Gündelik Hayat Politikaları

Stok Kodu:
9789944105200
Sayfa Sayısı:
328
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-01
Çeviren:
Muhsin Önal Mengüşoğlu
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%20 indirimli
280,00TL
224,00TL
1 adet mevcut
9789944105200
502104
Gündelik Hayat Politikaları
Gündelik Hayat Politikaları
224.00
delik hayati sekillendiren maddi, kültürel, ekonomik, siyasi ögeler nelerdir?- Siyasetiyle, vahsi kapitalizmiyle, kültürel savrulmalariyla ve adaletsizlikleriyle gündelik hayatin insanligi esir almasi.- Aileyi kusatan modern tüketiciligin toplumlarin çöküsünü hizlandirmasi.- Uluslararasi sirketler, medya kuruluslari, emperyalizmi mesrulastiran finansal örgütler, gündelik hayata nasil müdahale ediyorlar?- Gündelik hayat diktesiyle çatismaci ve huzursuz bir global dünyanin insasina karsi, "bütün bunlara hayir" demenin yollan nelerdir? Gelismis toplumlarda, gündelik hayati sekillendiren maddi kültür ile evrensel üretim ve tüketim biçimleri arasindaki tek kutuplu dairesel bagin, çok köklü bir tarihi vardir. Bu bag zengin ve gelismis ülkelerin bulundugu 'Kuzey' ile yoksul ve gelismekte olan 'Güney'in uzun vadeli münasebetlerinin neticesinde olusmustur. Toplumlar arasindaki münasebetler adalet dürtüsü, birlik ve beraberlik duygusu yahut karsilikli sorumluluk bilincine dayanarak kurulmamistir. Aksine bu iliskilere yön veren ana saik, ekonomik çikarlar ve ulus gücüdür. Buna, tarih boyunca görülen sömürgecilik ve emperyalizm faaliyetleriyle birlikte, hâlihazirda toplumlar arasinda görülen esitsizlikleri de eklemeliyiz. Tüm bu olumsuzluklar çerçevesinde, hiçbir ahlaki gerekçeye dayanmayan gayri muntazam bir global dünya' insa edilmistir. Globallesmeyle birlikte dünya daha da küçülmüs ve pragmatist siyasetiyle, vahsi kapitalizmiyle, kültürel savrulmalariyla, tüketim çilginliklariyla, adaletsizlikleriyle, medeniyet çalismalariyla ve savaslariyla her zamankinden daha tehlikeli bir yer haline gelmistir. Zengin ve yoksul, güçlü ve zayif, erkek ve kadin, kisisel menfaat ve ahlak, mesru ve gayri mesru, üreme ve çevresel duyarlilik, savas ve baris arasinda cereyan eden zitlasmalar modern dünyada ekonomi ve politikayi domine etmistir. Kitapta bilhassa, gelismis devletler tarafindan ortaya atilan ve dünyanin tamamina empoze edilen modernite kavraminin, gündelik hayat anlayislarinin ve bu baglamda piyasa ekonomisi ve liberal demokrasinin insanligi nasil bir felakete sürükledigi ortaya konulmustur.
delik hayati sekillendiren maddi, kültürel, ekonomik, siyasi ögeler nelerdir?- Siyasetiyle, vahsi kapitalizmiyle, kültürel savrulmalariyla ve adaletsizlikleriyle gündelik hayatin insanligi esir almasi.- Aileyi kusatan modern tüketiciligin toplumlarin çöküsünü hizlandirmasi.- Uluslararasi sirketler, medya kuruluslari, emperyalizmi mesrulastiran finansal örgütler, gündelik hayata nasil müdahale ediyorlar?- Gündelik hayat diktesiyle çatismaci ve huzursuz bir global dünyanin insasina karsi, "bütün bunlara hayir" demenin yollan nelerdir? Gelismis toplumlarda, gündelik hayati sekillendiren maddi kültür ile evrensel üretim ve tüketim biçimleri arasindaki tek kutuplu dairesel bagin, çok köklü bir tarihi vardir. Bu bag zengin ve gelismis ülkelerin bulundugu 'Kuzey' ile yoksul ve gelismekte olan 'Güney'in uzun vadeli münasebetlerinin neticesinde olusmustur. Toplumlar arasindaki münasebetler adalet dürtüsü, birlik ve beraberlik duygusu yahut karsilikli sorumluluk bilincine dayanarak kurulmamistir. Aksine bu iliskilere yön veren ana saik, ekonomik çikarlar ve ulus gücüdür. Buna, tarih boyunca görülen sömürgecilik ve emperyalizm faaliyetleriyle birlikte, hâlihazirda toplumlar arasinda görülen esitsizlikleri de eklemeliyiz. Tüm bu olumsuzluklar çerçevesinde, hiçbir ahlaki gerekçeye dayanmayan gayri muntazam bir global dünya' insa edilmistir. Globallesmeyle birlikte dünya daha da küçülmüs ve pragmatist siyasetiyle, vahsi kapitalizmiyle, kültürel savrulmalariyla, tüketim çilginliklariyla, adaletsizlikleriyle, medeniyet çalismalariyla ve savaslariyla her zamankinden daha tehlikeli bir yer haline gelmistir. Zengin ve yoksul, güçlü ve zayif, erkek ve kadin, kisisel menfaat ve ahlak, mesru ve gayri mesru, üreme ve çevresel duyarlilik, savas ve baris arasinda cereyan eden zitlasmalar modern dünyada ekonomi ve politikayi domine etmistir. Kitapta bilhassa, gelismis devletler tarafindan ortaya atilan ve dünyanin tamamina empoze edilen modernite kavraminin, gündelik hayat anlayislarinin ve bu baglamda piyasa ekonomisi ve liberal demokrasinin insanligi nasil bir felakete sürükledigi ortaya konulmustur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat