9786059506274
528075
https://www.tdedkitap.com/elinde-cingil-orak
Elinde Çıngıl Orak
200.00
Elinizdeki kitap, belgelere, yazılı kaynaklara ve görsel malzemelere dayanarak Anadolu'dan Balkanlar'a, Yemen'den Kafkasya'ya, Osmanlı Habeşistanı'ndan Osmanlı Macaristanı'na kadar üç kıtaya yayılmış bir imparatorlukta, Osmanlı köylülerinin kullandıkları tarım âletlerini (Âlât-ı Zirâ‘at), çift hayvanlarını, nakil vasıtalarını ve bunların nerelerde ve nasıl kullanıldıklarını, ürünlerin nasıl taşındığını ve muhafaza edildiğini anlatmayı amaçlamaktadır. Söz konusu âlet ve vasıtaların, hangi malzemelerden, kimler tarafından ve nasıl yapıldıkları ile hem bu âletlerin hem de çift sürmede kullanılan hayvanlarının çeşitli tarihlerde ve imparatorluğun değişik yerlerindeki fiyatları da ortaya konmaya çalışılmıştır.
Fındık çapalayan bir Karadenizli ya da tarla işleyen bir Orta Anadolulu Türk, bağ çapalayan bir Moralı veya bostan işleyen bir Ege Adalı Rum, bahçesinde çalışan bir Macar ya da kahve çapalayan bir Yemenli, çapa ve küreği farklı şekillerde kullanır. Bu kullanma farkı, çapa ve küreklerin şeklindeki küçük farklarda da ifadesini bulur. Ancak, her iki âlet her yerde aynı işi görür. Bunlar arasındaki temel fark âletlerin yapılış ve kullanılış yöntemlerini belirleyen sosyal geleneklerdeki ayrılıkların üzerine oturur. Tarım âletleri ve teknikleri zaman ve mekânda yolculuk yapmakta, kültürden kültüre geçmektedir. Onların zaman ve mekân içindeki yolculukları da takip edilmeye gayret edilmiş, Osmanlı halklarının tarım âletlerine kendi dillerinde verdikleri isimler de belirtilmiştir. Her âletin her halkın dilindeki ismi farklıdır. Ancak, kitapta görüleceği üzere bazı âletlerin isimleri zaman içinde başka etnik unsurlar tarafından da kullanılır hâle gelmiştir.
Fındık çapalayan bir Karadenizli ya da tarla işleyen bir Orta Anadolulu Türk, bağ çapalayan bir Moralı veya bostan işleyen bir Ege Adalı Rum, bahçesinde çalışan bir Macar ya da kahve çapalayan bir Yemenli, çapa ve küreği farklı şekillerde kullanır. Bu kullanma farkı, çapa ve küreklerin şeklindeki küçük farklarda da ifadesini bulur. Ancak, her iki âlet her yerde aynı işi görür. Bunlar arasındaki temel fark âletlerin yapılış ve kullanılış yöntemlerini belirleyen sosyal geleneklerdeki ayrılıkların üzerine oturur. Tarım âletleri ve teknikleri zaman ve mekânda yolculuk yapmakta, kültürden kültüre geçmektedir. Onların zaman ve mekân içindeki yolculukları da takip edilmeye gayret edilmiş, Osmanlı halklarının tarım âletlerine kendi dillerinde verdikleri isimler de belirtilmiştir. Her âletin her halkın dilindeki ismi farklıdır. Ancak, kitapta görüleceği üzere bazı âletlerin isimleri zaman içinde başka etnik unsurlar tarafından da kullanılır hâle gelmiştir.
Elinizdeki kitap, belgelere, yazılı kaynaklara ve görsel malzemelere dayanarak Anadolu'dan Balkanlar'a, Yemen'den Kafkasya'ya, Osmanlı Habeşistanı'ndan Osmanlı Macaristanı'na kadar üç kıtaya yayılmış bir imparatorlukta, Osmanlı köylülerinin kullandıkları tarım âletlerini (Âlât-ı Zirâ‘at), çift hayvanlarını, nakil vasıtalarını ve bunların nerelerde ve nasıl kullanıldıklarını, ürünlerin nasıl taşındığını ve muhafaza edildiğini anlatmayı amaçlamaktadır. Söz konusu âlet ve vasıtaların, hangi malzemelerden, kimler tarafından ve nasıl yapıldıkları ile hem bu âletlerin hem de çift sürmede kullanılan hayvanlarının çeşitli tarihlerde ve imparatorluğun değişik yerlerindeki fiyatları da ortaya konmaya çalışılmıştır.
Fındık çapalayan bir Karadenizli ya da tarla işleyen bir Orta Anadolulu Türk, bağ çapalayan bir Moralı veya bostan işleyen bir Ege Adalı Rum, bahçesinde çalışan bir Macar ya da kahve çapalayan bir Yemenli, çapa ve küreği farklı şekillerde kullanır. Bu kullanma farkı, çapa ve küreklerin şeklindeki küçük farklarda da ifadesini bulur. Ancak, her iki âlet her yerde aynı işi görür. Bunlar arasındaki temel fark âletlerin yapılış ve kullanılış yöntemlerini belirleyen sosyal geleneklerdeki ayrılıkların üzerine oturur. Tarım âletleri ve teknikleri zaman ve mekânda yolculuk yapmakta, kültürden kültüre geçmektedir. Onların zaman ve mekân içindeki yolculukları da takip edilmeye gayret edilmiş, Osmanlı halklarının tarım âletlerine kendi dillerinde verdikleri isimler de belirtilmiştir. Her âletin her halkın dilindeki ismi farklıdır. Ancak, kitapta görüleceği üzere bazı âletlerin isimleri zaman içinde başka etnik unsurlar tarafından da kullanılır hâle gelmiştir.
Fındık çapalayan bir Karadenizli ya da tarla işleyen bir Orta Anadolulu Türk, bağ çapalayan bir Moralı veya bostan işleyen bir Ege Adalı Rum, bahçesinde çalışan bir Macar ya da kahve çapalayan bir Yemenli, çapa ve küreği farklı şekillerde kullanır. Bu kullanma farkı, çapa ve küreklerin şeklindeki küçük farklarda da ifadesini bulur. Ancak, her iki âlet her yerde aynı işi görür. Bunlar arasındaki temel fark âletlerin yapılış ve kullanılış yöntemlerini belirleyen sosyal geleneklerdeki ayrılıkların üzerine oturur. Tarım âletleri ve teknikleri zaman ve mekânda yolculuk yapmakta, kültürden kültüre geçmektedir. Onların zaman ve mekân içindeki yolculukları da takip edilmeye gayret edilmiş, Osmanlı halklarının tarım âletlerine kendi dillerinde verdikleri isimler de belirtilmiştir. Her âletin her halkın dilindeki ismi farklıdır. Ancak, kitapta görüleceği üzere bazı âletlerin isimleri zaman içinde başka etnik unsurlar tarafından da kullanılır hâle gelmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.