İzlanda Balıkçısı

Bretagne bölgesindeki Paimpol kasabasinda her avlanma mevsimi öncesinde hummali bir çalisma vardir. Denizcilerin musamba giysileri, lodos sapkalari dikilir; aglari, oltalari onarilir, yanlarina alacaklari erzak hazirlanir... Yil ikiye ayrilir: balikçilarin kasabada oldugu aylar ve denize gittikleri zamanlar... Onlar yokken ne kadar kaygili bir bekleyis egemense döndüklerinde de o kadar mutluluk vardir (ya da dönemeyenlerin kasabanin üzerine çöken matemi)...Romanin fonunda bir balikçi kasabasi olsa da Izlanda Balikçisi üç aileye odaklanir: kusaklar boyu denizci olmus Gaos'lar, Moan'lar ve zengin bir aile olan Mevel'ler... Gaos'larin yakisikli ve magrur oglu Yann, Mevel ailesinin güzeller güzeli kizi Gaud, yasli büyükannesiyle yasayan Yann'in yakin arkadasi Sylvestre. Maud ile Yann arasinda uzaktan uzaga süren askin tek engeli, aralarindaki sinif farkidir. "Paris görmüs" Gaud, aski için her seyden vazgeçmeye hazirdir ama Yann'dan umdugu karsiligi göremez. Yann ise kendisinde katbekat zengin bir kiza olan askini bir türlü açiga vuramaz.Denize dair bütün kitaplarda oldugu gibi baskahraman denizdir... Deniz hem hayatin hem de ölümün sebebidir. Her zaman son sözü söyleyendir... Pierre Loti Izlanda Balikçisi'nda öyle yalin, öyle insanin kendini dalgalarina kapip koyuverdigi bir dil kullanmistir ki, ayni acilari, ayni mutluluklari derinden hissedersiniz. Hiç eskimeyen bir dil, isimler degisse dünyanin her yerinde yasanabilecek bir öykü. Kuskusuz gerçekligi su götürmez tanimlarla, ifadelerle, bir yumruk gibi bogaziniza tikanan acilarla...Ince Kapak: