9786054906154
429625
https://www.tdedkitap.com/geziden-sonra-sinif-neoliberal-sinif-teorilerinin-elestirisi
Geziden Sonra Sınıf Neoliberal Sınıf Teorilerinin Eleştirisi
95.20
Önce siyasallasmadan uzak bir “haysiyet ayaklanmasi” olarak tanimlandi Gezi. Ardindan “beyaz yaka”lari saymaya basladilar, köfteciler ve çaycilar kimine göre “prekarya,” kimine göre “orta sinif”tandi, veganlar dahil. En Marksist olanlar bile Gezi'nin sinifsal faili olarak sosyolojik bir “orta”lamaya sigindilar: Halk –ve ayaklanmasi.Anketler havalarda uçustu, istatistikler tutuldu: Onlar hem “plazacilar” hem de “çapulcular”di; mezun olduklari okula, kullandiklari otomobile, cep telefonu sarjlarina göre tasnif edildiler; katmanlara, tabakalara, segmentlere, fraktallara, dilimlere ayrildilar… Ne var ki isçi sinifina eser miktarda olsun rastlanilmamisti.Gezi'nin sinif karakteri üzerine sicagi sicagina yapilan yorumlarda genelde Max Weber'den Anthony Giddens'a, Pierre Bourdieu'dan Guy Standing'e, Erik Olin Wright'tan Antonio Negri ve Michael Hardt'a pek çok teorisyenin savlari temel alindi. Ardindan teorileri, Gezi baglaminda, toplumsal siniflarin çözümlenmesi ve sinifsal aidiyetlerin belirlenmesinde ikinci elden, yerli takipçileri tarafindan pek çok makalede islendi. Tümünün ortak yani, tipki üstatlari gibi, Marksist sinif anlayisinin 21. yüzyilin sorunlarini kavramaya yeterli olmadigini, çözümler üretemedigini kanitlamakti.Selim Ergunalp tüm bu neoliberal sinif teorilerini mercek altina aliyor, savlarini inceliyor, Marksizme yönelttikleri elestirilerin bazen yanlis çevirilere ama genelde birinci elden kaynaklara basvurulmamasina dayandigini gösteriyor; ardindan bakis açilari ve iddialarinin temelsizligini sergiliyor.Bunu yaparken Levent Göker'den Sarphan Uzunoglu'na, Ayse Bugra'dan Can Özatalay'a, Levent Ünsaldi ve Güney Çegin'den Utku Balaban'a ve daha pek çok yerli yorumcunun tezlerinin neden sinifa yaklasamadigini ve sinifi geçemedigini de izah ediyor.
Önce siyasallasmadan uzak bir “haysiyet ayaklanmasi” olarak tanimlandi Gezi. Ardindan “beyaz yaka”lari saymaya basladilar, köfteciler ve çaycilar kimine göre “prekarya,” kimine göre “orta sinif”tandi, veganlar dahil. En Marksist olanlar bile Gezi'nin sinifsal faili olarak sosyolojik bir “orta”lamaya sigindilar: Halk –ve ayaklanmasi.Anketler havalarda uçustu, istatistikler tutuldu: Onlar hem “plazacilar” hem de “çapulcular”di; mezun olduklari okula, kullandiklari otomobile, cep telefonu sarjlarina göre tasnif edildiler; katmanlara, tabakalara, segmentlere, fraktallara, dilimlere ayrildilar… Ne var ki isçi sinifina eser miktarda olsun rastlanilmamisti.Gezi'nin sinif karakteri üzerine sicagi sicagina yapilan yorumlarda genelde Max Weber'den Anthony Giddens'a, Pierre Bourdieu'dan Guy Standing'e, Erik Olin Wright'tan Antonio Negri ve Michael Hardt'a pek çok teorisyenin savlari temel alindi. Ardindan teorileri, Gezi baglaminda, toplumsal siniflarin çözümlenmesi ve sinifsal aidiyetlerin belirlenmesinde ikinci elden, yerli takipçileri tarafindan pek çok makalede islendi. Tümünün ortak yani, tipki üstatlari gibi, Marksist sinif anlayisinin 21. yüzyilin sorunlarini kavramaya yeterli olmadigini, çözümler üretemedigini kanitlamakti.Selim Ergunalp tüm bu neoliberal sinif teorilerini mercek altina aliyor, savlarini inceliyor, Marksizme yönelttikleri elestirilerin bazen yanlis çevirilere ama genelde birinci elden kaynaklara basvurulmamasina dayandigini gösteriyor; ardindan bakis açilari ve iddialarinin temelsizligini sergiliyor.Bunu yaparken Levent Göker'den Sarphan Uzunoglu'na, Ayse Bugra'dan Can Özatalay'a, Levent Ünsaldi ve Güney Çegin'den Utku Balaban'a ve daha pek çok yerli yorumcunun tezlerinin neden sinifa yaklasamadigini ve sinifi geçemedigini de izah ediyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.