9789751000231
461388
https://www.tdedkitap.com/felsefe-terimleri-sozlugu
Felsefe Terimleri Sözlüğü
108.00
Çağdaş bilimsel araştırma, ancak belli bir saydamlık taşıyan kavramlarla, bilim alanlarındaki olguları anlayıp adlandırmakla gerçekleştirilebilir. Ezberlenmiş, kaskatı Arapça, Farsça ya da Frenkçe terimlerle değil. Yeniyi araştıran, bulgulayan, adlandıran, sonra da Türk bilincine özümleyen kafalardan geçer yolu çağdaş uygarlığın.Prof. Dr. Bedia Akarsu'nun "Felsefe Terimleri Sözlüğü", Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze değin felsefe dilinin nasıl sayısız konu ile sorunu kuşatabilecek bir yetkinliğe ulaştığına, düşüncenin dille nasıl özgürleştiğine somut bir kanıttır. "Âlemi makulât", "ananeviye", "Aristetalisiye", "esbab-ı adiye mezhebi", "fasl-ı karip", "fıkdan-ı marifet-i hissiye", "ilm-i hilâf-ü cedel", "itminan-ı nefs", "kesret-i ilâh", "kevniyat", "kübra", "külli kaziye", "laicabiye", "lâzım-ı gayri müfarık", "zaruriyei mutlaka" benzeri kavramlarla çağdaş felsefe yapmak şöyle dursun, iki satır açık seçik düşünülebilir mi? Medrese kanununun düşünce geleneklerini yansıtan bu kavramlarla, yirminci yüzyıla yaraşır bir düşünce düzeyi nasıl gerçekleştirilebilir? "Felsefe Terimleri Sözlüğü"nü baştan sona karıştırmak bile, bu soruların yanıtını, yüzlerce pırıl pırıl Türkçe kavramın tanıklığıyla vermemize yetiyor. Türkçenin özgürlüğünün, çağımız dünyasının her alandaki gelişmesine, kendi olanaklaij ayak uydurabilme gücünde yattığını bir kez de anlıyoruz.
Çağdaş bilimsel araştırma, ancak belli bir saydamlık taşıyan kavramlarla, bilim alanlarındaki olguları anlayıp adlandırmakla gerçekleştirilebilir. Ezberlenmiş, kaskatı Arapça, Farsça ya da Frenkçe terimlerle değil. Yeniyi araştıran, bulgulayan, adlandıran, sonra da Türk bilincine özümleyen kafalardan geçer yolu çağdaş uygarlığın.Prof. Dr. Bedia Akarsu'nun "Felsefe Terimleri Sözlüğü", Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze değin felsefe dilinin nasıl sayısız konu ile sorunu kuşatabilecek bir yetkinliğe ulaştığına, düşüncenin dille nasıl özgürleştiğine somut bir kanıttır. "Âlemi makulât", "ananeviye", "Aristetalisiye", "esbab-ı adiye mezhebi", "fasl-ı karip", "fıkdan-ı marifet-i hissiye", "ilm-i hilâf-ü cedel", "itminan-ı nefs", "kesret-i ilâh", "kevniyat", "kübra", "külli kaziye", "laicabiye", "lâzım-ı gayri müfarık", "zaruriyei mutlaka" benzeri kavramlarla çağdaş felsefe yapmak şöyle dursun, iki satır açık seçik düşünülebilir mi? Medrese kanununun düşünce geleneklerini yansıtan bu kavramlarla, yirminci yüzyıla yaraşır bir düşünce düzeyi nasıl gerçekleştirilebilir? "Felsefe Terimleri Sözlüğü"nü baştan sona karıştırmak bile, bu soruların yanıtını, yüzlerce pırıl pırıl Türkçe kavramın tanıklığıyla vermemize yetiyor. Türkçenin özgürlüğünün, çağımız dünyasının her alandaki gelişmesine, kendi olanaklaij ayak uydurabilme gücünde yattığını bir kez de anlıyoruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.