "Insana ait hiçbir sey beni sasirtmaz". Bu cümleyi çok seviyorum. Evrenin de her an genlestigini, yayildigini düsünürsek, bizler kendi çevremizden biraz olsun siyrilip olana bütünden bakmayi artik ögrenmeliyiz, diyorum. Eminim Makber'in satirlari size bu yolculukta iyi bir rehber olacaktir." -Bahar Korçan, Hürriyet Kelebek-"Doguma ve ölüme dair, hayattaki bosluklara dair pek çok sey var Makber'de." -Cengiz Erdinç, Sabah Aktüel Pazar-"Cem Mumcu Makber adli kitabinda ölüm vasitasiyla hayata methiyeler düzüyor. Makber adeta bir hamamin içinde yasayan karakterleriyle "durma, sakin olma" hissi yaratiyor." -Yasemin Yurtman, Tempo- (Tanitim Bülteninden)-Aradigimiz o tek, ilk ve son cevap...Bilmek istedigimiz, anlamak istedigimiz, çözmek istedigimiz ne? Kendi içimizde, sevgilimizin gözlerinde, dogmus veya dogacak çocuklarimizda, televizyonda, sinemada, gazetelerde, dergilerde, kitaplarda aslinda neyi ariyoruz? Ayrintilar mi merak ettigimiz? Yoksa bü
"Hayat, kime ne zaman merhamet edecegi, hangi çocugunun ne zaman basini oksayacagi belli olmayan bir anneydi. Ne zaman ne kadar süt verecegini bilemedigimiz koca memeli bir anne...Gözünü bile kirpmadan sütüne zehir katacak kadar hain ve memesinden kan çikarma pahasina süt verecek kadar sefkatli… Iri memelerinin üstünde yatirdigi yavrusuna huzur verdigi gibi, ayni memelerle bogabilirdi de onu. Hangi yavrusu ona güvenebilir ya da ona güvenmeden nefes alabilir ki? Emdigi bu memeden zehirlenmeyi göze almayan çocuklari, açliktan ölmeyi pesin kabul edenlerdir. Bu asüfte annenin kör çocuklari, onun bir tarafini görmezler: Ya güven veren kismini ya da hain kismini. En acili çocuklari onlardir: Saf güvene kananlarla, hiç güvenmeme tabutuna girenler..." (kitaptan) "Dar bir koridora elindeki Muharrem'e daha siki tutunarak girdi. Bes alti tas basamagi hep birlikte indiler. Basamaklar bu gördügünden baska her türlü heyecana alisikti. Gelin hamami için gelmis taze gelinin heyecanina; kirk hamamina gelmis logusanin sevincine ve kirki çikmis bir insan yavrusunun minik kalbinin atisina; ogluna kiz aramak için merdivenleri inen kadinin merakli bakislarina; ilk defa boy abdesti alacak genç bir bedenin ürpertisine; samur kasli, cilveli, fidan boylu, gül dudakli tellagiyla beraber halvete çekilmek için gelen oglancinin askina; evliya kurnasinda dua edip dilek tutacak yasi geçkin kizin umuduna; meslegini birakan bir genelev kadininin kirklanarak ruhunu temizlerken hissettigi ferahliga; su gibi gidip su gibi gelsin diye hamama gelen askere gidecek delikanlinin nisanlisina döktügü gözyaslarina ve daha birçok insan haline alisikti basamaklar. Ama bunu anlayamadilar… Taslarin görmüs geçirmis deliklerinden âdeta merakla yukari bakan gözler firladi. Sag taraftaki hamam kapisina gelene kadar belki bir asir geçti. Kapinin önündeki küçük asma, taslarin çigliklarini duymusçasina merakla bakti gelenlere." "Gözü pek bir ruh çözümlemesi romani." -Selim Ileri-"Mumcu bu kez anne rahmiyle hamam arasindaki bagi irdeliyor irdelemesine ama insanin içini acitarak. Insanin geçmisi, bugünü ve yasadigi anla hiç korkmadan hesaplasmasini sagliyor." -Nena Çalidis, Cumhuriyet-"Edebiyatimizi bir hastalik gibi saran "metropol manzaralari"ndan kurtulmak isteyenler için bir siginak Makber." -Iclal Kubilay, Kitap-lik-"Makber'i okurken zaman zaman dehsete düsüyoruz, bazen fisiltilarla akip gidiyor olan biten. Bunca arka arkaya gelirken her sey, birden soguyor terimiz üzerimizde." -Bilge Atay, Varlik-"Makber oldukça kisa bir anlati ama yazarin gezindigi alan hayat kadar genis. Mumcu kitabinda toplumsal baglami çok da belirgin olmayan bir hikâye anlatiyor. Bu hikâye bugüne dair olmasa da zamansiz. Çünkü yasama ve ölüme, tesadüfe ve kadere, iyilige ve kötülüge, sevgiye ve nefrete, bilgiye ve cehalete dair; yani insana dair." -Pinar Kaynar, Virgül-"Belli bir okur kitlesi olan yazarlardan Cem Mumcu, Makber adli ilk romaninda modern hayatin hizini, ölümünü ve sahiciligini sorguluyor." -Göksan Göktas, Aktüel-"Kim söylemisti hatirlamiyorum, "Insana ait hiçbir sey beni sasirtmaz". Bu cümleyi çok seviyorum. Evrenin de her an genlestigini, yayildigini düsünürsek, bizler kendi çevremizden biraz olsun siyrilip olana bütünden bakmayi artik ögrenmeliyiz, diyorum. Eminim Makber'in satirlari size bu yolculukta iyi bir rehber olacaktir." -Bahar Korçan, Hürriyet Kelebek-"Doguma ve ölüme dair, hayattaki bosluklara dair pek çok sey var Makber'de." -Cengiz Erdinç, Sabah Aktüel Pazar-"Cem Mumcu Makber adli kitabinda ölüm vasitasiyla hayata methiyeler düzüyor. Makber adeta bir hamamin içinde yasayan karakterleriyle "durma, sakin olma" hissi yaratiyor." -Yasemin Yurtman, Tempo- (Tanitim Bülteninden)-Aradigimiz o tek, ilk ve son cevap...Bilmek istedigimiz, anlamak istedigimiz, çözmek istedigimiz ne? Kendi içimizde, sevgilimizin gözlerinde, dogmus veya dogacak çocuklarimizda, televizyonda, sinemada, gazetelerde, dergilerde, kitaplarda aslinda neyi ariyoruz? Ayrintilar mi merak ettigimiz? Yoksa bü
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.