Hevenk Kayıp İstanbul

Stok Kodu:
9786055147501
Sayfa Sayısı:
196
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%20 indirimli
120,00TL
96,00TL
9786055147501
433891
Hevenk  Kayıp İstanbul
Hevenk Kayıp İstanbul
96.00
Sevinç Çokum'un, kitaplasmadan önce yer aldigi dergilerde büyük ilgi gören eski fotograflara dair öyküleriHevenk – Kayip Istanbul'da bir araya geliyor.Çokum'un yer yer öykülesen anlatisi, ayni zamanda kaynagini yazarin çocukluk yillarinin ani ve gözleme dayali birikimlerinden alan bir belge niteligi tasiyor. Çokum, geçmisteki tahkiye ustalarinin günümüzde yasayan kusaginin temsilcisi olarak, eserine yasadigi ve tanidigi semtlerin, özellikle belli bir dönemin Besiktas'inin çizgilerini yansitiyor. Siirli bir anlatimla kayip insanlarin ve kayip degerlerin masalsi ve renkli dünyasini âdeta bir çiçek veyameyve hevengine dönüstürüyor.“Bazi aksamlar Firuzaga'dan Findikli'ya yürüye yürüye inip Kabatas'ta adalara su götüren yari uykulu bir teknenin durup durdugu iskeleden istavrit avlayisimiz, sonra gece on ikide eve dönüp bunlari kizartisimiz da yazilmaga deger. Çünkü iskele lambasinin sudaki aydinligina tav olan istavritlerin oltaya gelisiyle duyulan sürur baska bir seydi. Fakat bendeki hayvan sevgisinin giderek yogunlasmasindan dolayi simdi ayni keyifle bir kova degil,bir tek balik tutabilecegimi sanmiyorum.”
Sevinç Çokum'un, kitaplasmadan önce yer aldigi dergilerde büyük ilgi gören eski fotograflara dair öyküleriHevenk – Kayip Istanbul'da bir araya geliyor.Çokum'un yer yer öykülesen anlatisi, ayni zamanda kaynagini yazarin çocukluk yillarinin ani ve gözleme dayali birikimlerinden alan bir belge niteligi tasiyor. Çokum, geçmisteki tahkiye ustalarinin günümüzde yasayan kusaginin temsilcisi olarak, eserine yasadigi ve tanidigi semtlerin, özellikle belli bir dönemin Besiktas'inin çizgilerini yansitiyor. Siirli bir anlatimla kayip insanlarin ve kayip degerlerin masalsi ve renkli dünyasini âdeta bir çiçek veyameyve hevengine dönüstürüyor.“Bazi aksamlar Firuzaga'dan Findikli'ya yürüye yürüye inip Kabatas'ta adalara su götüren yari uykulu bir teknenin durup durdugu iskeleden istavrit avlayisimiz, sonra gece on ikide eve dönüp bunlari kizartisimiz da yazilmaga deger. Çünkü iskele lambasinin sudaki aydinligina tav olan istavritlerin oltaya gelisiyle duyulan sürur baska bir seydi. Fakat bendeki hayvan sevgisinin giderek yogunlasmasindan dolayi simdi ayni keyifle bir kova degil,bir tek balik tutabilecegimi sanmiyorum.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat