Halide Edib ve Siyasal Şiddet Ermeni Kırımı, Diktatörlük ve Şiddetsizlik

Stok Kodu:
9786053993650
Sayfa Sayısı:
208
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%20 indirimli
145,00TL
116,00TL
9786053993650
420233
Halide Edib ve Siyasal Şiddet  Ermeni Kırımı, Diktatörlük ve Şiddetsizlik
Halide Edib ve Siyasal Şiddet Ermeni Kırımı, Diktatörlük ve Şiddetsizlik
116.00
Halide Edib, düsünce ve edebiyat dünyamizda daha çok yazar ve romanci olarak taninir. Diger yandan onun özellikle Milli Mücadele dönemindeki “asker” kimligi; daha sonra hakkinda yapilmis olan “resmi” suçlamalara ragmen, yine de Cumhuriyet'in kaliplasmis resmi ögretisinde bir övünç vesilesi olarak sunulur. Onu tartismali kimligi üzerinden, bir adim daha atarak degerlendirenler ise Halide Edib'i Türk modernlesmesinin öncü kadinlarindan biri olarak görürken; Milli Mücadele döneminde savundugu görüslere ve belirli noktalarda aldigi tavirlara göre de reddeder. Onun yurtdisinda iken Kemalizme karsi yönelttigi elestiriler ve özellikle “aptalca” buldugu sapka devrimi hariç yapilan devrimlerin tümünü destekleyen ama bunlari demokratik ve liberal ortamda degil diktatörce yapilmasini elestiren görüsleri, dönemin Gazi Pasa basta olmak üzere kimi yöneticilerini de fazlasiyla rahatsiz eder. Hülya Adak, Halide Edib ve Siyasal Siddet adli bu çalismasinda ise tüm bilinen ve genel olarak kabul gören görüslerin disina çikarak “ezber bozucu” bir bakis açisiyla bambaska bir Halide Edib portresi çiziyor. Adak, bunu “Ermeni Kirimi”, “Diktatörlük” ve “Siddetsizlik” gibi bir anlamda netameli sayilan konu ve kavramlar üzerinden yaparken, Halide Edib'in çesitli eserlerinde dile getirdigi görüslerini, hayatinin degisik asamalarinda farkli zaman ve mekân kavramlarina bagli olarak degisebilen ikircikli tavir ve görüslerini de elestirel bir biçimde yorumlayarak çarpici sonuçlara ulasiyor. Ayrica Hülya Adak bu incelemeyi yorumlarken, Halide Edib'in siyasi düsüncelerini farkli türlerle (roman, otobiyografi, seyahatname, absürt tiyatro vb.) nasil ifade ettigini ve ayni zamanda çiftdilli bir yazar olarak degisik alanlarda yazarken, ifade edisinde görülen “biçim degistirmis” kavramsal ögeleri ele aliyor. Özellikle Osmanli döneminde Ermeni Kirimi üzerine yazdiklariyla Anglosakson okurlar için yazdiklari arasindaki farklara deginiyor.
Halide Edib, düsünce ve edebiyat dünyamizda daha çok yazar ve romanci olarak taninir. Diger yandan onun özellikle Milli Mücadele dönemindeki “asker” kimligi; daha sonra hakkinda yapilmis olan “resmi” suçlamalara ragmen, yine de Cumhuriyet'in kaliplasmis resmi ögretisinde bir övünç vesilesi olarak sunulur. Onu tartismali kimligi üzerinden, bir adim daha atarak degerlendirenler ise Halide Edib'i Türk modernlesmesinin öncü kadinlarindan biri olarak görürken; Milli Mücadele döneminde savundugu görüslere ve belirli noktalarda aldigi tavirlara göre de reddeder. Onun yurtdisinda iken Kemalizme karsi yönelttigi elestiriler ve özellikle “aptalca” buldugu sapka devrimi hariç yapilan devrimlerin tümünü destekleyen ama bunlari demokratik ve liberal ortamda degil diktatörce yapilmasini elestiren görüsleri, dönemin Gazi Pasa basta olmak üzere kimi yöneticilerini de fazlasiyla rahatsiz eder. Hülya Adak, Halide Edib ve Siyasal Siddet adli bu çalismasinda ise tüm bilinen ve genel olarak kabul gören görüslerin disina çikarak “ezber bozucu” bir bakis açisiyla bambaska bir Halide Edib portresi çiziyor. Adak, bunu “Ermeni Kirimi”, “Diktatörlük” ve “Siddetsizlik” gibi bir anlamda netameli sayilan konu ve kavramlar üzerinden yaparken, Halide Edib'in çesitli eserlerinde dile getirdigi görüslerini, hayatinin degisik asamalarinda farkli zaman ve mekân kavramlarina bagli olarak degisebilen ikircikli tavir ve görüslerini de elestirel bir biçimde yorumlayarak çarpici sonuçlara ulasiyor. Ayrica Hülya Adak bu incelemeyi yorumlarken, Halide Edib'in siyasi düsüncelerini farkli türlerle (roman, otobiyografi, seyahatname, absürt tiyatro vb.) nasil ifade ettigini ve ayni zamanda çiftdilli bir yazar olarak degisik alanlarda yazarken, ifade edisinde görülen “biçim degistirmis” kavramsal ögeleri ele aliyor. Özellikle Osmanli döneminde Ermeni Kirimi üzerine yazdiklariyla Anglosakson okurlar için yazdiklari arasindaki farklara deginiyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat