9786059108201
521441
https://www.tdedkitap.com/hayalet-bilimi-ve-hayali-kimlikler
Hayalet Bilimi ve Hayali Kimlikler
144.00
Patolojik bir ruh hâlinin bireyselden toplumsala bütün ilisiklere damgasini vurdugu, hâricî ve dâhilî bütün siyasal kararlarin da bu atmosferden etkilendigi ve hayaletler / ruhlar / hortlaklar anaforuna siklikla tutulan bir memlekette artik "Hayaletbilimi"ne olan ihtiyaç kaçinilmazdir. Bu kitap da bu yüzden bugüne kadar denenmemis bir yaklasimla, Türk dis politikasinin 90'li yillarda gündeme gelen konularindan Balkanlar sorununu, o dönemin en tartismali kisiligi Özal çevresinde ve Neo-Osmanlilik tartismalari baglaminda analiz etmeye çalismaktadir. Binlerce sözcük, kavram ve dahi söylem içerisinde aslinda esas sorun hayatla ölüm, eski ile yeni, modern ile gelenek arasinda dügümlenmistir. Bu alanin kutsallari, ulusal, devletler, kimlikler gibi seylerse hep muhayyeldir; hep icat edilmistir ve hep tarihseldir. Bu yüzden gerilere gidilmis, pek çok taniga ihtiyaç duyulmus, sadece yasayanlarla ve ölenlerle degil, Arasat'ta kalanlarla da ilgilenilmistir. Amaç bir ruh çagirma seansi düzenlemek degil; aksine, bu dünyaya ait olmayanlari lâyik olduklari, gitmeleri gereken yere göndermek; onlarin buraya ve bugüne musallat olmalarina engel olmak; yasanilani ve yasanilmasi gerekeni adam gibi, bireyselden toplumsala, toplumsaldan evrensele uzanan bir çizgide insanca yasamaktir. Bu anlamda, ulusal ve uluslar arasi boyutlariyla siyasetin, iktidarin ve hegemonya gibi alanlarin disinda, hayata dair baska degerleri de -mesela gülmeceyi bile-ciddiye alan bu kitap, sadece naçiz bir dilek degil; evet, bir tezdir
Patolojik bir ruh hâlinin bireyselden toplumsala bütün ilisiklere damgasini vurdugu, hâricî ve dâhilî bütün siyasal kararlarin da bu atmosferden etkilendigi ve hayaletler / ruhlar / hortlaklar anaforuna siklikla tutulan bir memlekette artik "Hayaletbilimi"ne olan ihtiyaç kaçinilmazdir. Bu kitap da bu yüzden bugüne kadar denenmemis bir yaklasimla, Türk dis politikasinin 90'li yillarda gündeme gelen konularindan Balkanlar sorununu, o dönemin en tartismali kisiligi Özal çevresinde ve Neo-Osmanlilik tartismalari baglaminda analiz etmeye çalismaktadir. Binlerce sözcük, kavram ve dahi söylem içerisinde aslinda esas sorun hayatla ölüm, eski ile yeni, modern ile gelenek arasinda dügümlenmistir. Bu alanin kutsallari, ulusal, devletler, kimlikler gibi seylerse hep muhayyeldir; hep icat edilmistir ve hep tarihseldir. Bu yüzden gerilere gidilmis, pek çok taniga ihtiyaç duyulmus, sadece yasayanlarla ve ölenlerle degil, Arasat'ta kalanlarla da ilgilenilmistir. Amaç bir ruh çagirma seansi düzenlemek degil; aksine, bu dünyaya ait olmayanlari lâyik olduklari, gitmeleri gereken yere göndermek; onlarin buraya ve bugüne musallat olmalarina engel olmak; yasanilani ve yasanilmasi gerekeni adam gibi, bireyselden toplumsala, toplumsaldan evrensele uzanan bir çizgide insanca yasamaktir. Bu anlamda, ulusal ve uluslar arasi boyutlariyla siyasetin, iktidarin ve hegemonya gibi alanlarin disinda, hayata dair baska degerleri de -mesela gülmeceyi bile-ciddiye alan bu kitap, sadece naçiz bir dilek degil; evet, bir tezdir
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.