9789750818486
458777
https://www.tdedkitap.com/madam-arthur-bey-ve-hayatindaki-her-sey-1
Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey
12.80
Mine Sögüt yeni romaninda birbirinden ilginç insanlari, tuhaf hayat hikâyeleriyle birlikte kapkara bir ortamda anlatiyor, hepsini Kara Yali'da birbirine dügümlüyor: Kara Yali'da gizlenen Madam Arthur Bey, eski fotograflarin izinde romanini yazan Olcayto Ran, yanginlarin ve ölümlerin dilsiz kadini Maria, eski sevgili Kessaf Hanuman, her seyi bilen hayat kadini Nagehan, kimligini arayan Sehnaz Hanuman, bütün cinayetlerin tek tanigi antikaci Kediles, Kara Yali'da kaybolmus baba Ruhat Ran Kara Yali'nin salyangoza benzeyen çikissiz gövdesinde herkes kendine yeni bir hayat arar. Herkes kendi hayatindan kurtulmak, olanlari unutmak ister. Çilginliklarla dolu yalida her sey birbirine dönüsür, herkes bir baskasi olur Özetle;Yazacagi yeni romani için eski fotograflarin pesine düsen Olcayto Ran, kendisini Madam Arthur Bey'in lanetli dünyasinda bulur. Geçmise gizlenmis birçok cinayetin içinde kendi hayatinin kayip halkalari da vardir. Çocuklarini terk etmis Nagehan'in bildigi ama söylemedigi sirlarin, çocuklari ölmüs dilsiz Maria'nin suskunlugunun ve her seyi bilen ama Madam Arthur Bey'den ölesiye korkan Kediles'in anlattiklarinin pesine düsen Olcayto, Kara Yali'nin ölümcül labirentlerinde kaybolur."Madam Arthur Bey kötü kalpli bir samandir. Zamanlardan zamanlara geçer. Her geçtigi zamani yok eder. Onun hayatindaki yalanlari uç uca ekleseniz, dünyanin etrafini defalarca dolanan ve onu ve sizi ve bizi ve hepimizi sikarak bogan dev bir yilan olur. Madam Arthur Bey'in geçmisini bir desseniz, bugüne kadar yeryüzünde ölmüs ne kadar insan varsa hepsini sigdirabileceginiz dar ve derin, çok derin, uçurum gibi derin bir mezar olur. Hayata Madam Arthur Bey'in gözlerinden baksaniz daha önce hiç görülmemis renkler görür, korkarsiniz. Etrafi onun kulaklariyla dinleseniz inanilmaz sesler duyar, ürperirsiniz. Ve onun burnuyla koklasaniz havayi, basiniz döner, oldugunuz yere yigilirsiniz. Onun tüm algilari diger siradan insanlarin algilarindan seytanidir. Ve hayatindaki her sey ama her sey diger siradan insanlarin hayatindaki milyarlarca seyden daha kalabalik, daha cazip ve daha delidir. Kötüdür.Bunlari Olcayto'nun rüyasina giren büyük siyah bir kus söylüyor. Kus bunlari söyledikten sonra kanatlanip pencereden asagiya atliyor. Olcayto uykunun derinliklerinden ter içinde uyanip pencereye kosuyor, cami açiyor, asagiya bakiyor. Alacakaranlikta, bombos sokakta uzun boylu ve zayif bir çöpçü, tahta sapli sari bir süpürgeyle kocaman simsiyah bir kus ölüsünü farasa dogru itiyor."
Mine Sögüt yeni romaninda birbirinden ilginç insanlari, tuhaf hayat hikâyeleriyle birlikte kapkara bir ortamda anlatiyor, hepsini Kara Yali'da birbirine dügümlüyor: Kara Yali'da gizlenen Madam Arthur Bey, eski fotograflarin izinde romanini yazan Olcayto Ran, yanginlarin ve ölümlerin dilsiz kadini Maria, eski sevgili Kessaf Hanuman, her seyi bilen hayat kadini Nagehan, kimligini arayan Sehnaz Hanuman, bütün cinayetlerin tek tanigi antikaci Kediles, Kara Yali'da kaybolmus baba Ruhat Ran Kara Yali'nin salyangoza benzeyen çikissiz gövdesinde herkes kendine yeni bir hayat arar. Herkes kendi hayatindan kurtulmak, olanlari unutmak ister. Çilginliklarla dolu yalida her sey birbirine dönüsür, herkes bir baskasi olur Özetle;Yazacagi yeni romani için eski fotograflarin pesine düsen Olcayto Ran, kendisini Madam Arthur Bey'in lanetli dünyasinda bulur. Geçmise gizlenmis birçok cinayetin içinde kendi hayatinin kayip halkalari da vardir. Çocuklarini terk etmis Nagehan'in bildigi ama söylemedigi sirlarin, çocuklari ölmüs dilsiz Maria'nin suskunlugunun ve her seyi bilen ama Madam Arthur Bey'den ölesiye korkan Kediles'in anlattiklarinin pesine düsen Olcayto, Kara Yali'nin ölümcül labirentlerinde kaybolur."Madam Arthur Bey kötü kalpli bir samandir. Zamanlardan zamanlara geçer. Her geçtigi zamani yok eder. Onun hayatindaki yalanlari uç uca ekleseniz, dünyanin etrafini defalarca dolanan ve onu ve sizi ve bizi ve hepimizi sikarak bogan dev bir yilan olur. Madam Arthur Bey'in geçmisini bir desseniz, bugüne kadar yeryüzünde ölmüs ne kadar insan varsa hepsini sigdirabileceginiz dar ve derin, çok derin, uçurum gibi derin bir mezar olur. Hayata Madam Arthur Bey'in gözlerinden baksaniz daha önce hiç görülmemis renkler görür, korkarsiniz. Etrafi onun kulaklariyla dinleseniz inanilmaz sesler duyar, ürperirsiniz. Ve onun burnuyla koklasaniz havayi, basiniz döner, oldugunuz yere yigilirsiniz. Onun tüm algilari diger siradan insanlarin algilarindan seytanidir. Ve hayatindaki her sey ama her sey diger siradan insanlarin hayatindaki milyarlarca seyden daha kalabalik, daha cazip ve daha delidir. Kötüdür.Bunlari Olcayto'nun rüyasina giren büyük siyah bir kus söylüyor. Kus bunlari söyledikten sonra kanatlanip pencereden asagiya atliyor. Olcayto uykunun derinliklerinden ter içinde uyanip pencereye kosuyor, cami açiyor, asagiya bakiyor. Alacakaranlikta, bombos sokakta uzun boylu ve zayif bir çöpçü, tahta sapli sari bir süpürgeyle kocaman simsiyah bir kus ölüsünü farasa dogru itiyor."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.