İmanın Sancağı Musab Bin Umeyr

Stok Kodu:
9786059844222
Sayfa Sayısı:
326
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%20 indirimli
240,00TL
192,00TL
2 adet mevcut
9786059844222
533833
İmanın Sancağı Musab Bin Umeyr
İmanın Sancağı Musab Bin Umeyr
192.00
Mus'ab sehirlerin anasi Mekke'de varlik içinde yüzen bir ailede dünyaya gelmisti. Sehrin bu yakisikli ve narin delikanlisi çok çetin bir zamanda peygamberlik ayinin hakikat günesinden alip sundugu iksirle nuiiandi. Iman ve irfan yolunda ve hakikatin kaynagi Nebî'nin ardinca ve hep dikenler üzerinde yürüdü. Yoksul düsmüs olmasina ragmen, özellikle Medine'de Islâm'in temellerini atmada fevkalâde hizmetleri oldu. Nitekim vefali Rasûl onu ashabina göstererek söyle diyordu: "Su Allah'in kalbini nurlandirdigi kimseye bir bakin! Ben onu anne ve babasinin en güzel yiyecek ve içeceklerle besledigini gördüm. Onun iki yüz dirheme satin aldigi bir elbiseyi giydigine sahit oldum. Ancak onu Allah ve Rasûlü'nün sevgisi davet etti ve simdi olani görüyorsunuz." O bunlari söylediginde Musab'm üzerinde koç derisinden bir izar bulunuyor, torba gibi urbasinda etleri soyulmus kemik yiginina benziyordu. Neticede engin bir gerçek denizine dalmis olan ruhunun pesinden yillar yili sürükledigi bedenini Uhud dagi etegine bir sehîd olarak birakti. Ve onun sevgili esi Hamne bu taze mezarin basinda aglarken, Musab mücahit ruhlar alayiyla ve bir yildiz gibi kayarak sonsuzluk âlemine dogru yükseldi. Sadece biricik Hamne'sinin degil, candan arkadasi Amir bin Rebîi'nin gözleri de yasliydi. Onun üzerine örtülen misk kokulu temiz topraga bakarak sunlari söylüyordu: "Musab benim için Müslüman olusundan su Uhud'da sehid olusuna dek bir sirdas, bir arkadas idi. Habesistan'a dogru çiktigimiz her iki hicrette bizimle beraberdi. Topluluk içinde yakin dostumdu, ben ahlâk bakimindan simdiye dek ondan daha güzel ve ihtilafi az olani görmedim."
Mus'ab sehirlerin anasi Mekke'de varlik içinde yüzen bir ailede dünyaya gelmisti. Sehrin bu yakisikli ve narin delikanlisi çok çetin bir zamanda peygamberlik ayinin hakikat günesinden alip sundugu iksirle nuiiandi. Iman ve irfan yolunda ve hakikatin kaynagi Nebî'nin ardinca ve hep dikenler üzerinde yürüdü. Yoksul düsmüs olmasina ragmen, özellikle Medine'de Islâm'in temellerini atmada fevkalâde hizmetleri oldu. Nitekim vefali Rasûl onu ashabina göstererek söyle diyordu: "Su Allah'in kalbini nurlandirdigi kimseye bir bakin! Ben onu anne ve babasinin en güzel yiyecek ve içeceklerle besledigini gördüm. Onun iki yüz dirheme satin aldigi bir elbiseyi giydigine sahit oldum. Ancak onu Allah ve Rasûlü'nün sevgisi davet etti ve simdi olani görüyorsunuz." O bunlari söylediginde Musab'm üzerinde koç derisinden bir izar bulunuyor, torba gibi urbasinda etleri soyulmus kemik yiginina benziyordu. Neticede engin bir gerçek denizine dalmis olan ruhunun pesinden yillar yili sürükledigi bedenini Uhud dagi etegine bir sehîd olarak birakti. Ve onun sevgili esi Hamne bu taze mezarin basinda aglarken, Musab mücahit ruhlar alayiyla ve bir yildiz gibi kayarak sonsuzluk âlemine dogru yükseldi. Sadece biricik Hamne'sinin degil, candan arkadasi Amir bin Rebîi'nin gözleri de yasliydi. Onun üzerine örtülen misk kokulu temiz topraga bakarak sunlari söylüyordu: "Musab benim için Müslüman olusundan su Uhud'da sehid olusuna dek bir sirdas, bir arkadas idi. Habesistan'a dogru çiktigimiz her iki hicrette bizimle beraberdi. Topluluk içinde yakin dostumdu, ben ahlâk bakimindan simdiye dek ondan daha güzel ve ihtilafi az olani görmedim."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat