9786059268363
524422
https://www.tdedkitap.com/kur-an-i-kerim-de-ehl-i-kitap-itikadi-acidan-yahudilik-ve-hiristiyanlik
Kur’an-ı Kerim’de Ehl-i Kitap İtikadi Açıdan Yahudilik ve Hıristiyanlık
280.00
Hakikatin ve kurtulusun, herhangi bir kurumsal dini yapidan ziyade “gelenek, dinlerin askin birligi, diyalogu, dini çogulculuk veya mevhum bir insanlik ideali” gibi “kapsayici” zeminlerde aranmasi gerektigine dair söylemler, Bati'da Rönesans, Reform ve Aydinlanma sonrasi süreçte, Tanri'nin ve askin dini yapilarin insan varolusundaki ve hayattaki merkezî mevkiini kaybetmesi, böylece dinin ikinci plana itilerek geriletilmesiyle revaç bulabilmistir. Bu nedenle bütün bu söylemleri, dogrudan veya dolayli olarak, “Tanri'nin ve vahyin” merkezde oldugu dinin hakikat zemini yerine, “insanin ve aklin” merkezde oldugu seküler zemini ikame etme ideolojisiyle irtibatlandirmak mümkündür.Tarih boyunca hakikatin ve kurtulusun Islâm'a, Hz. Muhammed'in risâletiyle birlikte de Islâm ve Ibrahim milleti üzere olmanin son peygambere ve kitaba iman etme ve tâbi olma sartina baglandigi, Kur'ân-i Kerim'de saglam bir temele dayanmaktadir.Ehl-i kitabin itikadina ve istikametine dair bir arastirma ve tefekkür ameliyesi, çogu zaman anlasildigi gibi, ilâhî hükümler açisindan ötekilerin durumu hakkinda deyim yerindeyse “ahkâm kesmek”ten ibaret degildir. Öncelikle yahudilerin ve hiristiyanlarin Allah'in dini karsisindaki tavirlarindan ibret almak suretiyle, müslümanin kendi itikadinda ve istikametindeki dogrulugunu ve sebatini temin etmeye yönelik olmalidir.Bu arastirmada çagimizda tekrar tartisma konusu yapilan hakikatin ve kurtulusun zemini ve Ehl-i kitabin itikadî konumuna dair meseleler, müslüman ilim gelenegi, sahâbenin ve Hz. Peygamber'in anlayisi zâviyesinden Kur'ân-i Kerim çerçevesinde ele alinmaya gayret edilmistir.
Hakikatin ve kurtulusun, herhangi bir kurumsal dini yapidan ziyade “gelenek, dinlerin askin birligi, diyalogu, dini çogulculuk veya mevhum bir insanlik ideali” gibi “kapsayici” zeminlerde aranmasi gerektigine dair söylemler, Bati'da Rönesans, Reform ve Aydinlanma sonrasi süreçte, Tanri'nin ve askin dini yapilarin insan varolusundaki ve hayattaki merkezî mevkiini kaybetmesi, böylece dinin ikinci plana itilerek geriletilmesiyle revaç bulabilmistir. Bu nedenle bütün bu söylemleri, dogrudan veya dolayli olarak, “Tanri'nin ve vahyin” merkezde oldugu dinin hakikat zemini yerine, “insanin ve aklin” merkezde oldugu seküler zemini ikame etme ideolojisiyle irtibatlandirmak mümkündür.Tarih boyunca hakikatin ve kurtulusun Islâm'a, Hz. Muhammed'in risâletiyle birlikte de Islâm ve Ibrahim milleti üzere olmanin son peygambere ve kitaba iman etme ve tâbi olma sartina baglandigi, Kur'ân-i Kerim'de saglam bir temele dayanmaktadir.Ehl-i kitabin itikadina ve istikametine dair bir arastirma ve tefekkür ameliyesi, çogu zaman anlasildigi gibi, ilâhî hükümler açisindan ötekilerin durumu hakkinda deyim yerindeyse “ahkâm kesmek”ten ibaret degildir. Öncelikle yahudilerin ve hiristiyanlarin Allah'in dini karsisindaki tavirlarindan ibret almak suretiyle, müslümanin kendi itikadinda ve istikametindeki dogrulugunu ve sebatini temin etmeye yönelik olmalidir.Bu arastirmada çagimizda tekrar tartisma konusu yapilan hakikatin ve kurtulusun zemini ve Ehl-i kitabin itikadî konumuna dair meseleler, müslüman ilim gelenegi, sahâbenin ve Hz. Peygamber'in anlayisi zâviyesinden Kur'ân-i Kerim çerçevesinde ele alinmaya gayret edilmistir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.