Korku Ve İktidar

Korku sosyal hayatta bir iktidar kaynagi olabilir mi? Ilk anda tuhaf gelebilecek bir sorudur bu. Hem korkup hem de nasil iktidar sahibi olunabilir ki? Üstelik korka kisi tam da korkunun dogasi geregi insani en iktidarsiz aninda yakalamisken nasil bir iktidara kaynaklik edebilir? Korkutucu araçlari elinde hatta tekelinde tutan iktidarin korkusu ne kadar sahici bir korkudur ve bu korkudan tekrar nasil bir iktidar hâsil olabilir?Bu sorular zannediyorum ki korku ile iktidar arasinda son zamanlarda yasadigimi garip ittifakin gözler önünde oldugu bir ortamda fazla yadirganmayabilir. Iktidar sahibi tabii ki korkabilir. Bu korkunun iki boyutu olabilir. Elindeki iktidari kaybetme korkusu seklinde tezahür eden boyutu bir yanda, diger yanda ise korkmus gibi görünerek veya kendi tebaasini korkutarak bu korku üzerinden bir iktidar kurma boyutu. Burada, korkunun kendisinin bir iktidar üretmesi halinden bahsediyoruz. Korktugu için korku nesnesi üzerinde bir iktidar kurma ve ona zarar verme hali.Bu kitapta yer alan yazilar bu baglamda, Türkiye'nin belli bir döneminde güncel konulara bir refleks niteliginde verilmis cevaplar olarak okunabilir. Mahalle baskisi tartismalarindan Hrant Dink'in katline, Cumhuriyet mitinglerinden Cumhurbaskanligi seçimine, komünizm, bölücülük ve irtica komplolari sayesinde toplumda nasil bir otoriter ve baskici rejimin ayakta tutulmaya çalisildiginda, muhafazakârlasma ve ötekilestirme ithami üzerinden üretilen daha yogun ötekilestirmeye ve hem Türkiye hem de dünyadaki Islamofobya örneklerine kadar degisik konularda “korku” unsurunun bir iktidar kaynagi ve araci olarak kullanimini konu edinen yazilari okuyacaksiniz.