9789759044688
499125
https://www.tdedkitap.com/dur-aglama-gozlerim
Dur...Ağlama Gözlerim
120.00
Yusuf Hayaloglu… Usta sair… Siirleriyle halkin, emekçinin, ezilenin dili oldu. Zulmü ve adaletsizligi mahkum etti. Halkinin dertlerini, özlemlerini siire tasidi. Barisi, sevgiyi, dostlugu mustuladi. Türkü babasiydi. Siirleri; ezgilerin, türkülerin sözü oldu. Toplumun gönlüne girmis bir çok sanatçinin dilinden halkla bulustu. "Su daglarda kar olsaydim" türküsünü makinasinin basinda, yolda yürürken, evinden çikip isine, okuluna giderken mirildanmayan kimse kalmamistir herhalde. Yasarken anonimlesti. Hele Ahmet Kaya'nin sesi ve saziyla bulustugunda meydanlari, konser salonlarini doldurdu. Inandigi gibi yasadi, inandigi gibi konustu, inandigi gibi yazdi. Sanatini halk için yapti. Halk için, halk gibi yasadi. Mütevaziydi, insan sevgisiyle doluydu. Bu sevgiden tasan ise siirleriydi. Bu siirler albümleri, TV ekranlarini, radyolari, dergileri senlerdirdi. 2002 yilinda "Gözleri Intihar Mavi" yle kitap dostlari ile bulustu. Kitabevlerinin ve kütüphanelerin demirbasi oldu. Sevenlerinin yeni bir kitap beklentisinin ve özleminin o da farkindaydi. Ancak yorgun bedeninde tasidigi hastaligi buna imkan ve zaman tanimadi. Türküleri babasiz birakarak yazilacak siirlerini ve sözlerini de beraberinde özlemini duydugu yerlere tasidi. Tezgahtar Nebahat'i, Nalan'I, Riza'yi, Istasyondaki Çocugu, Yagmur Içen Kizi, Bahtiyar'I, Suphi'yi ve Nazlican'I da yetim birakarak 2009 yilinin 3 Mart'inda yani tam bir yil once aramizdan ayrildi. "Bir Veda Havasi'nda" yasadigi hayatini "Iste Gidiyorum" diyerek ; "Terkedemedigi" "Acilar Kraliçesi Istanbul"u da kendi basina birakarak "Bir Anka Kusu" gibi özlemini duydugu o yerlere gitti.Solcuydu, sagciydi, Müslüman'di, demokratti, Kürt'tü, Türk'tü, muhalifti, sairdi, babaydi, oguldu, kardesti, yoldasti, yorgundu, yigitti, yilgindi, ürkekti, delikanliydi, halkti. Herkesin özlemi, Hayaliydi. Hak ve adalet mücadelesine kendisini adamis her aydin, sanatçi gibi o da parmakliklarin ardinda kaldi. Kader; filmlerini seyrederek haksizliklarla kavgasina kendisini hazirlayan Yilmaz Güney'le yollarini bu parmakliklar ardinda kesistirdi. Ahmed'lerinin, Yilmaz'larinin gidisini gördü. Sevdigi herkes gibi o da çekip giderken "Ne kaldi" diye soranlara bir "Ayrilik Hediyesi"dir "dur.. aglama gözlerim"…
Yusuf Hayaloglu… Usta sair… Siirleriyle halkin, emekçinin, ezilenin dili oldu. Zulmü ve adaletsizligi mahkum etti. Halkinin dertlerini, özlemlerini siire tasidi. Barisi, sevgiyi, dostlugu mustuladi. Türkü babasiydi. Siirleri; ezgilerin, türkülerin sözü oldu. Toplumun gönlüne girmis bir çok sanatçinin dilinden halkla bulustu. "Su daglarda kar olsaydim" türküsünü makinasinin basinda, yolda yürürken, evinden çikip isine, okuluna giderken mirildanmayan kimse kalmamistir herhalde. Yasarken anonimlesti. Hele Ahmet Kaya'nin sesi ve saziyla bulustugunda meydanlari, konser salonlarini doldurdu. Inandigi gibi yasadi, inandigi gibi konustu, inandigi gibi yazdi. Sanatini halk için yapti. Halk için, halk gibi yasadi. Mütevaziydi, insan sevgisiyle doluydu. Bu sevgiden tasan ise siirleriydi. Bu siirler albümleri, TV ekranlarini, radyolari, dergileri senlerdirdi. 2002 yilinda "Gözleri Intihar Mavi" yle kitap dostlari ile bulustu. Kitabevlerinin ve kütüphanelerin demirbasi oldu. Sevenlerinin yeni bir kitap beklentisinin ve özleminin o da farkindaydi. Ancak yorgun bedeninde tasidigi hastaligi buna imkan ve zaman tanimadi. Türküleri babasiz birakarak yazilacak siirlerini ve sözlerini de beraberinde özlemini duydugu yerlere tasidi. Tezgahtar Nebahat'i, Nalan'I, Riza'yi, Istasyondaki Çocugu, Yagmur Içen Kizi, Bahtiyar'I, Suphi'yi ve Nazlican'I da yetim birakarak 2009 yilinin 3 Mart'inda yani tam bir yil once aramizdan ayrildi. "Bir Veda Havasi'nda" yasadigi hayatini "Iste Gidiyorum" diyerek ; "Terkedemedigi" "Acilar Kraliçesi Istanbul"u da kendi basina birakarak "Bir Anka Kusu" gibi özlemini duydugu o yerlere gitti.Solcuydu, sagciydi, Müslüman'di, demokratti, Kürt'tü, Türk'tü, muhalifti, sairdi, babaydi, oguldu, kardesti, yoldasti, yorgundu, yigitti, yilgindi, ürkekti, delikanliydi, halkti. Herkesin özlemi, Hayaliydi. Hak ve adalet mücadelesine kendisini adamis her aydin, sanatçi gibi o da parmakliklarin ardinda kaldi. Kader; filmlerini seyrederek haksizliklarla kavgasina kendisini hazirlayan Yilmaz Güney'le yollarini bu parmakliklar ardinda kesistirdi. Ahmed'lerinin, Yilmaz'larinin gidisini gördü. Sevdigi herkes gibi o da çekip giderken "Ne kaldi" diye soranlara bir "Ayrilik Hediyesi"dir "dur.. aglama gözlerim"…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.