9786051140926
379090
https://www.tdedkitap.com/edebiyat-ve-toplum-osmanlidan-gunumuze
Edebiyat ve Toplum Osmanlı'dan Günümüze
180.00
Edebiyat toplumsal olgulari yansitmasi açisindan her zaman degerli bir sosyolojik araç olmustur. Edebiyat sayesinde toplumu dogrudan gözlemlemek yerine, onu kavramada dâhiyane bir yetenege sahip olan edebiyatçinin yansittiklari üzerinden sasirtici varsayimlara ulasabiliriz. Özellikle toplumsal tarih çalismalarinda ancak edebî metinler sayesinde geçmiste yasanmis sosyal iliskilileri, olaylari ve yapilari betimleme sansimiz olur.Edebiyatin toplumla olan iliskisi bununla sinirli degildir. Edebiyatin bizzat kendisi tarihin çesitli dönemlerinde toplumsal dönüsümün ana motiflerinden biri olmustur. Fransiz Ihtilali'nden Bolsevik Devrimi'ne, fasist rejimlerin ortaya çikisindan 68 olaylarina kalemin toplumu dönüstürmede önemli bir rol oynadigini görürüz.Bugün Türk toplumunun yasadigi tarihsel degisime isik tutmak istedigimizde edebiyat bizim için en önemli anahtar haline gelir. Osmanli Imparatorlugu'nun yikilisindan Cumhuriyet'in kurulusuna dek yasanan süreç, toplumsal sancilar; Tanzimat Edebiyati, Millî Mücadele dönemi Edebiyati derinlemesine incelenmeden tahlil edilemez.Tüm bunlarla birlikte Türkiye'de edebiyat akimlarinin ortaya çikis sekillerinin Türk toplum yapisinin dönüsümüyle paralellik arz ettigini görürüz. Örnegin roman, ancak belirli ölçülerde, Batili anlamda orta sinif tanimina uyan bir kitlenin palazlanmasiyla güçlenmistir. Türkiye'de büyük göç dalgasi öncesi önemli bir toplumsallik arz eden köy yasantisi köy edebiyatini ortaya çikarmistir. Kentlesmeyle birlikte ortaya çikan yabancilasma ve yeni toplumsal sorunlar Garip Akimi'ni dogurmustur. Bunlar gibi sayabilecegimiz sayisiz örnek Türkiye'de de edebiyat ve toplumun etle tirnak gibi birbirinden ayri düsünülemeyecegini gösterir.Ancak edebiyatin toplum ile kurdugu bu yakin iliski ve bunun sonucunda sundugu sosyolojik zenginlik edebiyat eserini asil amaci olan sanatsal kaygisindan saptirmamalidir. Bir edebî eserinin toplumsal yönü ne kadar güçlü olursa olsun eserin var olusunun ön kosulu sanatsal ifadesidir.Dünya çapinda söhrete sahip, en önemli tarihçi ve sosyal bilimcilerimizden biri olan Prof. Dr. Kemal Karpat Osmanli'dan Günümüze Edebiyat ve Toplum'da bu iki temel kaygiyi göz önünde bulundurarak edebiyat araciligiyla Türk toplum yapisinin tarihsel süreç içerisinde farkli bir resmini çiziyor. Türk dili ve edebiyatiyla ilgili olarak sasirtici bilgiler verirken yaptigi analizlerle okuyucuyu çok farkli perspektiflerden sosyolojik bir okuma yapmaya tesvik ediyor. Türkiye'de toplum ve edebiyat iliskisi üzerine henüz güçlü bir literatürün olusmadigi göz önünde bulunduruldugunda Karpat'in bu eseri alaninda essiz bir basvuru kaynagi haline geliyor.Ince Kapak:
Edebiyat toplumsal olgulari yansitmasi açisindan her zaman degerli bir sosyolojik araç olmustur. Edebiyat sayesinde toplumu dogrudan gözlemlemek yerine, onu kavramada dâhiyane bir yetenege sahip olan edebiyatçinin yansittiklari üzerinden sasirtici varsayimlara ulasabiliriz. Özellikle toplumsal tarih çalismalarinda ancak edebî metinler sayesinde geçmiste yasanmis sosyal iliskilileri, olaylari ve yapilari betimleme sansimiz olur.Edebiyatin toplumla olan iliskisi bununla sinirli degildir. Edebiyatin bizzat kendisi tarihin çesitli dönemlerinde toplumsal dönüsümün ana motiflerinden biri olmustur. Fransiz Ihtilali'nden Bolsevik Devrimi'ne, fasist rejimlerin ortaya çikisindan 68 olaylarina kalemin toplumu dönüstürmede önemli bir rol oynadigini görürüz.Bugün Türk toplumunun yasadigi tarihsel degisime isik tutmak istedigimizde edebiyat bizim için en önemli anahtar haline gelir. Osmanli Imparatorlugu'nun yikilisindan Cumhuriyet'in kurulusuna dek yasanan süreç, toplumsal sancilar; Tanzimat Edebiyati, Millî Mücadele dönemi Edebiyati derinlemesine incelenmeden tahlil edilemez.Tüm bunlarla birlikte Türkiye'de edebiyat akimlarinin ortaya çikis sekillerinin Türk toplum yapisinin dönüsümüyle paralellik arz ettigini görürüz. Örnegin roman, ancak belirli ölçülerde, Batili anlamda orta sinif tanimina uyan bir kitlenin palazlanmasiyla güçlenmistir. Türkiye'de büyük göç dalgasi öncesi önemli bir toplumsallik arz eden köy yasantisi köy edebiyatini ortaya çikarmistir. Kentlesmeyle birlikte ortaya çikan yabancilasma ve yeni toplumsal sorunlar Garip Akimi'ni dogurmustur. Bunlar gibi sayabilecegimiz sayisiz örnek Türkiye'de de edebiyat ve toplumun etle tirnak gibi birbirinden ayri düsünülemeyecegini gösterir.Ancak edebiyatin toplum ile kurdugu bu yakin iliski ve bunun sonucunda sundugu sosyolojik zenginlik edebiyat eserini asil amaci olan sanatsal kaygisindan saptirmamalidir. Bir edebî eserinin toplumsal yönü ne kadar güçlü olursa olsun eserin var olusunun ön kosulu sanatsal ifadesidir.Dünya çapinda söhrete sahip, en önemli tarihçi ve sosyal bilimcilerimizden biri olan Prof. Dr. Kemal Karpat Osmanli'dan Günümüze Edebiyat ve Toplum'da bu iki temel kaygiyi göz önünde bulundurarak edebiyat araciligiyla Türk toplum yapisinin tarihsel süreç içerisinde farkli bir resmini çiziyor. Türk dili ve edebiyatiyla ilgili olarak sasirtici bilgiler verirken yaptigi analizlerle okuyucuyu çok farkli perspektiflerden sosyolojik bir okuma yapmaya tesvik ediyor. Türkiye'de toplum ve edebiyat iliskisi üzerine henüz güçlü bir literatürün olusmadigi göz önünde bulunduruldugunda Karpat'in bu eseri alaninda essiz bir basvuru kaynagi haline geliyor.Ince Kapak:
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.