9786055063207
432465
https://www.tdedkitap.com/kamus-i-felsefe-felsefe-sozlugu
Kamus-ı Felsefe Felsefe Sözlüğü
54.40
Insanlarin birbirleriyle olan karsilikli iliskilerini düzenleyen aglar, kurallar, âdetler, yasalar, sistemler degistikçe, olusan bu yeni düzeni ifade etmek ve yönlendirmek üzere düsünsel ve dilsel çerçeveler de dogal olarak degisime ugrar. Müsterek yasami bir arada tutan, uyumu ve uzlasimi saglayan bu ortak kurgular ve kavrayislar, birer amaçlar zinciri içinde toplumun rotasini yeniden çizer ve belirler.Bir dünyayi nasil anladiginiz ve nasil bir gelecek tahayyül ettiginizin anahtari önemli ölçüde bu felsefi tasavvurlarin, akil yürütmelerin ve “dil oyunlari”nin içinde saklidir. Anlamlari kendinden menkul kelime ve kavramlarin, insanlari nereye götürecegi belli olmayan ve bir bakima zaman kaybina, gevezece polemiklere neden olan gelisigüzel kullanimindansa, toplumun tüm dokularina nüfuz etmis ve köklesmis, günlük yasamda karsilik bulmus kavramlar ve terimler hazinesini modern çagin felsefi tasavvuru, dilsel ve söylemsel pratikleriyle birlikte ele almak en dogru yol olarak gözükmektedir. Nitekim birçok önemli Batili düsünürün ayni zamanda filolog olmasi ve böyle bir yol izlemesi bosuna degildir.Iste Riza Tevfik'in Mufassal Kâmûs-i Felsefe'si de böyle bir amaci güderek, felsefi kavramlara Türkçe karsiliklar bulmak üzere hazirlanmis bir eserdir. Ilk Türkçe felsefe sözlügüdür. Fransizca olarak verilen kavramin sadece Türkçe karsiligi verilmekle kalmamis, Yunanca, Latince, Arapça, Farsça, Ingilizce, Italyanca karsiliklari da verilmis, etimolojisi ve ilk kez hangi filozof tarafindan kullanildigi da belirtilmistir.Hilmi Ziya Ülken'in “Felsefe terimlerinin sicakligina ve harîmine nüfuz onun sayesinde mümkün oldu” dedigi “Kâmûs”, Türkiye'de felsefeyi yerlestiren Cumhuriyetin ilk dönem felsefecileri için temel bir kaynak olmustur. Demokritos, Sokrates, Platon, Aristoteles, St. Augustinus, Albertus Magnus, Descartes, Spinoza, Kant, Hegel, Mill, Nietzsche ve Bergson'dan Farabi, Ibn Sînâ, Gazali, Ibn Arabî, Taftazânî, Cürcânî ve Tasköprîzâde'ye kadar Dogu'nun ve Bati'nin klasiklerine yetkin ve zihin açici referanslarla hazirlanan bu sözlük, tamamlanmamis olsa da, kültürümüze özgü kurgusuyla son derece özgün ve ilgi çekicidir.Düsünce ve gerçeklik arasinda kopmaz bir bag oldugu düsüncesiyle, “temelsiz” ideolojik ve dogmatik saplantilara kapilmadan, mevcut tüm kavramsal zenginliklerden yararlanarak, kendi kavramlarini olusturabilecekse felsefe dünyamiz, Kâmûs bunun için degerli bir perspektif ve katki sunmaktadir.
Insanlarin birbirleriyle olan karsilikli iliskilerini düzenleyen aglar, kurallar, âdetler, yasalar, sistemler degistikçe, olusan bu yeni düzeni ifade etmek ve yönlendirmek üzere düsünsel ve dilsel çerçeveler de dogal olarak degisime ugrar. Müsterek yasami bir arada tutan, uyumu ve uzlasimi saglayan bu ortak kurgular ve kavrayislar, birer amaçlar zinciri içinde toplumun rotasini yeniden çizer ve belirler.Bir dünyayi nasil anladiginiz ve nasil bir gelecek tahayyül ettiginizin anahtari önemli ölçüde bu felsefi tasavvurlarin, akil yürütmelerin ve “dil oyunlari”nin içinde saklidir. Anlamlari kendinden menkul kelime ve kavramlarin, insanlari nereye götürecegi belli olmayan ve bir bakima zaman kaybina, gevezece polemiklere neden olan gelisigüzel kullanimindansa, toplumun tüm dokularina nüfuz etmis ve köklesmis, günlük yasamda karsilik bulmus kavramlar ve terimler hazinesini modern çagin felsefi tasavvuru, dilsel ve söylemsel pratikleriyle birlikte ele almak en dogru yol olarak gözükmektedir. Nitekim birçok önemli Batili düsünürün ayni zamanda filolog olmasi ve böyle bir yol izlemesi bosuna degildir.Iste Riza Tevfik'in Mufassal Kâmûs-i Felsefe'si de böyle bir amaci güderek, felsefi kavramlara Türkçe karsiliklar bulmak üzere hazirlanmis bir eserdir. Ilk Türkçe felsefe sözlügüdür. Fransizca olarak verilen kavramin sadece Türkçe karsiligi verilmekle kalmamis, Yunanca, Latince, Arapça, Farsça, Ingilizce, Italyanca karsiliklari da verilmis, etimolojisi ve ilk kez hangi filozof tarafindan kullanildigi da belirtilmistir.Hilmi Ziya Ülken'in “Felsefe terimlerinin sicakligina ve harîmine nüfuz onun sayesinde mümkün oldu” dedigi “Kâmûs”, Türkiye'de felsefeyi yerlestiren Cumhuriyetin ilk dönem felsefecileri için temel bir kaynak olmustur. Demokritos, Sokrates, Platon, Aristoteles, St. Augustinus, Albertus Magnus, Descartes, Spinoza, Kant, Hegel, Mill, Nietzsche ve Bergson'dan Farabi, Ibn Sînâ, Gazali, Ibn Arabî, Taftazânî, Cürcânî ve Tasköprîzâde'ye kadar Dogu'nun ve Bati'nin klasiklerine yetkin ve zihin açici referanslarla hazirlanan bu sözlük, tamamlanmamis olsa da, kültürümüze özgü kurgusuyla son derece özgün ve ilgi çekicidir.Düsünce ve gerçeklik arasinda kopmaz bir bag oldugu düsüncesiyle, “temelsiz” ideolojik ve dogmatik saplantilara kapilmadan, mevcut tüm kavramsal zenginliklerden yararlanarak, kendi kavramlarini olusturabilecekse felsefe dünyamiz, Kâmûs bunun için degerli bir perspektif ve katki sunmaktadir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.