İslam Yargılama Hukukunun Esasları

Stok Kodu:
9789755482996
Sayfa Sayısı:
296
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2013-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%20 indirimli
350,00TL
280,00TL
9789755482996
488296
İslam Yargılama Hukukunun Esasları
İslam Yargılama Hukukunun Esasları
280.00
Fertler, Ser'in (hukuk düzeninin) kendilerine tanidigi haklara bir tecâvüz olmadigi, bunlara riâyet edildigi müddetçe, baskalari ile ihtilâfa düsmezler. Herkes, hukuk düzenince belirlenen kurallara aynen uysa idi, fertler arasinda hiçbir ihtilâf dogmazdi. Ancak bu ideal bir durumdur. Toplum hayatinda esas olan da bu ideal durumdur. Fakat istisnai olarak hukuk düzeninin fertlere tanidigi haklar ihtilafli olabilir. Bu, bir kimsenin baskasinin hakkini kasden tanimamasi, onu ihlâl etmesi seklinde olabilir. Fakat çogunlukla iki kisi de kendi açilarindan kendilerini hakli görebilir ve bu sebeple ihtilafa düsebilirler. Hiç süphesiz insanlar arasinda meydana gelen anlasmazliklarin çözümlenmesi, tecavüzlerin ortadan kaldirilmasi ve suç teskil eden fiilleri isleyenlerin cezalandirilmasi bir arada yasamanin gerektirdigi bir zorunluluktur. Bir toplumda fertlere ihlâl edildigini düsündügü hakkini bizzat alma yetkisinin taninmasi, kamu düzeninin bozulmasi ve anarsinin hâkim olmasiyla es anlamlidir. Pek çok ihtilaf sulh, hakem ve fetva yoluyla çözümlenebilir. Ihtilaflarin bu yollarla giderilmesi yargi yükünün hafifletilmesi bakimindan önemi inkâr edilmez bir husustur. Ancak ihtilaflarin bu yollarla çözümlenmesi, arkasinda cebrî yaptirimi ve kamu destegini tasimadigi için her zaman beklenen sonucu vermez. Bunun için de sag duyu sahibi her insanin, mesrû ölçüler, hukukî usul ve kurallar çerçevesinde faaliyette bulunup zayifi koruyacak, hakliyi haksizdan ayiracak ve hakki çignenen kimsenin hakkini sahibine geri verecek, suçluyu tespit edip cezalandiracak, böylece toplumun huzur ve sükununu saglayacak kamu otoritesine ve yaptirim gücüne sahip bir kuruma yani yargi kuvveti ve kurumuna ihtiyaç bulundugunu kabul edecegi açiktir. Yarginin amaç ve hedefi ise adaleti gerçeklestirmektir. Bu amacindan ötürü yargi terimi zamanla adalet kelimesiyle özdeslesmis ve yargi kurumu tabiri yerine adalet kurumu (adlî teskilât, adliye) tabiri kullanilmistir. Islâmî ögretide de yargi isi yani adaleti temin isi imandan sonra en faziletli bir ibadet, yargi makami yüce bir makam, yargi görevi de kutsal bir görev sayilmistir.Islâm yargilama hukuku ve adliye teskilâtini ilgilendiren meselelerin pek çogunun ele alindigi bu kitap, bu alanda genel bilgi edinmek isteyen merekli hukukçu, arastirmaci ve ögrencilere el kitabi mahiyetindedir.
Fertler, Ser'in (hukuk düzeninin) kendilerine tanidigi haklara bir tecâvüz olmadigi, bunlara riâyet edildigi müddetçe, baskalari ile ihtilâfa düsmezler. Herkes, hukuk düzenince belirlenen kurallara aynen uysa idi, fertler arasinda hiçbir ihtilâf dogmazdi. Ancak bu ideal bir durumdur. Toplum hayatinda esas olan da bu ideal durumdur. Fakat istisnai olarak hukuk düzeninin fertlere tanidigi haklar ihtilafli olabilir. Bu, bir kimsenin baskasinin hakkini kasden tanimamasi, onu ihlâl etmesi seklinde olabilir. Fakat çogunlukla iki kisi de kendi açilarindan kendilerini hakli görebilir ve bu sebeple ihtilafa düsebilirler. Hiç süphesiz insanlar arasinda meydana gelen anlasmazliklarin çözümlenmesi, tecavüzlerin ortadan kaldirilmasi ve suç teskil eden fiilleri isleyenlerin cezalandirilmasi bir arada yasamanin gerektirdigi bir zorunluluktur. Bir toplumda fertlere ihlâl edildigini düsündügü hakkini bizzat alma yetkisinin taninmasi, kamu düzeninin bozulmasi ve anarsinin hâkim olmasiyla es anlamlidir. Pek çok ihtilaf sulh, hakem ve fetva yoluyla çözümlenebilir. Ihtilaflarin bu yollarla giderilmesi yargi yükünün hafifletilmesi bakimindan önemi inkâr edilmez bir husustur. Ancak ihtilaflarin bu yollarla çözümlenmesi, arkasinda cebrî yaptirimi ve kamu destegini tasimadigi için her zaman beklenen sonucu vermez. Bunun için de sag duyu sahibi her insanin, mesrû ölçüler, hukukî usul ve kurallar çerçevesinde faaliyette bulunup zayifi koruyacak, hakliyi haksizdan ayiracak ve hakki çignenen kimsenin hakkini sahibine geri verecek, suçluyu tespit edip cezalandiracak, böylece toplumun huzur ve sükununu saglayacak kamu otoritesine ve yaptirim gücüne sahip bir kuruma yani yargi kuvveti ve kurumuna ihtiyaç bulundugunu kabul edecegi açiktir. Yarginin amaç ve hedefi ise adaleti gerçeklestirmektir. Bu amacindan ötürü yargi terimi zamanla adalet kelimesiyle özdeslesmis ve yargi kurumu tabiri yerine adalet kurumu (adlî teskilât, adliye) tabiri kullanilmistir. Islâmî ögretide de yargi isi yani adaleti temin isi imandan sonra en faziletli bir ibadet, yargi makami yüce bir makam, yargi görevi de kutsal bir görev sayilmistir.Islâm yargilama hukuku ve adliye teskilâtini ilgilendiren meselelerin pek çogunun ele alindigi bu kitap, bu alanda genel bilgi edinmek isteyen merekli hukukçu, arastirmaci ve ögrencilere el kitabi mahiyetindedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat