9789756372296
492125
https://www.tdedkitap.com/elveda-yurdum
Elveda Yurdum
19.20
Bukitapyüzlerce sene oturduklari topraklardan zorla sürülüp çikarilan insanlarin hikayesidir. Göçmenlere, sürgünlere, düsünce, irk, ya da inanç farkliligindan dolayi vatanlarindan çikip gitmege zorlananlara karsi bütün hayatimca sempati duymusumdur. Belki Balkan savasinda anamin ve babamin ailelerinin göçmen olusundan. Belki de üniversite yillarimda Yahudi olduklari için, Katolik olduklari için veya sadece Naziligi kabul etmedikleri için Türkiye'ye siginan ve Istanbul üniversitesinde benim gibi yüzlerce talebe yetistiren sevdigim, hürmet ettigim vatanlarindan kovulan Alman hocalarimdan dinlediklerimin tesiri altinda kaldigimdan. Ve, belki degil mutlaka, meslegimin ilk basamaklarinda iken tanidigim, sevdigim, hürmet ettigim, Franco fasizminden kaçan, her biri kendi dalinda bir otorite olan, aralarinda Nobel mükafati kazanan Ispanyol profesörleriyle vatana hasret kalmanin acisini paylastigimdan.
Osmanli-Türk tarihi ayni zamanda bir hosgörü tarihidir. Tarihin muhtelif devrelerinde hem Osmanli Imparatorlugu, hem de Türkiye Cumhuriyeti kendine siginanlari kollarini açarak kabul etmistir. Ingiltere'de Yahudilerin sinagoglarda topyekun yakilmalarina, Ispanya'daki engizisyona, Rusya'daki, Polonya'daki Yahudi köylerinin sirf eglence olsun diye yakilip, halkinin kiliçtan geçirildigi pogromlara, Nazilerin ölüm kamplarina karsin hem Osmanli Devletinde hem de Türkiye Cumhuriyetinde azinliklara bir devlet politikasi olarak hiç bir zaman haince davranilmadigindan daima iftihar ettim. Yahudi aleyhtarligi, Dönme aleyhtarligi yok diyemeyiz Türkiye'de. Yazilanlar var, söylenenler var. Fakat bütün bunlar daima sahsi kalmis, Devlet bu tutumlardan daima kaçinmistir. Siyasi haklarina, bütün Türk vatandaslari gibi, sahip olan Yahudiler, Türk Yahudileri 1877'de ilk kurulan mesrutiyet meclisine alti milletvekili ve bir Ayan meclisi üyesi ile,1908 de toplanan ikinci mesrutiyet meclisine de bes milletvekili ve bir ayan meclisi üyesi ile istirak etmislerdir. Cumhuriyet devrindeki Türkiye Büyük Millet meclisindeki Yahudi millet vekilleri cemaatlerinin degil, seçildikleri illerin temsilcileri oldular.
Yalniz tek bir defa 1942 yilinda yanlis bir karar, 'varlik vergisi' karari, Cumhuriyet Türkiye'sine leke getirdi. Enflasyonu önleyebilmek için bir defaya mahsus olmak üzere fevkalade bir vergi toplandi. Fakat bu verginin toplanmasinda adalet yoktu. Azinliklar, Yahudi olsun, Rum ya da Ermeni olsun, Türklere nispetle daha fazla vergiye tabi oldular. Vergiye itiraz da yoktu. Yanlis bir
Osmanli-Türk tarihi ayni zamanda bir hosgörü tarihidir. Tarihin muhtelif devrelerinde hem Osmanli Imparatorlugu, hem de Türkiye Cumhuriyeti kendine siginanlari kollarini açarak kabul etmistir. Ingiltere'de Yahudilerin sinagoglarda topyekun yakilmalarina, Ispanya'daki engizisyona, Rusya'daki, Polonya'daki Yahudi köylerinin sirf eglence olsun diye yakilip, halkinin kiliçtan geçirildigi pogromlara, Nazilerin ölüm kamplarina karsin hem Osmanli Devletinde hem de Türkiye Cumhuriyetinde azinliklara bir devlet politikasi olarak hiç bir zaman haince davranilmadigindan daima iftihar ettim. Yahudi aleyhtarligi, Dönme aleyhtarligi yok diyemeyiz Türkiye'de. Yazilanlar var, söylenenler var. Fakat bütün bunlar daima sahsi kalmis, Devlet bu tutumlardan daima kaçinmistir. Siyasi haklarina, bütün Türk vatandaslari gibi, sahip olan Yahudiler, Türk Yahudileri 1877'de ilk kurulan mesrutiyet meclisine alti milletvekili ve bir Ayan meclisi üyesi ile,1908 de toplanan ikinci mesrutiyet meclisine de bes milletvekili ve bir ayan meclisi üyesi ile istirak etmislerdir. Cumhuriyet devrindeki Türkiye Büyük Millet meclisindeki Yahudi millet vekilleri cemaatlerinin degil, seçildikleri illerin temsilcileri oldular.
Yalniz tek bir defa 1942 yilinda yanlis bir karar, 'varlik vergisi' karari, Cumhuriyet Türkiye'sine leke getirdi. Enflasyonu önleyebilmek için bir defaya mahsus olmak üzere fevkalade bir vergi toplandi. Fakat bu verginin toplanmasinda adalet yoktu. Azinliklar, Yahudi olsun, Rum ya da Ermeni olsun, Türklere nispetle daha fazla vergiye tabi oldular. Vergiye itiraz da yoktu. Yanlis bir
Bukitapyüzlerce sene oturduklari topraklardan zorla sürülüp çikarilan insanlarin hikayesidir. Göçmenlere, sürgünlere, düsünce, irk, ya da inanç farkliligindan dolayi vatanlarindan çikip gitmege zorlananlara karsi bütün hayatimca sempati duymusumdur. Belki Balkan savasinda anamin ve babamin ailelerinin göçmen olusundan. Belki de üniversite yillarimda Yahudi olduklari için, Katolik olduklari için veya sadece Naziligi kabul etmedikleri için Türkiye'ye siginan ve Istanbul üniversitesinde benim gibi yüzlerce talebe yetistiren sevdigim, hürmet ettigim vatanlarindan kovulan Alman hocalarimdan dinlediklerimin tesiri altinda kaldigimdan. Ve, belki degil mutlaka, meslegimin ilk basamaklarinda iken tanidigim, sevdigim, hürmet ettigim, Franco fasizminden kaçan, her biri kendi dalinda bir otorite olan, aralarinda Nobel mükafati kazanan Ispanyol profesörleriyle vatana hasret kalmanin acisini paylastigimdan.
Osmanli-Türk tarihi ayni zamanda bir hosgörü tarihidir. Tarihin muhtelif devrelerinde hem Osmanli Imparatorlugu, hem de Türkiye Cumhuriyeti kendine siginanlari kollarini açarak kabul etmistir. Ingiltere'de Yahudilerin sinagoglarda topyekun yakilmalarina, Ispanya'daki engizisyona, Rusya'daki, Polonya'daki Yahudi köylerinin sirf eglence olsun diye yakilip, halkinin kiliçtan geçirildigi pogromlara, Nazilerin ölüm kamplarina karsin hem Osmanli Devletinde hem de Türkiye Cumhuriyetinde azinliklara bir devlet politikasi olarak hiç bir zaman haince davranilmadigindan daima iftihar ettim. Yahudi aleyhtarligi, Dönme aleyhtarligi yok diyemeyiz Türkiye'de. Yazilanlar var, söylenenler var. Fakat bütün bunlar daima sahsi kalmis, Devlet bu tutumlardan daima kaçinmistir. Siyasi haklarina, bütün Türk vatandaslari gibi, sahip olan Yahudiler, Türk Yahudileri 1877'de ilk kurulan mesrutiyet meclisine alti milletvekili ve bir Ayan meclisi üyesi ile,1908 de toplanan ikinci mesrutiyet meclisine de bes milletvekili ve bir ayan meclisi üyesi ile istirak etmislerdir. Cumhuriyet devrindeki Türkiye Büyük Millet meclisindeki Yahudi millet vekilleri cemaatlerinin degil, seçildikleri illerin temsilcileri oldular.
Yalniz tek bir defa 1942 yilinda yanlis bir karar, 'varlik vergisi' karari, Cumhuriyet Türkiye'sine leke getirdi. Enflasyonu önleyebilmek için bir defaya mahsus olmak üzere fevkalade bir vergi toplandi. Fakat bu verginin toplanmasinda adalet yoktu. Azinliklar, Yahudi olsun, Rum ya da Ermeni olsun, Türklere nispetle daha fazla vergiye tabi oldular. Vergiye itiraz da yoktu. Yanlis bir
Osmanli-Türk tarihi ayni zamanda bir hosgörü tarihidir. Tarihin muhtelif devrelerinde hem Osmanli Imparatorlugu, hem de Türkiye Cumhuriyeti kendine siginanlari kollarini açarak kabul etmistir. Ingiltere'de Yahudilerin sinagoglarda topyekun yakilmalarina, Ispanya'daki engizisyona, Rusya'daki, Polonya'daki Yahudi köylerinin sirf eglence olsun diye yakilip, halkinin kiliçtan geçirildigi pogromlara, Nazilerin ölüm kamplarina karsin hem Osmanli Devletinde hem de Türkiye Cumhuriyetinde azinliklara bir devlet politikasi olarak hiç bir zaman haince davranilmadigindan daima iftihar ettim. Yahudi aleyhtarligi, Dönme aleyhtarligi yok diyemeyiz Türkiye'de. Yazilanlar var, söylenenler var. Fakat bütün bunlar daima sahsi kalmis, Devlet bu tutumlardan daima kaçinmistir. Siyasi haklarina, bütün Türk vatandaslari gibi, sahip olan Yahudiler, Türk Yahudileri 1877'de ilk kurulan mesrutiyet meclisine alti milletvekili ve bir Ayan meclisi üyesi ile,1908 de toplanan ikinci mesrutiyet meclisine de bes milletvekili ve bir ayan meclisi üyesi ile istirak etmislerdir. Cumhuriyet devrindeki Türkiye Büyük Millet meclisindeki Yahudi millet vekilleri cemaatlerinin degil, seçildikleri illerin temsilcileri oldular.
Yalniz tek bir defa 1942 yilinda yanlis bir karar, 'varlik vergisi' karari, Cumhuriyet Türkiye'sine leke getirdi. Enflasyonu önleyebilmek için bir defaya mahsus olmak üzere fevkalade bir vergi toplandi. Fakat bu verginin toplanmasinda adalet yoktu. Azinliklar, Yahudi olsun, Rum ya da Ermeni olsun, Türklere nispetle daha fazla vergiye tabi oldular. Vergiye itiraz da yoktu. Yanlis bir
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.