9786059113434
521548
https://www.tdedkitap.com/felsefenin-kisa-tarihi-2
Felsefenin Kısa Tarihi
20.00
Yunanca "seviyorum", "ardindan gidiyorum", "ariyorum" gibi anlamlara gelen "phileo" sözcügü ve "bilgi", "bilgelik" anlamlarina gelen "sophia" sözcügünün birlesiminden olusan felsefenin sözcük anlami, "bilgelik sevgisi" ya da "bilgi sevgisi"dir. Yani bilgelige ve bilgiye deger vermek, onlari önemsemek ve hatta en degerli seyler olarak görmektir. Felsefenin bilgiyi arama faaliyetinin temelinde insandaki soru sorabilme niteligi vardir. Gerçekten de insan, diger canlilarla karsilastirildiginda soru sorabilen biricik varliktir. Bu durum onun, maddi ve tarihî sartlardan, içinde yasadigi olaylar zincirinden kendini soyutlayarak onlar karsisinda tavir aldigini gösteren en belirgin özelligidir. Bu sayede insan; kendine has bir özgürlüge, evreni taniyabilme kabiliyetine ve degerlere yönelebilme gücüne sahip olur.“Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum?” gibi sorular hayatimiza yön veren temel sorulardir. Insanin kim olduguna, hayatin ne olduguna dair sorularimiza verdigimiz cevaplar da dünya görüsümüzü etkileyen ve hayati nasil yasayacagimizi belirleyen temel kriterlerdir. Cevaplari bulmak kolay degildir; insanlik binlerce yildir bu sorulari sormustur ve sormaya da devam edecektir. Felsefe, dogu ve batinin klasik çaglarinda evren ve insanla ilgili büyük sorulari incelemis, özellikle evrenin bir parçasi olarak insan için bir yasam biçimi olusturmaya çalismistir. Felsefe; insani insan yapan ve bir hiç olmaktan kurtaran arastirma ruhunun, anlamlandirma, yorumlama ve degerlendirme etkinliginin, önemli sorular sorma ve onlara ciddi olarak cevaplar arama özelliginin, erdemli olma ve mutlu yasama talebinin, kisacasi bilgelige ulasma özleminin en hakiki ifadesidir.Elinizdeki bu kitap dogudan batiya, eski çaglardan günümüze kadar ortaya çikan felsefi akimlarin ve felsefecileri kisa tarihidir.
Yunanca "seviyorum", "ardindan gidiyorum", "ariyorum" gibi anlamlara gelen "phileo" sözcügü ve "bilgi", "bilgelik" anlamlarina gelen "sophia" sözcügünün birlesiminden olusan felsefenin sözcük anlami, "bilgelik sevgisi" ya da "bilgi sevgisi"dir. Yani bilgelige ve bilgiye deger vermek, onlari önemsemek ve hatta en degerli seyler olarak görmektir. Felsefenin bilgiyi arama faaliyetinin temelinde insandaki soru sorabilme niteligi vardir. Gerçekten de insan, diger canlilarla karsilastirildiginda soru sorabilen biricik varliktir. Bu durum onun, maddi ve tarihî sartlardan, içinde yasadigi olaylar zincirinden kendini soyutlayarak onlar karsisinda tavir aldigini gösteren en belirgin özelligidir. Bu sayede insan; kendine has bir özgürlüge, evreni taniyabilme kabiliyetine ve degerlere yönelebilme gücüne sahip olur.“Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum?” gibi sorular hayatimiza yön veren temel sorulardir. Insanin kim olduguna, hayatin ne olduguna dair sorularimiza verdigimiz cevaplar da dünya görüsümüzü etkileyen ve hayati nasil yasayacagimizi belirleyen temel kriterlerdir. Cevaplari bulmak kolay degildir; insanlik binlerce yildir bu sorulari sormustur ve sormaya da devam edecektir. Felsefe, dogu ve batinin klasik çaglarinda evren ve insanla ilgili büyük sorulari incelemis, özellikle evrenin bir parçasi olarak insan için bir yasam biçimi olusturmaya çalismistir. Felsefe; insani insan yapan ve bir hiç olmaktan kurtaran arastirma ruhunun, anlamlandirma, yorumlama ve degerlendirme etkinliginin, önemli sorular sorma ve onlara ciddi olarak cevaplar arama özelliginin, erdemli olma ve mutlu yasama talebinin, kisacasi bilgelige ulasma özleminin en hakiki ifadesidir.Elinizdeki bu kitap dogudan batiya, eski çaglardan günümüze kadar ortaya çikan felsefi akimlarin ve felsefecileri kisa tarihidir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.