9786055075477
432672
https://www.tdedkitap.com/esnaf-lokantasi-1
Esnaf Lokantası
10.40
‘Buralarda esnaf lokantasi var mi?' Onu ilk o gün gördüm. Yasadigim küçük kasabaya yeni geldigi belliydi. Giyimi bizden farkliydi. Sözcükler agzindan tane tane dökülüyor ve tok bir sesle konusuyordu. … Henüz on bes yasindaydim. Zamanimin çogunu okumaya ve futbola ayiriyordum. Siirle yatip öyküyle kalkiyordum. Edebiyat lafi geçti mi akan sular dururdu. … ‘Yeni hocayi neden sevmedin?' ‘Anarsistmis. Babam dedi ki, böyle adamlar burayi karistirir.' ‘Agabey bu sairi taniyor musun?' diye sordum. ‘Biliyor musun, bu kitabi bana senden önceki edebiyat ögretmenimiz hediye etmisti. Defalarca okudum.' ‘Çok yakindan taniyorum.' ‘Inanmiyorum, o kadar çok kafa yordum ki bilemezsin. Kimdir? Bana biraz anlatir misin?' ‘O sair benim.' ‘Canim agabeyim, beni makaraya alma.' ‘Ne makarasi Ihsan, o kadar hukukumuz olsun.' ‘Nasil olur ama agabey. Burada Nevzat Çorum* yaziyor.' ‘Bir dönem siir yayinlatmam yasak oldugu için takma isim kullanmistim.'” Murat Sahin, küçük harflerle büyük dünyalari kuran insanlari iyi taniyor. Esnaf Lokantasi'nda sessizliklerini çiglik gibi yasayan, alçakgönüllü hayatlarini birbirlerinin yüreklerine yaslanarak sürdüren; kimi aska uzak, kimi kavusmanin esiginde, kimi savrulan anilariyla bas basa “bizden” birileri var. O insanlarin bir yani biziz, bir yani baskasi… Ama insanoglunun büyük serüveninden, o tragedyadan herkes payini almis. Murat Sahin'in insanlarini taniyorsunuz aslinda. Sokakta, otobüslerde, trenlerde, çay ocaklarinda, servislerde hep onlar var. Kim bilir, yikik kaslarinin altindan belki size de bakiyor, hikâyelerine aliyorlardir. Esnaf Lokantasi'ni okuduktan sonra tipki Montaigne'in dedigi gibi, “karni doymus bir davetli” olarak kalkip gidecek misiniz, bilemem! Aydogan Yavasli *Yusuf Atilgan, gerçekte kayinbiraderine ait olan bu ismi eserlerinde siklikla mahlas olarak kullanmistir.
‘Buralarda esnaf lokantasi var mi?' Onu ilk o gün gördüm. Yasadigim küçük kasabaya yeni geldigi belliydi. Giyimi bizden farkliydi. Sözcükler agzindan tane tane dökülüyor ve tok bir sesle konusuyordu. … Henüz on bes yasindaydim. Zamanimin çogunu okumaya ve futbola ayiriyordum. Siirle yatip öyküyle kalkiyordum. Edebiyat lafi geçti mi akan sular dururdu. … ‘Yeni hocayi neden sevmedin?' ‘Anarsistmis. Babam dedi ki, böyle adamlar burayi karistirir.' ‘Agabey bu sairi taniyor musun?' diye sordum. ‘Biliyor musun, bu kitabi bana senden önceki edebiyat ögretmenimiz hediye etmisti. Defalarca okudum.' ‘Çok yakindan taniyorum.' ‘Inanmiyorum, o kadar çok kafa yordum ki bilemezsin. Kimdir? Bana biraz anlatir misin?' ‘O sair benim.' ‘Canim agabeyim, beni makaraya alma.' ‘Ne makarasi Ihsan, o kadar hukukumuz olsun.' ‘Nasil olur ama agabey. Burada Nevzat Çorum* yaziyor.' ‘Bir dönem siir yayinlatmam yasak oldugu için takma isim kullanmistim.'” Murat Sahin, küçük harflerle büyük dünyalari kuran insanlari iyi taniyor. Esnaf Lokantasi'nda sessizliklerini çiglik gibi yasayan, alçakgönüllü hayatlarini birbirlerinin yüreklerine yaslanarak sürdüren; kimi aska uzak, kimi kavusmanin esiginde, kimi savrulan anilariyla bas basa “bizden” birileri var. O insanlarin bir yani biziz, bir yani baskasi… Ama insanoglunun büyük serüveninden, o tragedyadan herkes payini almis. Murat Sahin'in insanlarini taniyorsunuz aslinda. Sokakta, otobüslerde, trenlerde, çay ocaklarinda, servislerde hep onlar var. Kim bilir, yikik kaslarinin altindan belki size de bakiyor, hikâyelerine aliyorlardir. Esnaf Lokantasi'ni okuduktan sonra tipki Montaigne'in dedigi gibi, “karni doymus bir davetli” olarak kalkip gidecek misiniz, bilemem! Aydogan Yavasli *Yusuf Atilgan, gerçekte kayinbiraderine ait olan bu ismi eserlerinde siklikla mahlas olarak kullanmistir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.