Diyarların Şahı "Murat Han Oğlu Mehmet Han"

Stok Kodu:
9786055416904
Sayfa Sayısı:
200
Basım Tarihi:
2014-01
Kategori:
%20 indirimli
12,00TL
9,60TL
9786055416904
438063
Diyarların Şahı "Murat Han Oğlu Mehmet Han"
Diyarların Şahı "Murat Han Oğlu Mehmet Han"
9.60

Constantinopolis'in kusatilmasina gönüllü katilan Süleyman adindaki bir serdengeçtinin öyküsüdür bu. Savasin acimasizligi, anlamsizligi ve insanligi nasil bir ruhsal duruma soktugunun... Tarihi yönünün yani sira fantastik bir diyarin kapilarini ardina kadar açan bu macera;yaptiklarindan utanan, pisman olan, ruhsal bunalima giren ve günümüzde kisilik bölünmesi olarak adlandirabilecegimiz gizemli bir hastaliga yakalanan Süleyman'in hikâyesidir. "Aslinda her canli konusur." diye yanit verdi akbaba. Gözlerini kisarak bana bakiyordu. "Etrafinda gördügün her seyin dili vardir aslinda. Gökyüzünden yere düsen su damlaciklarinin dili vardir mesela. Nehirlerin, göllerin, denizlerin, rüzgârla savrulan kuru yapraklarin, rengârenk çiçeklerin, agaçlarin, daglarin,istahla yediginiz hayvanlarin, gökteki ayin, yerdeki topragin, bütün kuslarin, karincalarin, taslarin, farelerin, böceklerin, kurtlarin ve aslanlarin.. Her seyin dili vardir aslinda. Ama siz insanlar bu koca evrende yasayan tüm canlilarin söylediklerini anlayamayacak kadar zayif yaratilmis varliklarsiniz. Hatta o kadar zayifsiniz ki çogunuz kendi türünüzün konustugunu dahi anlayamiyorsunuz. Ama içinizden biri vardi ki… Iste o az önce tüm o saydiklarimla konusabiliyordu. Muhtesem bir kulaga sahip olan o insan Kâinatin gelmis ve gelecek en büyük imparatoru olmustu. Süleyman Peygamber…Seninle ayni adi tasiyan en büyük imparator…O her canliyi dinler ve sorunlarina çözüm yolu bulmaya çalisirdi." (Tanitim Bülteninden)

Constantinopolis'in kusatilmasina gönüllü katilan Süleyman adindaki bir serdengeçtinin öyküsüdür bu. Savasin acimasizligi, anlamsizligi ve insanligi nasil bir ruhsal duruma soktugunun... Tarihi yönünün yani sira fantastik bir diyarin kapilarini ardina kadar açan bu macera;yaptiklarindan utanan, pisman olan, ruhsal bunalima giren ve günümüzde kisilik bölünmesi olarak adlandirabilecegimiz gizemli bir hastaliga yakalanan Süleyman'in hikâyesidir. "Aslinda her canli konusur." diye yanit verdi akbaba. Gözlerini kisarak bana bakiyordu. "Etrafinda gördügün her seyin dili vardir aslinda. Gökyüzünden yere düsen su damlaciklarinin dili vardir mesela. Nehirlerin, göllerin, denizlerin, rüzgârla savrulan kuru yapraklarin, rengârenk çiçeklerin, agaçlarin, daglarin,istahla yediginiz hayvanlarin, gökteki ayin, yerdeki topragin, bütün kuslarin, karincalarin, taslarin, farelerin, böceklerin, kurtlarin ve aslanlarin.. Her seyin dili vardir aslinda. Ama siz insanlar bu koca evrende yasayan tüm canlilarin söylediklerini anlayamayacak kadar zayif yaratilmis varliklarsiniz. Hatta o kadar zayifsiniz ki çogunuz kendi türünüzün konustugunu dahi anlayamiyorsunuz. Ama içinizden biri vardi ki… Iste o az önce tüm o saydiklarimla konusabiliyordu. Muhtesem bir kulaga sahip olan o insan Kâinatin gelmis ve gelecek en büyük imparatoru olmustu. Süleyman Peygamber…Seninle ayni adi tasiyan en büyük imparator…O her canliyi dinler ve sorunlarina çözüm yolu bulmaya çalisirdi." (Tanitim Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat