Kadınların Köleleştirilmesi

Stok Kodu:
9786059521192
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2017-01
Çeviren:
Ahmet Özcan
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
%20 indirimli
110,00TL
88,00TL
1 adet mevcut
9786059521192
528427
Kadınların Köleleştirilmesi
Kadınların Köleleştirilmesi
88.00
John Stuart Mill'in, “bir cinsiyetin diğerine olan bağımlılığı” üzerine, eşi Harriet Taylor Mill ile birlikte geliştirdiği düşüncelerin bir ürünü olan ve eşinin ölümünden sonra kızı Helen Taylor'ın desteğiyle tamamladığı Kadınların Köleleştirilmesi (The Subjection of Women) (1869), yayımlandığı tarihsel bağlam içinde, Avrupa'nın geleneksel siyasi, hukuki, ekonomik ve ahlaki sistemi için hakaret dolu bir saldırı olarak görülmesine yol açacak kadar radikal savlara sahipti. Yine de, XXI. yüzyılın dünyası açısından yazarın üzerinde durduğu meselelerde kadınların yasal haklarının IXX. yüzyıla kıyasla genel olarak iyileştirilmiş olması, elimizdeki metni eskimiş (archaic) kılmaz.

Tam tersine, kadınların erkeklere olan bağımlılığının, doğrudan “zor yasası”ndan (law of force) kaynaklanıyor olmasından hareketle modern dünyanın temel nitelikleri için söz konusu ilkeyi tarihsel bir çelişki olarak tahlil eden bu metin, yalnızca siyasal felsefenin iç tartışmaları için bir kaynak olmakla kalmaz; aynı zamanda, “kadın meselesi” hakkında kaleme alınmış ilk metinlerden biri olma niteliğinin yanında, günümüzün temel birçok meselesi hakkında hassas bir Aydınlanmacı felsefe sunar; fakat elimizdeki metin, yazarın siyasal felsefesinin sahip olduğu tüm duyarlığına rağmen, sonuna kadar eleştiriye açıktır. Zira yazar, ait olduğu dönemin ve toplumsal sınıfın önyargı ve çıkarlarından azade değildir.

Mill'in, Hristiyan ahlakının eleştirisi konusundaki sessizliği, açıktan benimsenen oryantalist bir bakış açısıyla geçiştirilir. Benzer bir şekilde, “faydacılık” ilkesi ile beraber Aydınlanmacı siyasal felsefenin “ilerlemeci” tarihsel bakış açısı, metnin tüm kuramsal yapısını oluşturur. Diğer taraftan, Mill'in “kadınların özgürleştirilmesi” projesi, aslen “mülkiyet sahibi sınıfları” kapsıyor gözükmektedir. Her ne olursa olsun, Mill'in Kadınların Köleleştirilmesi adlı eserinin geç de olsa Türkçeye kazandırılması, hem genel olarak siyasal düşünce disiplini hem de özel olarak kadın meselesi konusundaki mevcut yazına yapılmış esaslı bir katkıdır.
John Stuart Mill'in, “bir cinsiyetin diğerine olan bağımlılığı” üzerine, eşi Harriet Taylor Mill ile birlikte geliştirdiği düşüncelerin bir ürünü olan ve eşinin ölümünden sonra kızı Helen Taylor'ın desteğiyle tamamladığı Kadınların Köleleştirilmesi (The Subjection of Women) (1869), yayımlandığı tarihsel bağlam içinde, Avrupa'nın geleneksel siyasi, hukuki, ekonomik ve ahlaki sistemi için hakaret dolu bir saldırı olarak görülmesine yol açacak kadar radikal savlara sahipti. Yine de, XXI. yüzyılın dünyası açısından yazarın üzerinde durduğu meselelerde kadınların yasal haklarının IXX. yüzyıla kıyasla genel olarak iyileştirilmiş olması, elimizdeki metni eskimiş (archaic) kılmaz.

Tam tersine, kadınların erkeklere olan bağımlılığının, doğrudan “zor yasası”ndan (law of force) kaynaklanıyor olmasından hareketle modern dünyanın temel nitelikleri için söz konusu ilkeyi tarihsel bir çelişki olarak tahlil eden bu metin, yalnızca siyasal felsefenin iç tartışmaları için bir kaynak olmakla kalmaz; aynı zamanda, “kadın meselesi” hakkında kaleme alınmış ilk metinlerden biri olma niteliğinin yanında, günümüzün temel birçok meselesi hakkında hassas bir Aydınlanmacı felsefe sunar; fakat elimizdeki metin, yazarın siyasal felsefesinin sahip olduğu tüm duyarlığına rağmen, sonuna kadar eleştiriye açıktır. Zira yazar, ait olduğu dönemin ve toplumsal sınıfın önyargı ve çıkarlarından azade değildir.

Mill'in, Hristiyan ahlakının eleştirisi konusundaki sessizliği, açıktan benimsenen oryantalist bir bakış açısıyla geçiştirilir. Benzer bir şekilde, “faydacılık” ilkesi ile beraber Aydınlanmacı siyasal felsefenin “ilerlemeci” tarihsel bakış açısı, metnin tüm kuramsal yapısını oluşturur. Diğer taraftan, Mill'in “kadınların özgürleştirilmesi” projesi, aslen “mülkiyet sahibi sınıfları” kapsıyor gözükmektedir. Her ne olursa olsun, Mill'in Kadınların Köleleştirilmesi adlı eserinin geç de olsa Türkçeye kazandırılması, hem genel olarak siyasal düşünce disiplini hem de özel olarak kadın meselesi konusundaki mevcut yazına yapılmış esaslı bir katkıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat