IV. Mehmed Saltanatında Topkapı Sarayı Haremi İktidar, Sınırlar ve Mimari

Stok Kodu:
9786051051239
Sayfa Sayısı:
301
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%20 indirimli
120,00TL
96,00TL
9786051051239
377974
IV. Mehmed Saltanatında Topkapı Sarayı Haremi  İktidar, Sınırlar ve Mimari
IV. Mehmed Saltanatında Topkapı Sarayı Haremi İktidar, Sınırlar ve Mimari
96.00
17. yüzyilda Fransiz seyyah J. B. Tavernier, Topkapi Sarayini tasvir ederken, hareme iliskin bilgi vermesinin mümkün olmadigini, zira hareme girmenin neredeyse imkânsiz oldugunu söyler. Tavernier'in, fazla görünmediklerini söyledigi hareme mensup kadinlarin etkinlikleri, perde arkasindan da olsa hiç küçümsenemeyecek ölçüdeydi ve her biri birer basrol oyuncusuydu. 17. yüzyilda gelisen olaylarin ve sartlarin tanidigi olanaklar ölçüsünde konumlari yükselen valide sultanlar her alanda etkinliklerini artirdi. Artik “saray” ve özellikle “harem” siyaset oyununun sahnelendigi yerdi. Bu oyunda sultan basrolden düsmüs, yerini baskalari almisti. 16. yüzyilin ikinci yarisindan itibaren Topkapi Sarayi Haremi ön plana çikmaya basladi. Özellikle valide sultanlarin artan siyasi gücünün yaninda darüssaade agalarinin siyasi güce kavusmalari da bunda önemli bir rol oynadi. Ancak Harem'in asil etkin bir rol oynamaya baslamasi, 17. yüzyilin basinda sehzadelerin sancaklara gönderilmeyip yerine haremde yasamaya baslamasiyla oldu. Bu yeni durumla birlikte Osmanli hanedani içinde süregelen iktidar oyununun sahnelendigi yer harem oldu. Yazar Murat Kocaaslan, Topkapi Sarayi haremini ele aldigi bu çalismasinda, Osmanli hanedani üyelerinin yasadigi haremin mimari örgütlenmesini ve kadinlarin mimariye olasi etkilerini, özellikle IV. Mehmed'in saltanat dönemi çerçevesinde tartisiyor. Bununla birlikte haremdeki mimari örgütlenmenin beraberinde getirdigi “bilinçli” veya “bilinçsiz” olarak olusturulan sinirlara dikkat çekiyor. Osmanli hanedan üyelerinin yasadigi haremde mimari sekillenmenin dogrudan statüyle ilgili oldugunu, bu örgütlenme içinde haremde yasayan her bir bireyin sinirlarinin kesin olarak çizildigini ve bu sinirlarin asilmasina izin verilmedigini ileri sürüyor. Haremdeki bu sinirlarin mimariye bire bir uygulandigini ortaya koyuyor. Bu anlamda haremdeki mimari örgütlenmenin sarayin genel mimari örgütlenmesiyle de örtüstügünü belirtiyor.
17. yüzyilda Fransiz seyyah J. B. Tavernier, Topkapi Sarayini tasvir ederken, hareme iliskin bilgi vermesinin mümkün olmadigini, zira hareme girmenin neredeyse imkânsiz oldugunu söyler. Tavernier'in, fazla görünmediklerini söyledigi hareme mensup kadinlarin etkinlikleri, perde arkasindan da olsa hiç küçümsenemeyecek ölçüdeydi ve her biri birer basrol oyuncusuydu. 17. yüzyilda gelisen olaylarin ve sartlarin tanidigi olanaklar ölçüsünde konumlari yükselen valide sultanlar her alanda etkinliklerini artirdi. Artik “saray” ve özellikle “harem” siyaset oyununun sahnelendigi yerdi. Bu oyunda sultan basrolden düsmüs, yerini baskalari almisti. 16. yüzyilin ikinci yarisindan itibaren Topkapi Sarayi Haremi ön plana çikmaya basladi. Özellikle valide sultanlarin artan siyasi gücünün yaninda darüssaade agalarinin siyasi güce kavusmalari da bunda önemli bir rol oynadi. Ancak Harem'in asil etkin bir rol oynamaya baslamasi, 17. yüzyilin basinda sehzadelerin sancaklara gönderilmeyip yerine haremde yasamaya baslamasiyla oldu. Bu yeni durumla birlikte Osmanli hanedani içinde süregelen iktidar oyununun sahnelendigi yer harem oldu. Yazar Murat Kocaaslan, Topkapi Sarayi haremini ele aldigi bu çalismasinda, Osmanli hanedani üyelerinin yasadigi haremin mimari örgütlenmesini ve kadinlarin mimariye olasi etkilerini, özellikle IV. Mehmed'in saltanat dönemi çerçevesinde tartisiyor. Bununla birlikte haremdeki mimari örgütlenmenin beraberinde getirdigi “bilinçli” veya “bilinçsiz” olarak olusturulan sinirlara dikkat çekiyor. Osmanli hanedan üyelerinin yasadigi haremde mimari sekillenmenin dogrudan statüyle ilgili oldugunu, bu örgütlenme içinde haremde yasayan her bir bireyin sinirlarinin kesin olarak çizildigini ve bu sinirlarin asilmasina izin verilmedigini ileri sürüyor. Haremdeki bu sinirlarin mimariye bire bir uygulandigini ortaya koyuyor. Bu anlamda haremdeki mimari örgütlenmenin sarayin genel mimari örgütlenmesiyle de örtüstügünü belirtiyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat