9786051559346
383580
https://www.tdedkitap.com/koy-enstituleri-bir-masalin-tahlili
Köy Enstitüleri - Bir Masalın Tahlili
96.00
Cezmi Bayram'ın Bir Masalın Tahlili alt başlığıyla ele aldığı Köy Enstitüleri meselesi iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde belgeler, Meclis zabıtları, dönemin siyasetçi ve bürokratlarının mesele hakkındaki değerlendirmeleri ve neticesinde yazarın Köy Enstitüleriyle ilgili şahsî görüşleri yer almakta olup; ikinci bölümde ise iki edebiyat ve fikir adamının -Kemal Tahir ve Şevket Süreyya Aydemir'in- romanlarının tahlili ve onların bu mevzudaki görüşleri bulunmaktadır. Yazar Köy Enstitüleriyle alakalı görüşlerini ve tenkidini şu cümlelerle aktarır:
Artık, değil köy için insan yetiştirmek, ülke şartlarına göre dahi eğitim yapmak hedef değildir. Yarış dünya ölçüsündedir. Buna rağmen hâlâ, köy çocuğunu köyden alıp köy şartlarında yetiştirerek yine 20 yıl köyde yaşamaya mahkûm eden bir anlayışın methiyesi yapılabilmektedir. Daha önemlisi, devrinin şartları içinde dahi uygulanmasının birçok sıkıntılara sebep olduğu görüldüğü hâlde, büyük ve başarılı bir eğitim hamlesinin iç ve dış çıkar çevreleri tarafından baltalandığı düşüncesi ilmî bir hakikat gibi tekrar edilmektedir.
Başka hiçbir eğitim kurumu, bin yıl var olan medreseler dahil, bu ölçüde ve değişen şartlara rağmen, ısrarla gündemde tutulmamış ve tartışma konusu yapılmamıştır. Çünkü, diğer bütün öğretim müesseseleri ilim, akıl ve ahlâk ölçüleri içinde ele alınmakta; müspet ve menfi tarafları, üstünlükleri ve zaafları ile tahlil edilmektedir. Halbuki, Köy Enstitüleri ise bir aşk, bir sevda meselesi gibi taraftarlarınca mütalaa edilmekte, dolayısıyla burada akıl, ilim gibi ölçüler dikkatten uzak tutulmaktadır. O hâlde, bunun sebebi sadece faydalı bir kurumun ortadan kaldırılmasına duyulan tepki olamaz.
Artık, değil köy için insan yetiştirmek, ülke şartlarına göre dahi eğitim yapmak hedef değildir. Yarış dünya ölçüsündedir. Buna rağmen hâlâ, köy çocuğunu köyden alıp köy şartlarında yetiştirerek yine 20 yıl köyde yaşamaya mahkûm eden bir anlayışın methiyesi yapılabilmektedir. Daha önemlisi, devrinin şartları içinde dahi uygulanmasının birçok sıkıntılara sebep olduğu görüldüğü hâlde, büyük ve başarılı bir eğitim hamlesinin iç ve dış çıkar çevreleri tarafından baltalandığı düşüncesi ilmî bir hakikat gibi tekrar edilmektedir.
Başka hiçbir eğitim kurumu, bin yıl var olan medreseler dahil, bu ölçüde ve değişen şartlara rağmen, ısrarla gündemde tutulmamış ve tartışma konusu yapılmamıştır. Çünkü, diğer bütün öğretim müesseseleri ilim, akıl ve ahlâk ölçüleri içinde ele alınmakta; müspet ve menfi tarafları, üstünlükleri ve zaafları ile tahlil edilmektedir. Halbuki, Köy Enstitüleri ise bir aşk, bir sevda meselesi gibi taraftarlarınca mütalaa edilmekte, dolayısıyla burada akıl, ilim gibi ölçüler dikkatten uzak tutulmaktadır. O hâlde, bunun sebebi sadece faydalı bir kurumun ortadan kaldırılmasına duyulan tepki olamaz.
