9789752638266
471446
https://www.tdedkitap.com/domanic-daglarinin-yolcusu
Domaniç Dağlarının Yolcusu
28.80
Sukufe Nihal çesitli gazetelerde, çiktigi yurt gezilerine dair izlenimlerini yayimlardi. Bu yazlarda, ülkenin ilerlemesi bakimindan aydinlara çok görev düstügünden, aydinlarin memleketle barisarak gezmeleri gerektiginden bahsederdi.Geziler, onun sanatini zenginlestirici bir malzeme teskil etmenin ötesinde, ideallerini örnekler seslendirme imkani da sagliyordu.Çiktigi bu yurt gezilernden birini, bir roman kurgusuyla sekillendirerek DOMANIÇ DAGLARININ YOLCUSU (Bir Yurt Gezisi) adiyla 1949 yilinda kitaplastirildi.Eser ayni yil Sakir Sirmali yönetmenliginde “ Domaniç Yolcusu” adiyla filme de aktarildi. Yazar büyük bir hayranlik besledigi Milli Mücadele dönemini, destanlasan bir kisisel hikâye üzerinden anlatiyor. Hikâyeye göre, Kurtulus Savasi sirasinda Inegöl yakinlarinda, Domaniç daglarindan inen bir köylü kadini, düsmana yol göstererek vatana ihanet ettigini ögrendigi biricik oglunu silahini çekerek öldürüyor. Yazar, bu etkileyici öyküden ve gözünde devlesen Anadolu kadinindan bir iz bulmak üzere, olayin geçtigi yerlere arastirma yapmaya gidiyor. Kitap, yazarin bu gezi sirasindaki duygu ve düsünceleriyle, yasadigi hadiselerden olusuyor. Yazar, izini sürdügü hikâyeye ulasmak isterken konakladigi duraklarda dikkatini en çok dönemin “kadin” figürü üzerine yogunlastiriyor. Ögretmen olmasinin da verdigi sevkle, kadinlarin egitiminin ve çalismasinin öneminden, yanlis evlilikler ve bunlarin dogurdugu sonuçlardan bahsederken; çözüm yollarini da hemen yani basinda sunuyor. Ilerlemenin köyden baslayacagi fikrini savunan Sukufe Nihal, bu is için aydinlarin harekete geçmesi gerektigine inaniyor. Yazar, idealini öylesine büyük bir cosku ve samimiyetle savunuyor ki, neyin nasil olmasi gerektiginden bahsettigi bölümlerde bile kuruluga düserek okuru sikmiyor. Domaniç Daglarinin Yolcusu'nu siradan bir ani kitabi olmaktan çikaran en önemli unsur, kadin duyarliginin imbiginden süzülmesi. Ilk satirlardan itibaren coskulu, titiz, siirsel ve zarif bir üslup okuru hemen sarmaliyor. Bunda Sukufe Nihal'in her seyden önce bir sair olmasinin payi çok büyük...
Sukufe Nihal çesitli gazetelerde, çiktigi yurt gezilerine dair izlenimlerini yayimlardi. Bu yazlarda, ülkenin ilerlemesi bakimindan aydinlara çok görev düstügünden, aydinlarin memleketle barisarak gezmeleri gerektiginden bahsederdi.Geziler, onun sanatini zenginlestirici bir malzeme teskil etmenin ötesinde, ideallerini örnekler seslendirme imkani da sagliyordu.Çiktigi bu yurt gezilernden birini, bir roman kurgusuyla sekillendirerek DOMANIÇ DAGLARININ YOLCUSU (Bir Yurt Gezisi) adiyla 1949 yilinda kitaplastirildi.Eser ayni yil Sakir Sirmali yönetmenliginde “ Domaniç Yolcusu” adiyla filme de aktarildi. Yazar büyük bir hayranlik besledigi Milli Mücadele dönemini, destanlasan bir kisisel hikâye üzerinden anlatiyor. Hikâyeye göre, Kurtulus Savasi sirasinda Inegöl yakinlarinda, Domaniç daglarindan inen bir köylü kadini, düsmana yol göstererek vatana ihanet ettigini ögrendigi biricik oglunu silahini çekerek öldürüyor. Yazar, bu etkileyici öyküden ve gözünde devlesen Anadolu kadinindan bir iz bulmak üzere, olayin geçtigi yerlere arastirma yapmaya gidiyor. Kitap, yazarin bu gezi sirasindaki duygu ve düsünceleriyle, yasadigi hadiselerden olusuyor. Yazar, izini sürdügü hikâyeye ulasmak isterken konakladigi duraklarda dikkatini en çok dönemin “kadin” figürü üzerine yogunlastiriyor. Ögretmen olmasinin da verdigi sevkle, kadinlarin egitiminin ve çalismasinin öneminden, yanlis evlilikler ve bunlarin dogurdugu sonuçlardan bahsederken; çözüm yollarini da hemen yani basinda sunuyor. Ilerlemenin köyden baslayacagi fikrini savunan Sukufe Nihal, bu is için aydinlarin harekete geçmesi gerektigine inaniyor. Yazar, idealini öylesine büyük bir cosku ve samimiyetle savunuyor ki, neyin nasil olmasi gerektiginden bahsettigi bölümlerde bile kuruluga düserek okuru sikmiyor. Domaniç Daglarinin Yolcusu'nu siradan bir ani kitabi olmaktan çikaran en önemli unsur, kadin duyarliginin imbiginden süzülmesi. Ilk satirlardan itibaren coskulu, titiz, siirsel ve zarif bir üslup okuru hemen sarmaliyor. Bunda Sukufe Nihal'in her seyden önce bir sair olmasinin payi çok büyük...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.