9786056501982
444528
https://www.tdedkitap.com/ferdydurke
Ferdydurke
28.80
“Ferdydurke'yi, Proust'un ölümünden sonra yazilmis üç veya dört büyük romandan birisi olarak görüyorum.” Milan Kundera “Ferdydurke, Nietzsche'ci diyebilecegim birkaç romandan birisi ve kesinlikle tek ‘komik' romandir, eger böyle bir tanimlama yapilabilirse.” Susan Sontag “Gombrowicz, bu yüzyilda, hatta belki de baska bir yüzyilda da kavrayamayacagimiz meseleleri dert edinmistir.” Czeslaw Milosz Polonya'da 1937'de yayimlanan Ferdydurke ilk önce Naziler, sonrasindaysa Komünist rejim tarafindan yillarca yasakli kaldi. Savastan hemen önce Arjantin'e yerlesen Gombrowicz, on yil sonra Arjantinli arkadaslarinin yardimi ve tesvikiyle kendi romanini Ispanyolcaya çevirince Ferdydurke kendi dilindeki tutsakligindan kurtulmakla kalmadi, Avrupa'nin da “edebiyat olayi” haline geldi: Modern roman, yeni bir basyapit kazanmisti. Fakat Ferdydurke bas döndürücü kimyasiyla sadece hayranlik degil merak da uyandirdi. Okumayanlari okumaya, okuyanlari ise bir sihrin büyüsünü anlamaya çagiran bir merakti bu. Ne olup bittigini anlamak isteyen veya kitabi bir baskasina tavsiye ederken zorlanan okurlarin yardimina neyse ki Gombrowicz'in kendisi yetisti: “Kendisine çocuk gibi davrandiklari için bir çocuga dönüsen bir adamin grotesk bir hikâyesidir bu. Ferdydurke, insanoglunun Büyük Toylugu'nu ortaya çikarmaya amaçliyor. Kitapta da açiklandigi üzere, kendisini bazi davranislarla açiklamak zorunda kalan saydam ve belirsiz bir varliktir insan. Sonunda disaridan bakildiginda -baskalari için- kendi içinde oldugundan çok daha belirli ve kesin hale gelir. Bu durum, insanin gizli toylugu ve baskalariyla iletisime geçerken takindigi maske arasinda trajik bir bölünmeye yol açar. Asil kisiligini bu maskeye uyarlamaktan baska çaresi kalmaz insanin; sanki göründügü kisi, kendisiymis gibi. ‘Ferdydurke insani'nin da baskalari tarafindan yaratilmis oldugunu; insanlarin, kendilerine ‘varolus sekilleri' diyebilecegimiz yeni sekiller dayatarak kendilerini yarattiklarini söyleyebiliriz.” Ferdydurke, Osman Firat Bas'in yillar süren çalismasiyla Lehçe aslindan Türkçeye ilk kez çevrildi.
“Ferdydurke'yi, Proust'un ölümünden sonra yazilmis üç veya dört büyük romandan birisi olarak görüyorum.” Milan Kundera “Ferdydurke, Nietzsche'ci diyebilecegim birkaç romandan birisi ve kesinlikle tek ‘komik' romandir, eger böyle bir tanimlama yapilabilirse.” Susan Sontag “Gombrowicz, bu yüzyilda, hatta belki de baska bir yüzyilda da kavrayamayacagimiz meseleleri dert edinmistir.” Czeslaw Milosz Polonya'da 1937'de yayimlanan Ferdydurke ilk önce Naziler, sonrasindaysa Komünist rejim tarafindan yillarca yasakli kaldi. Savastan hemen önce Arjantin'e yerlesen Gombrowicz, on yil sonra Arjantinli arkadaslarinin yardimi ve tesvikiyle kendi romanini Ispanyolcaya çevirince Ferdydurke kendi dilindeki tutsakligindan kurtulmakla kalmadi, Avrupa'nin da “edebiyat olayi” haline geldi: Modern roman, yeni bir basyapit kazanmisti. Fakat Ferdydurke bas döndürücü kimyasiyla sadece hayranlik degil merak da uyandirdi. Okumayanlari okumaya, okuyanlari ise bir sihrin büyüsünü anlamaya çagiran bir merakti bu. Ne olup bittigini anlamak isteyen veya kitabi bir baskasina tavsiye ederken zorlanan okurlarin yardimina neyse ki Gombrowicz'in kendisi yetisti: “Kendisine çocuk gibi davrandiklari için bir çocuga dönüsen bir adamin grotesk bir hikâyesidir bu. Ferdydurke, insanoglunun Büyük Toylugu'nu ortaya çikarmaya amaçliyor. Kitapta da açiklandigi üzere, kendisini bazi davranislarla açiklamak zorunda kalan saydam ve belirsiz bir varliktir insan. Sonunda disaridan bakildiginda -baskalari için- kendi içinde oldugundan çok daha belirli ve kesin hale gelir. Bu durum, insanin gizli toylugu ve baskalariyla iletisime geçerken takindigi maske arasinda trajik bir bölünmeye yol açar. Asil kisiligini bu maskeye uyarlamaktan baska çaresi kalmaz insanin; sanki göründügü kisi, kendisiymis gibi. ‘Ferdydurke insani'nin da baskalari tarafindan yaratilmis oldugunu; insanlarin, kendilerine ‘varolus sekilleri' diyebilecegimiz yeni sekiller dayatarak kendilerini yarattiklarini söyleyebiliriz.” Ferdydurke, Osman Firat Bas'in yillar süren çalismasiyla Lehçe aslindan Türkçeye ilk kez çevrildi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.