Cezmi Bayram'ın Bir Masalın Tahlili alt başlığıyla ele aldığı Köy Enstitüleri meselesi iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde belgeler, Meclis zabıtları, dönemin siyasetçi ve bürokratlarının mesele hakkındaki değerlendirmeleri ve neticesinde yazarın Köy Enstitüleriyle ilgili şahsî görüşleri yer almakta olup; ikinci bölümde ise iki edebiyat ve fikir adamının -Kemal Tahir ve Şevket Süreyya Aydemir'in- romanlarının tahlili ve onların bu mevzudaki görüşleri bulunmaktadır. Yazar Köy Enstitüleriyle alakalı görüşlerini ve tenkidini şu cümlelerle aktarır:
Artık, değil köy için insan yetiştirmek, ülke şartlarına göre dahi eğitim yapmak hedef değildir. Yarış dünya ölçüsündedir. Buna rağmen hâlâ, köy çocuğunu köyden alıp köy şartlarında yetiştirerek yine 20 yıl köyde yaşamaya mahkûm eden bir anlayışın methiyesi yapılabilmektedir. Daha önemlisi, devrinin şartları içinde dahi uygulanmasının birçok sıkıntılara sebep olduğu görüldüğü hâlde, büyük ve başarılı bir eğitim hamlesinin iç ve dış çıkar çevreleri tarafından baltalandığı düşüncesi ilmî bir hakikat gibi tekrar edilmektedir.
Başka hiçbir eğitim kurumu, bin yıl var olan medreseler dahil, bu ölçüde ve değişen şartlara rağmen, ısrarla gündemde tutulmamış ve tartışma konusu yapılmamıştır. Çünkü, diğer bütün öğretim müesseseleri ilim, akıl ve ahlâk ölçüleri içinde ele alınmakta; müspet ve menfi tarafları, üstünlükleri ve zaafları ile tahlil edilmektedir. Halbuki, Köy Enstitüleri ise bir aşk, bir sevda meselesi gibi taraftarlarınca mütalaa edilmekte, dolayısıyla burada akıl, ilim gibi ölçüler dikkatten uzak tutulmaktadır. O hâlde, bunun sebebi sadece faydalı bir kurumun ortadan kaldırılmasına duyulan tepki olamaz.
Artık, değil köy için insan yetiştirmek, ülke şartlarına göre dahi eğitim yapmak hedef değildir. Yarış dünya ölçüsündedir. Buna rağmen hâlâ, köy çocuğunu köyden alıp köy şartlarında yetiştirerek yine 20 yıl köyde yaşamaya mahkûm eden bir anlayışın methiyesi yapılabilmektedir. Daha önemlisi, devrinin şartları içinde dahi uygulanmasının birçok sıkıntılara sebep olduğu görüldüğü hâlde, büyük ve başarılı bir eğitim hamlesinin iç ve dış çıkar çevreleri tarafından baltalandığı düşüncesi ilmî bir hakikat gibi tekrar edilmektedir.
Başka hiçbir eğitim kurumu, bin yıl var olan medreseler dahil, bu ölçüde ve değişen şartlara rağmen, ısrarla gündemde tutulmamış ve tartışma konusu yapılmamıştır. Çünkü, diğer bütün öğretim müesseseleri ilim, akıl ve ahlâk ölçüleri içinde ele alınmakta; müspet ve menfi tarafları, üstünlükleri ve zaafları ile tahlil edilmektedir. Halbuki, Köy Enstitüleri ise bir aşk, bir sevda meselesi gibi taraftarlarınca mütalaa edilmekte, dolayısıyla burada akıl, ilim gibi ölçüler dikkatten uzak tutulmaktadır. O hâlde, bunun sebebi sadece faydalı bir kurumun ortadan kaldırılmasına duyulan tepki olamaz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.