Kovulmuşların Evi

Stok Kodu:
9789752636606
Sayfa Sayısı:
112
Basım Tarihi:
2016-01
Kategori:
%20 indirimli
14,50TL
11,60TL
9789752636606
471375
Kovulmuşların Evi
Kovulmuşların Evi
11.60

Son dönem Türk Edebiyati'nin takdir toplayan genç ismi Ali Ayçil'den yeni bir kitap Kovulmuslarin Evi… “Koltuguma yaslanirken, ‘simdi ben bu otobüste, yirmi bir numarali kendimin kâsifiyim,' diye geçirdim içimden. ‘Bilet kesen kadin, on iki saat boyunca uzaktaki bir sehre degil de, yalnizca uzaktaki kendime seyahat edecegimi bilmiyor. Su hiçbir yerdedilmemis günlügün yapraklari aralandikça, bir kez daha, kurumus bir çiçek gibi uyandigim, ruhumu insan içine çikmaya ikna edemedigim sabahlari hatirlayacagim. Anneme iyi bir ogul olup olamadigimi düsünecegim sik sik; hiç fark etmeden ona nasil da yabancilastigimi… Küçük bir odada, her seferinde suretimi huzuruna çagiran bir aynanin, beni defalarca kandirdigini animsamak asabimi bozacak. Bütün o yillar boyunca kendime ettigim kötülükler gelecek aklima; sikça, günes ruhumda kimi ariyordu, diye soracagim. Iyi biliyorum ki, bu, yalnizca kendime yogunlastigim bir yolculuk olmayacak. Yol boyunca, aradigi sorunun cevabini bulamamis baska baska insanlar da, bende bir cevap olup olmadigini anlamak için gelip kapimi çalacak. Bazen, vazosuna her gün yeni bir çiçek koyan orta yasli bir kadin olacak bu misafir, bazen bir dilenci, bazen bir gardiyan... Bazen de, insanlarin kapisini çalan ben olacagim: Kimi vakit merakla, oturduklari masaya kulak kabartacagim, kimi vakit indikleri kiyilarda dalgalarla konusurken ya da büyük bir felakete arsizca sevinirken yakalayacagim onlari. Kapisini çaldiklarim arasinda, her uyandiginda kizlariyla bas basa verip, rüyalarini yorumlayan kadinlar da olacak, kendini burcunun kaderine teslim edenler de…'Otobüs, sehrin çikisindaki giselere yanasirken, ‘bana yirmi bir numarali koltugu veren, ojelerinin yarisi silinmis, yüzü hayattan sikâyetçi kadin da artik hafizamin bir parçasi sayilir,' diye geçirdim içimden. ‘Tozlu kasabalarin, herkesin ölümünün anons edildigi tasra sehirlerinin, ficek atmaya giden kizlarin, ansizin bosalan yagmur yüzünden oraya buraya kaçisanlarin, ilk sayida batacagini bile bile dergi çikarmaktan vazgeçmeyen genç edebiyatçilarin ve bir yazarin yazgisinin hatirlanacagi bu arizali yolculukta onun da bir payi var. Kuskusuz beni bitkin düsüren bir yolculuk olacak bu; aralarinda hiçbir insicam bulunmayan bir sürü hatiradan sonra yeniden dünyaya, o kovulmuslarin evine geri döndügümde, bir kez daha, ‘hatirlamak da bir ihanettir' diye söylenecegim.'Ince Kapak:

Son dönem Türk Edebiyati'nin takdir toplayan genç ismi Ali Ayçil'den yeni bir kitap Kovulmuslarin Evi… “Koltuguma yaslanirken, ‘simdi ben bu otobüste, yirmi bir numarali kendimin kâsifiyim,' diye geçirdim içimden. ‘Bilet kesen kadin, on iki saat boyunca uzaktaki bir sehre degil de, yalnizca uzaktaki kendime seyahat edecegimi bilmiyor. Su hiçbir yerdedilmemis günlügün yapraklari aralandikça, bir kez daha, kurumus bir çiçek gibi uyandigim, ruhumu insan içine çikmaya ikna edemedigim sabahlari hatirlayacagim. Anneme iyi bir ogul olup olamadigimi düsünecegim sik sik; hiç fark etmeden ona nasil da yabancilastigimi… Küçük bir odada, her seferinde suretimi huzuruna çagiran bir aynanin, beni defalarca kandirdigini animsamak asabimi bozacak. Bütün o yillar boyunca kendime ettigim kötülükler gelecek aklima; sikça, günes ruhumda kimi ariyordu, diye soracagim. Iyi biliyorum ki, bu, yalnizca kendime yogunlastigim bir yolculuk olmayacak. Yol boyunca, aradigi sorunun cevabini bulamamis baska baska insanlar da, bende bir cevap olup olmadigini anlamak için gelip kapimi çalacak. Bazen, vazosuna her gün yeni bir çiçek koyan orta yasli bir kadin olacak bu misafir, bazen bir dilenci, bazen bir gardiyan... Bazen de, insanlarin kapisini çalan ben olacagim: Kimi vakit merakla, oturduklari masaya kulak kabartacagim, kimi vakit indikleri kiyilarda dalgalarla konusurken ya da büyük bir felakete arsizca sevinirken yakalayacagim onlari. Kapisini çaldiklarim arasinda, her uyandiginda kizlariyla bas basa verip, rüyalarini yorumlayan kadinlar da olacak, kendini burcunun kaderine teslim edenler de…'Otobüs, sehrin çikisindaki giselere yanasirken, ‘bana yirmi bir numarali koltugu veren, ojelerinin yarisi silinmis, yüzü hayattan sikâyetçi kadin da artik hafizamin bir parçasi sayilir,' diye geçirdim içimden. ‘Tozlu kasabalarin, herkesin ölümünün anons edildigi tasra sehirlerinin, ficek atmaya giden kizlarin, ansizin bosalan yagmur yüzünden oraya buraya kaçisanlarin, ilk sayida batacagini bile bile dergi çikarmaktan vazgeçmeyen genç edebiyatçilarin ve bir yazarin yazgisinin hatirlanacagi bu arizali yolculukta onun da bir payi var. Kuskusuz beni bitkin düsüren bir yolculuk olacak bu; aralarinda hiçbir insicam bulunmayan bir sürü hatiradan sonra yeniden dünyaya, o kovulmuslarin evine geri döndügümde, bir kez daha, ‘hatirlamak da bir ihanettir' diye söylenecegim.'Ince Kapak:
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat