9789756329610
491911
https://www.tdedkitap.com/insan-hurriyetinin-metafizik-temelleri
İnsan Hürriyetinin Metafizik Temelleri
240.00
İnsan hürriyeti meselesi; inanan inanmayan bütün insanların temel problemi olarak var olagelmiştir.
Bu nedenle de her din ve düşünce temsilcisi problem üzerinde ikmal-i fikir etmiş ve bu hususta önemli ölçüde materyal oluşturan metinler meydana gelmiştir.
Meselenin Tanrı-insan boyutunun soyut olması ve her insanın meseleye kendi zaviyesinden bakmasından dolayı da hiçbir zaman genelin kabul ettiği bir hürriyet tanımı ve formatı ortaya çıkmamıştır.
Bu nedenle "hürriyet, tanımında da hürdür" denilmiştir.
İslam Dünyasında bireyin irade hürriyetinin varlığı kader meselesiyle bağlantılı olarak Hz. Peygamber zamanında başlamış, daha sonraları siyasi kamplaşmalar bu meselede derin ayrışmalara neden olmuştur.
Her görüş sahibi kendisini meşrulaştırmak için Kur'an'a, Sünnet'e gitmiş ve kendisine zemin hazırlayacak önemli miktarda malzeme de bulmuştur.
Bu çalışmada Müslüman Meşşaî filozofların bu konu hakkındaki görüşlerini sunmayı hedefledik.
Müslüman Meşşaîlerin kapsamı çok geniş olmakla beraber, onları temsil üç filozofun görüşleri üzerinde yoğunlaşmayı uygun gördük.
Felsefi açıdan insan hürriyetine bakmak İslam düşüncesi açısından meseleye farklı bir gözle bakmayı denemek olacaktır.
Bu denemenin, insan hürriyeti hususunda yeni yorum ve açılımlara kapı aralaması ümit edilmektedir.
Bu nedenle de her din ve düşünce temsilcisi problem üzerinde ikmal-i fikir etmiş ve bu hususta önemli ölçüde materyal oluşturan metinler meydana gelmiştir.
Meselenin Tanrı-insan boyutunun soyut olması ve her insanın meseleye kendi zaviyesinden bakmasından dolayı da hiçbir zaman genelin kabul ettiği bir hürriyet tanımı ve formatı ortaya çıkmamıştır.
Bu nedenle "hürriyet, tanımında da hürdür" denilmiştir.
İslam Dünyasında bireyin irade hürriyetinin varlığı kader meselesiyle bağlantılı olarak Hz. Peygamber zamanında başlamış, daha sonraları siyasi kamplaşmalar bu meselede derin ayrışmalara neden olmuştur.
Her görüş sahibi kendisini meşrulaştırmak için Kur'an'a, Sünnet'e gitmiş ve kendisine zemin hazırlayacak önemli miktarda malzeme de bulmuştur.
Bu çalışmada Müslüman Meşşaî filozofların bu konu hakkındaki görüşlerini sunmayı hedefledik.
Müslüman Meşşaîlerin kapsamı çok geniş olmakla beraber, onları temsil üç filozofun görüşleri üzerinde yoğunlaşmayı uygun gördük.
Felsefi açıdan insan hürriyetine bakmak İslam düşüncesi açısından meseleye farklı bir gözle bakmayı denemek olacaktır.
Bu denemenin, insan hürriyeti hususunda yeni yorum ve açılımlara kapı aralaması ümit edilmektedir.
İnsan hürriyeti meselesi; inanan inanmayan bütün insanların temel problemi olarak var olagelmiştir.
Bu nedenle de her din ve düşünce temsilcisi problem üzerinde ikmal-i fikir etmiş ve bu hususta önemli ölçüde materyal oluşturan metinler meydana gelmiştir.
Meselenin Tanrı-insan boyutunun soyut olması ve her insanın meseleye kendi zaviyesinden bakmasından dolayı da hiçbir zaman genelin kabul ettiği bir hürriyet tanımı ve formatı ortaya çıkmamıştır.
Bu nedenle "hürriyet, tanımında da hürdür" denilmiştir.
İslam Dünyasında bireyin irade hürriyetinin varlığı kader meselesiyle bağlantılı olarak Hz. Peygamber zamanında başlamış, daha sonraları siyasi kamplaşmalar bu meselede derin ayrışmalara neden olmuştur.
Her görüş sahibi kendisini meşrulaştırmak için Kur'an'a, Sünnet'e gitmiş ve kendisine zemin hazırlayacak önemli miktarda malzeme de bulmuştur.
Bu çalışmada Müslüman Meşşaî filozofların bu konu hakkındaki görüşlerini sunmayı hedefledik.
Müslüman Meşşaîlerin kapsamı çok geniş olmakla beraber, onları temsil üç filozofun görüşleri üzerinde yoğunlaşmayı uygun gördük.
Felsefi açıdan insan hürriyetine bakmak İslam düşüncesi açısından meseleye farklı bir gözle bakmayı denemek olacaktır.
Bu denemenin, insan hürriyeti hususunda yeni yorum ve açılımlara kapı aralaması ümit edilmektedir.
Bu nedenle de her din ve düşünce temsilcisi problem üzerinde ikmal-i fikir etmiş ve bu hususta önemli ölçüde materyal oluşturan metinler meydana gelmiştir.
Meselenin Tanrı-insan boyutunun soyut olması ve her insanın meseleye kendi zaviyesinden bakmasından dolayı da hiçbir zaman genelin kabul ettiği bir hürriyet tanımı ve formatı ortaya çıkmamıştır.
Bu nedenle "hürriyet, tanımında da hürdür" denilmiştir.
İslam Dünyasında bireyin irade hürriyetinin varlığı kader meselesiyle bağlantılı olarak Hz. Peygamber zamanında başlamış, daha sonraları siyasi kamplaşmalar bu meselede derin ayrışmalara neden olmuştur.
Her görüş sahibi kendisini meşrulaştırmak için Kur'an'a, Sünnet'e gitmiş ve kendisine zemin hazırlayacak önemli miktarda malzeme de bulmuştur.
Bu çalışmada Müslüman Meşşaî filozofların bu konu hakkındaki görüşlerini sunmayı hedefledik.
Müslüman Meşşaîlerin kapsamı çok geniş olmakla beraber, onları temsil üç filozofun görüşleri üzerinde yoğunlaşmayı uygun gördük.
Felsefi açıdan insan hürriyetine bakmak İslam düşüncesi açısından meseleye farklı bir gözle bakmayı denemek olacaktır.
Bu denemenin, insan hürriyeti hususunda yeni yorum ve açılımlara kapı aralaması ümit edilmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.