İyi ki Tiyatro Var

Stok Kodu:
9786056451461
Sayfa Sayısı:
134
Basım Tarihi:
2014-01
Kategori:
%20 indirimli
140,00TL
112,00TL
9786056451461
444283
İyi ki Tiyatro Var
İyi ki Tiyatro Var
112.00

Diyarbakir'a özgü çekçek labir edilen ve insan tarafindan su-i iilin arabalardan ne kadar çoktu... Her birinin üstünde büyük kutular Içinde kalin naylon ve koli banilan vardi. Saddam'in gaz saldirilarindan ve savastan kendim nasil koruyacagini düsünüyordu halk... O yillarda metrelerce naylonla bir sera kente dönüsmüstü Diyarbakir. Duyulan tek ses koli bantlarinin dayanilma/ a/irtisiydi. Bogucuydu, havasizdi her yer. Ve yoksul evlerde sobalar yaniyor kisa inat. "Keske baris olsa!" diyen, barisi bekleyen canlu sobadan sizan gazlarla zehirlenip ayriliyordu aramizdan. Çünkü camlar naylondandi, hükümetin insanlara verdigi deger naylondan... O zaman da camlarin demirlerine tavuk baglamisti, çaresizlik. Saddam'in zehirli gaz saldirisinda önce onlar ölecekti. Peki, sonra? Bu sorunun karsiligi yoktu. Barisi erteleyenler, savas oyunundan galip çikacaklarini, "bir koyup üç alacaklarini-yineleyip duruyorlardi. Kentten kaçan kaçanaydi. Ve bilmiyorlardi kî insanlarin kaçtiklari baristi. Savasa teslim ediyorlardi anilarini, düslerini ve yasam alanlarini... Herkes degisimin zorluklarini gögüslemek yerine belirli kaliplara baglanip Mirdurmek istiyordu yasamini ve kaçiyordu tiklim tikis otobüslerin içinde. Tiyatroda, yalnizligimizin aynasinda baris isteyen yüzümüzü inceledik uzun sure.. (Tanitim Bülteninden)

Diyarbakir'a özgü çekçek labir edilen ve insan tarafindan su-i iilin arabalardan ne kadar çoktu... Her birinin üstünde büyük kutular Içinde kalin naylon ve koli banilan vardi. Saddam'in gaz saldirilarindan ve savastan kendim nasil koruyacagini düsünüyordu halk... O yillarda metrelerce naylonla bir sera kente dönüsmüstü Diyarbakir. Duyulan tek ses koli bantlarinin dayanilma/ a/irtisiydi. Bogucuydu, havasizdi her yer. Ve yoksul evlerde sobalar yaniyor kisa inat. "Keske baris olsa!" diyen, barisi bekleyen canlu sobadan sizan gazlarla zehirlenip ayriliyordu aramizdan. Çünkü camlar naylondandi, hükümetin insanlara verdigi deger naylondan... O zaman da camlarin demirlerine tavuk baglamisti, çaresizlik. Saddam'in zehirli gaz saldirisinda önce onlar ölecekti. Peki, sonra? Bu sorunun karsiligi yoktu. Barisi erteleyenler, savas oyunundan galip çikacaklarini, "bir koyup üç alacaklarini-yineleyip duruyorlardi. Kentten kaçan kaçanaydi. Ve bilmiyorlardi kî insanlarin kaçtiklari baristi. Savasa teslim ediyorlardi anilarini, düslerini ve yasam alanlarini... Herkes degisimin zorluklarini gögüslemek yerine belirli kaliplara baglanip Mirdurmek istiyordu yasamini ve kaçiyordu tiklim tikis otobüslerin içinde. Tiyatroda, yalnizligimizin aynasinda baris isteyen yüzümüzü inceledik uzun sure.. (Tanitim Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat