9789753522946
477954
https://www.tdedkitap.com/irkcilik-cehennemi
Irkçılık Cehennemi
160.00
Avrupa kaynakli irkçilik; sömürgeciligin, emperyalizmin, soykirim hareketlerinin, kapitalimin, liberal ekonomik modellerin ve nihayet asiri tüketim, israf ve konfora dayali modern Batili hayata tarzinin ideolojisidir. Irkçilik ideolojisi geregi, insanlarin deri rengi veya kafatasi yapisindan yola çikarak yetenekleri, egilimleri ve davranis biçimleri belirlenmeye çalisildi. Rudyard Kipling'in yücelttigi “beyza adamin yükü”nü kavramaktan aciz, onun uygarlastirma çabasina karsi koyan “vahsi” ve “yari seytan” topluluklar, ortadan kaldirilmasi gereken hilkat garibeleri olarak muamele gördü insanlar.Iste Güney Afrika'nin yerli insanlari bu gerçegi, bütün bu farkli asamalarda alttan alta isleyen, hemen hiç kesitiye ugramayan bir irkçi damarin varligini bizzat yasayarak ögrendi. Güney Afrika'da apartheid öncesinde, esnasinda ve sonrasinda yasananalar bunun en çarpici örneligini sunar.Yerli halk, çiftliklerde veya altin madenlerinde beyaz azinligin hizmetine girmesi gereken insanalti varliklar olarak görüldü, açlik ve sefalete mahkum edilerek itaate zorlandi. Topraklarinin ve emeklerinin sömürüsüyle ortaya çikmis bir zenginlikten pay almamalari için onlari sehir merkezlerinden, Avrupalilarin her türlü yasam alanindan uzak tutacak acimasiz ve insanlik disi önlemlere basvuruldu. Irk temeline dayali ayrimcilik/apartheid, sadece sehirleri beyazlar, siyahlar ve melezler için birbirinden kopuk ve müstakil bölgelere ayirmakla kalmadi ayni zamanda kamu binalarindan ulasim vasitlarina, park ve bahçelerinden sinema salonlarina kadar hayatin her alaninda insan onurunu ayalar altina alan uygulamalara yol açti. Ve ayrimcilik, beyazlaratahsis edilen bölgelerin içinde dahi sehir planlamasi geregince krokilerde açikça belirtilen, “yüksek”, “orta” ve “asagi tabakadan beyazlar”in oturabilecegi semtler ortaya çikariyordu.Bu çalisma, Avrupa kökenli beyaz azinligin Güney Afrika'da “apartheid” adi altinda tatbike koydugu irkçi projeleri, yasana trajedi ve katliamlari, yerli halkin Afrika Ulusal Kongresi öncülügünde yürüttügü direnis karsisindan beyaz irkçi rejimin çözülme sürecinin ve siyahi lider Mandela'nin sahsinda ulasilan zaferi irdelemektedir. Yazarin Güney Afrika'ya gerçeklestirdigi seyahatten izlenimler ve ülkenin degisik kütüphanlerinde yaptigi arastirmalar, çalismanin temelinin olusturmaktadir.
Avrupa kaynakli irkçilik; sömürgeciligin, emperyalizmin, soykirim hareketlerinin, kapitalimin, liberal ekonomik modellerin ve nihayet asiri tüketim, israf ve konfora dayali modern Batili hayata tarzinin ideolojisidir. Irkçilik ideolojisi geregi, insanlarin deri rengi veya kafatasi yapisindan yola çikarak yetenekleri, egilimleri ve davranis biçimleri belirlenmeye çalisildi. Rudyard Kipling'in yücelttigi “beyza adamin yükü”nü kavramaktan aciz, onun uygarlastirma çabasina karsi koyan “vahsi” ve “yari seytan” topluluklar, ortadan kaldirilmasi gereken hilkat garibeleri olarak muamele gördü insanlar.Iste Güney Afrika'nin yerli insanlari bu gerçegi, bütün bu farkli asamalarda alttan alta isleyen, hemen hiç kesitiye ugramayan bir irkçi damarin varligini bizzat yasayarak ögrendi. Güney Afrika'da apartheid öncesinde, esnasinda ve sonrasinda yasananalar bunun en çarpici örneligini sunar.Yerli halk, çiftliklerde veya altin madenlerinde beyaz azinligin hizmetine girmesi gereken insanalti varliklar olarak görüldü, açlik ve sefalete mahkum edilerek itaate zorlandi. Topraklarinin ve emeklerinin sömürüsüyle ortaya çikmis bir zenginlikten pay almamalari için onlari sehir merkezlerinden, Avrupalilarin her türlü yasam alanindan uzak tutacak acimasiz ve insanlik disi önlemlere basvuruldu. Irk temeline dayali ayrimcilik/apartheid, sadece sehirleri beyazlar, siyahlar ve melezler için birbirinden kopuk ve müstakil bölgelere ayirmakla kalmadi ayni zamanda kamu binalarindan ulasim vasitlarina, park ve bahçelerinden sinema salonlarina kadar hayatin her alaninda insan onurunu ayalar altina alan uygulamalara yol açti. Ve ayrimcilik, beyazlaratahsis edilen bölgelerin içinde dahi sehir planlamasi geregince krokilerde açikça belirtilen, “yüksek”, “orta” ve “asagi tabakadan beyazlar”in oturabilecegi semtler ortaya çikariyordu.Bu çalisma, Avrupa kökenli beyaz azinligin Güney Afrika'da “apartheid” adi altinda tatbike koydugu irkçi projeleri, yasana trajedi ve katliamlari, yerli halkin Afrika Ulusal Kongresi öncülügünde yürüttügü direnis karsisindan beyaz irkçi rejimin çözülme sürecinin ve siyahi lider Mandela'nin sahsinda ulasilan zaferi irdelemektedir. Yazarin Güney Afrika'ya gerçeklestirdigi seyahatten izlenimler ve ülkenin degisik kütüphanlerinde yaptigi arastirmalar, çalismanin temelinin olusturmaktadir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.