Kelimeler

Stok Kodu:
9786054195008
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%20 indirimli
60,00TL
48,00TL
9786054195008
421700
Kelimeler
Kelimeler
48.00
Kelimeler, beseri insan etti. Âdem'e isimler ögretilmisti. Yani esyaya isim koyma yetenegi bahsedilmisti. Ta'limu'l-esma, Âdem'in kan dökücü bir beser olmaktan çikip insan oldugunun belgesi olarak sunulmustu meleklere. Melekler, Âdemoglu'nun bu niteligine bas egmeye davet edilmistiler. Geregini yaptilar. Isimler, yani kelimeler, beseri insan etti. Insanoglu, kirlenen bilincini kelimelerle temizledi. Âdem'i beser olmaktan çikarip meleklerin önünde egildigi varlik eden kelimeler, Âdem Rabbine isyan edip yoldan çikinca yine imdada yetisti. Rabbi yoldan çikan Âdem'e tevbe edip yola girmesi için "kelimeler" sunmustu. Âdem de kendisine ikram edilen bu kelimelerle Rabbine tekrar yöneldi. Bilincini tazeledi. Tevbe etti ve tevbesi kabul edildi. Gün oldu, kelimeler ates, kelimeler can yongasi oldu. Tipki Ibrahim'e oldugu gibi. Kur'an aynen söyle der: "Rabbi Ibrahim'i kelimelerle sinayip o da bu sinavi tamamladiginda..." Hz. Ibrahim'in atese atilmasi, babasiyla sinanmasi, vatanindan bir daha dönmemek üzere ayrilmasi, çocuksuzlukla sinanmasi, karisiyla sinanmasi... Bütün bunlar hep "kelimelerle sinanmak" cümlesindendi. Tipki kelime gibi yürekte iz birakiciydi. Tipki kelime"nin türetildigi kök olan kelm gibi "bir yara izi" kadar kaliciydi. Öyle kalici bir iz ki, binlerce yilin rüzgâri bu izi asindiramadi. Hep canli, hep taze kaldi. "Söze karnim tok" diyen, söz kiymeti bilmez nadanlari sevmem. Insani kelimelerin doyurdugu kadar hiçbir seyin doyurmadigina inanirim. Yürek açligini, zihin açligini hangi sofra bastirir ki! Kur'an'in kizi Fatima degirmen çekmekten kabarip su toplamis avuçlarini kocasi Ali'ye gösteriyor. Müsfik koca "Babana müracaat etmenin tam sirasi" diyor, "Hayber'den gelenler arasindan belki bir yardimci da sana düser! " "Babasinin anasi" derhal âlemlere rahmet olanin kapisina variyor ve hâlini arz ediyor. Aldigi cevap, ancak kelimelerin kadrini kendisi kadar kimsenin bilemeyecegi birinin agzindan dökülecek cinsten: "Kizim, ben onlari Suffe ehli için ayirdim, veremem. Fakat size ondan daha hayirlisini vereyim.! u su vakitlerde deyiniz ki: Sübhanallah, elhamdülillah, allahuekber..." Babasinin anasi, can paresi "Söz karin mi doyurur" demiyor. Aksine sevinerek dönüyor. Kelimelerin gücüne inaniyor. Hz. Ali diyor ki: "O kelimeleri ömrüm boyu terk etmedim". Oradaki biri ölüm-kalim gününe isaret ederek "Siffin gününde de mi! " diyor. Aldigi cevap kelimelerin kadrini bilen birinin cevabi: "Vallahi Siffin gününde de terk etmedim! " Kelimelerin gücüne inanmadan insan sehadet kelimesini getirebilir mi! "Ben sehadet ederim ki Allah tapilmaya layik tek ilahtir" diyebilir mi! Insanoglu kelimelere kavustugunda "ben" diyebildi, "ben" diyebildiginde insan olabildi. Kelimelerin gücüne inanmayan insanlik tarihinin en büyük iman hamlelerinden biri olan Kur'an inkilâbini anlayabilir mi! Bu inkilâbin en büyük fâtihi Kur'an'di. Evet, Kur'an ordularin fethemedigini fetheden muzaffer bir "fâtih" idi. En azili Kur'an muhaliflerinden Velid b. Mugire'nin, Kur'an'in insani dönüstürücü gücü karsisinda nutku tutulmustu. Söyleyecek söz bulamamis, en sonunda "Bu dinleyeni büyüleyen sihirli bir söz" demis ve kendince söyle bir de gerekçe bulmustu: "Zira kisiyi evladindan, babasindan, anasindan, esinden, kavminden ayiriyor". Ömer hisimla yürürken "Onu öldürüp Kureys'in arasindan bu ikiligi kaldiracagim" diye söyleniyordu. Durumu fark eden gizli bir mü'min, Nebi üzerinden belayi def etmek için din kardeslerini içi sizlayarak ihbar edecekti: "Sen git önce enistenle kiz kardesinin hesabini gör." Ömer kapiya geldiginde içerde okunan Tâhâ sûresine kulak misafiri olacakti. Kur'an Ömer'in yüregini fethetmisti, tipki Ömer'den önce onlarcasinin yüregini fethettigi gibi.
Kelimeler, beseri insan etti. Âdem'e isimler ögretilmisti. Yani esyaya isim koyma yetenegi bahsedilmisti. Ta'limu'l-esma, Âdem'in kan dökücü bir beser olmaktan çikip insan oldugunun belgesi olarak sunulmustu meleklere. Melekler, Âdemoglu'nun bu niteligine bas egmeye davet edilmistiler. Geregini yaptilar. Isimler, yani kelimeler, beseri insan etti. Insanoglu, kirlenen bilincini kelimelerle temizledi. Âdem'i beser olmaktan çikarip meleklerin önünde egildigi varlik eden kelimeler, Âdem Rabbine isyan edip yoldan çikinca yine imdada yetisti. Rabbi yoldan çikan Âdem'e tevbe edip yola girmesi için "kelimeler" sunmustu. Âdem de kendisine ikram edilen bu kelimelerle Rabbine tekrar yöneldi. Bilincini tazeledi. Tevbe etti ve tevbesi kabul edildi. Gün oldu, kelimeler ates, kelimeler can yongasi oldu. Tipki Ibrahim'e oldugu gibi. Kur'an aynen söyle der: "Rabbi Ibrahim'i kelimelerle sinayip o da bu sinavi tamamladiginda..." Hz. Ibrahim'in atese atilmasi, babasiyla sinanmasi, vatanindan bir daha dönmemek üzere ayrilmasi, çocuksuzlukla sinanmasi, karisiyla sinanmasi... Bütün bunlar hep "kelimelerle sinanmak" cümlesindendi. Tipki kelime gibi yürekte iz birakiciydi. Tipki kelime"nin türetildigi kök olan kelm gibi "bir yara izi" kadar kaliciydi. Öyle kalici bir iz ki, binlerce yilin rüzgâri bu izi asindiramadi. Hep canli, hep taze kaldi. "Söze karnim tok" diyen, söz kiymeti bilmez nadanlari sevmem. Insani kelimelerin doyurdugu kadar hiçbir seyin doyurmadigina inanirim. Yürek açligini, zihin açligini hangi sofra bastirir ki! Kur'an'in kizi Fatima degirmen çekmekten kabarip su toplamis avuçlarini kocasi Ali'ye gösteriyor. Müsfik koca "Babana müracaat etmenin tam sirasi" diyor, "Hayber'den gelenler arasindan belki bir yardimci da sana düser! " "Babasinin anasi" derhal âlemlere rahmet olanin kapisina variyor ve hâlini arz ediyor. Aldigi cevap, ancak kelimelerin kadrini kendisi kadar kimsenin bilemeyecegi birinin agzindan dökülecek cinsten: "Kizim, ben onlari Suffe ehli için ayirdim, veremem. Fakat size ondan daha hayirlisini vereyim.! u su vakitlerde deyiniz ki: Sübhanallah, elhamdülillah, allahuekber..." Babasinin anasi, can paresi "Söz karin mi doyurur" demiyor. Aksine sevinerek dönüyor. Kelimelerin gücüne inaniyor. Hz. Ali diyor ki: "O kelimeleri ömrüm boyu terk etmedim". Oradaki biri ölüm-kalim gününe isaret ederek "Siffin gününde de mi! " diyor. Aldigi cevap kelimelerin kadrini bilen birinin cevabi: "Vallahi Siffin gününde de terk etmedim! " Kelimelerin gücüne inanmadan insan sehadet kelimesini getirebilir mi! "Ben sehadet ederim ki Allah tapilmaya layik tek ilahtir" diyebilir mi! Insanoglu kelimelere kavustugunda "ben" diyebildi, "ben" diyebildiginde insan olabildi. Kelimelerin gücüne inanmayan insanlik tarihinin en büyük iman hamlelerinden biri olan Kur'an inkilâbini anlayabilir mi! Bu inkilâbin en büyük fâtihi Kur'an'di. Evet, Kur'an ordularin fethemedigini fetheden muzaffer bir "fâtih" idi. En azili Kur'an muhaliflerinden Velid b. Mugire'nin, Kur'an'in insani dönüstürücü gücü karsisinda nutku tutulmustu. Söyleyecek söz bulamamis, en sonunda "Bu dinleyeni büyüleyen sihirli bir söz" demis ve kendince söyle bir de gerekçe bulmustu: "Zira kisiyi evladindan, babasindan, anasindan, esinden, kavminden ayiriyor". Ömer hisimla yürürken "Onu öldürüp Kureys'in arasindan bu ikiligi kaldiracagim" diye söyleniyordu. Durumu fark eden gizli bir mü'min, Nebi üzerinden belayi def etmek için din kardeslerini içi sizlayarak ihbar edecekti: "Sen git önce enistenle kiz kardesinin hesabini gör." Ömer kapiya geldiginde içerde okunan Tâhâ sûresine kulak misafiri olacakti. Kur'an Ömer'in yüregini fethetmisti, tipki Ömer'den önce onlarcasinin yüregini fethettigi gibi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat