9786054868117
429247
https://www.tdedkitap.com/ibni-haldun-hayati-ve-eserleri-uzerine-dusunceler
İbni Haldun Hayatı ve Eserleri Üzerine Düşünceler
52.00
Ibni Haldun kendisine yabanci olan çevrelere “Dogu'nun Machivelli'si/Montesquieu'sü”olarak takdim edilir.Bu Avrupa merkezci takdim,Ibni Haldun'u yücelttigi gibi, göreli olarak onu küçümsemektedir de. Çünkü aksini söylemek ,yani machievelli/montes-quieu için “Bati'nin Ibni Haldunlari “demek de pekala mümkündür .Bu iki takdim ,anilan düsüncelere nereden baktiginiz ile alakalidir .Bu baglamda birinci takdim ,bir batili için kabul edilebilir bir tanimdir.Ancak bunun bir dogulu tarafindan kullanilmasi trajik ve fakat somut gerçekligi yansitan bir durumdur.
Önceki trajiktir;çünkü bati toplumlari,bünyesinden çikarttigi düsünürlere önem vermektedirler.Onlar her bir filozofunu ,kendi içinde belli bir tutarliligi olan düsünce zincirinin vazgeçilmez bir halkasi olarak görür ve sahiplenir dogrusu da budur.Buna karsi dogu toplumlarina kalan ise, kendi gerçekligini dahi batidan kopyalayarak almaktir.temelindeki neden veya nedenler ne olursa olsun ,bu üstelik aslinin kötü bir kopyasidir da.
Ikinci olarak somut bir gerçekligi yansitmaktadir.Çünkü ibni Haldun, her ne kadar Osmanli-Türk münevveri ile Seyhülislam Pirizade Mehmet Sahib efendi'nin Mukaddime çevirisiyle onsekizinci yüzyilin ortalarinda tanismissa da.Türkiye'nin aydinlari tarafindan daha çok yakin bir geçmiste.Batili kaynaklar vasitasiyla,zoraki biçimde taninmaya ve tanindigi ölçüde sasirtmaya baslamistir.Görülmüstür ki Ibni Haldun tarih felsefesi ve sosyoloji biliminin temelini atan,bunu da yasadigi toplumun dinamiklerine yaslanarak yapan düsünürlerden birisidir.Hatta öyle ki düsünürün;laiklik evrim vb. gibi güncel tartismalara iliskin olarak bile ,bu topraklardan çikan bir cevabi vardir.
Ibni Haldun kendisine yabanci olan çevrelere “Dogu'nun Machivelli'si/Montesquieu'sü”olarak takdim edilir.Bu Avrupa merkezci takdim,Ibni Haldun'u yücelttigi gibi, göreli olarak onu küçümsemektedir de. Çünkü aksini söylemek ,yani machievelli/montes-quieu için “Bati'nin Ibni Haldunlari “demek de pekala mümkündür .Bu iki takdim ,anilan düsüncelere nereden baktiginiz ile alakalidir .Bu baglamda birinci takdim ,bir batili için kabul edilebilir bir tanimdir.Ancak bunun bir dogulu tarafindan kullanilmasi trajik ve fakat somut gerçekligi yansitan bir durumdur.
Önceki trajiktir;çünkü bati toplumlari,bünyesinden çikarttigi düsünürlere önem vermektedirler.Onlar her bir filozofunu ,kendi içinde belli bir tutarliligi olan düsünce zincirinin vazgeçilmez bir halkasi olarak görür ve sahiplenir dogrusu da budur.Buna karsi dogu toplumlarina kalan ise, kendi gerçekligini dahi batidan kopyalayarak almaktir.temelindeki neden veya nedenler ne olursa olsun ,bu üstelik aslinin kötü bir kopyasidir da.
Ikinci olarak somut bir gerçekligi yansitmaktadir.Çünkü ibni Haldun, her ne kadar Osmanli-Türk münevveri ile Seyhülislam Pirizade Mehmet Sahib efendi'nin Mukaddime çevirisiyle onsekizinci yüzyilin ortalarinda tanismissa da.Türkiye'nin aydinlari tarafindan daha çok yakin bir geçmiste.Batili kaynaklar vasitasiyla,zoraki biçimde taninmaya ve tanindigi ölçüde sasirtmaya baslamistir.Görülmüstür ki Ibni Haldun tarih felsefesi ve sosyoloji biliminin temelini atan,bunu da yasadigi toplumun dinamiklerine yaslanarak yapan düsünürlerden birisidir.Hatta öyle ki düsünürün;laiklik evrim vb. gibi güncel tartismalara iliskin olarak bile ,bu topraklardan çikan bir cevabi vardir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.