9786258437812
559490
https://www.tdedkitap.com/din-ve-milliyet-ii-mesrutiyet-ve-milli-mucadele-donemlerinde-milliyetcilik-tartismalari-i-1904
Din Ve Milliyet II. Meşrutiyet ve Milli Mücadele Dönemlerinde Milliyetçilik Tartışmaları-I 1904
480.00
Milliyetçilik-Türkçülük düşüncesi ve hareketinin ilk
tezahürleri XIX. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkmakla
beraber siyasî karşılıkları da olan müstakil bir akım
haline dönüşmesi II. Meşrutiyet sonrasında oldu. 1908
öncesinde Türk matbuat hayatının ve gazeteciliğin
gelişmesi, ulaşım-iletişim imkânlarının artması, Türkçe
eğitimin inkişafı, memuriyette Türkçenin aranması,
Türkçe dilbilgisi kitaplarının, Türklerle ilgili risâlelerin
neşri, sade Türkçe arayışlarının ders kitapları ve
basın sayesinde kuvvetlenmesi, önce “Osmanî” sonra
“Türkî” başlıklarıyla hacimli Türkçe sözlüklerin yayını,
Türkolojinin gelişmesi, İstanbul'un Türkçe neşriyatla
Osmanlı coğrafyasına ve Rusya Müslümanlarına ulaşma
arayışları… gibi gelişmelerin milliyetçi bir zemin ve teşvik
alanı hazırladığı söylenebilir.
II. Meşrutiyet'in ilânıyla birlikte çeşitlenerek ve ivme
kazanarak hareketlenen, Balkan Savaşlarının ardından
açıkça Turan'ı zikretmeye başlayacak kadar kuvvetli
ve seküler bir merhaleye intikal eden milliyetçilik kavmiyetçilik tartışmaları, Milli Mücadele ve Cumhuriyet
döneminin milliyetçilik arayışlarını da hazırlayacak ve
belirleyecek bir genişliğe intikal edecektir. Bu çeşitlenme
ve genişleme, yeni kavramsal tarifler ve hiyerarşiler inşa
etmek dahil olmak üzere aynı zamanda Osmanlı-İslâm/
Müslüman-Türk üzerinden yürüyecek tartışmaların
sertleşmesini ve derinleşmesini de hazırlamış, uzun
metinlerin, müstakil risâlelerin telifine kaynaklık etmiştir.
Bu yeni süreçte Osmanlı/Osmanlılık vurguları
zayıflarken milletle din, Türkle İslâm/Müslümanlık
arasındaki kuvvetli kültürel ve fiilî irtibatlar canlı ve
hararetli bir şekilde müzakere edilecektir. Açık veya
örtük olarak en önemli soru İslâmdan bağımsız,
Müslüman olmayan bir Türk ve Türk milleti tanımının
yapılması imkânının olup olmadığıdır. Bu soru bugün de
önümüzdedir.
tezahürleri XIX. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkmakla
beraber siyasî karşılıkları da olan müstakil bir akım
haline dönüşmesi II. Meşrutiyet sonrasında oldu. 1908
öncesinde Türk matbuat hayatının ve gazeteciliğin
gelişmesi, ulaşım-iletişim imkânlarının artması, Türkçe
eğitimin inkişafı, memuriyette Türkçenin aranması,
Türkçe dilbilgisi kitaplarının, Türklerle ilgili risâlelerin
neşri, sade Türkçe arayışlarının ders kitapları ve
basın sayesinde kuvvetlenmesi, önce “Osmanî” sonra
“Türkî” başlıklarıyla hacimli Türkçe sözlüklerin yayını,
Türkolojinin gelişmesi, İstanbul'un Türkçe neşriyatla
Osmanlı coğrafyasına ve Rusya Müslümanlarına ulaşma
arayışları… gibi gelişmelerin milliyetçi bir zemin ve teşvik
alanı hazırladığı söylenebilir.
II. Meşrutiyet'in ilânıyla birlikte çeşitlenerek ve ivme
kazanarak hareketlenen, Balkan Savaşlarının ardından
açıkça Turan'ı zikretmeye başlayacak kadar kuvvetli
ve seküler bir merhaleye intikal eden milliyetçilik kavmiyetçilik tartışmaları, Milli Mücadele ve Cumhuriyet
döneminin milliyetçilik arayışlarını da hazırlayacak ve
belirleyecek bir genişliğe intikal edecektir. Bu çeşitlenme
ve genişleme, yeni kavramsal tarifler ve hiyerarşiler inşa
etmek dahil olmak üzere aynı zamanda Osmanlı-İslâm/
Müslüman-Türk üzerinden yürüyecek tartışmaların
sertleşmesini ve derinleşmesini de hazırlamış, uzun
metinlerin, müstakil risâlelerin telifine kaynaklık etmiştir.
Bu yeni süreçte Osmanlı/Osmanlılık vurguları
zayıflarken milletle din, Türkle İslâm/Müslümanlık
arasındaki kuvvetli kültürel ve fiilî irtibatlar canlı ve
hararetli bir şekilde müzakere edilecektir. Açık veya
örtük olarak en önemli soru İslâmdan bağımsız,
Müslüman olmayan bir Türk ve Türk milleti tanımının
yapılması imkânının olup olmadığıdır. Bu soru bugün de
önümüzdedir.
Milliyetçilik-Türkçülük düşüncesi ve hareketinin ilk
tezahürleri XIX. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkmakla
beraber siyasî karşılıkları da olan müstakil bir akım
haline dönüşmesi II. Meşrutiyet sonrasında oldu. 1908
öncesinde Türk matbuat hayatının ve gazeteciliğin
gelişmesi, ulaşım-iletişim imkânlarının artması, Türkçe
eğitimin inkişafı, memuriyette Türkçenin aranması,
Türkçe dilbilgisi kitaplarının, Türklerle ilgili risâlelerin
neşri, sade Türkçe arayışlarının ders kitapları ve
basın sayesinde kuvvetlenmesi, önce “Osmanî” sonra
“Türkî” başlıklarıyla hacimli Türkçe sözlüklerin yayını,
Türkolojinin gelişmesi, İstanbul'un Türkçe neşriyatla
Osmanlı coğrafyasına ve Rusya Müslümanlarına ulaşma
arayışları… gibi gelişmelerin milliyetçi bir zemin ve teşvik
alanı hazırladığı söylenebilir.
II. Meşrutiyet'in ilânıyla birlikte çeşitlenerek ve ivme
kazanarak hareketlenen, Balkan Savaşlarının ardından
açıkça Turan'ı zikretmeye başlayacak kadar kuvvetli
ve seküler bir merhaleye intikal eden milliyetçilik kavmiyetçilik tartışmaları, Milli Mücadele ve Cumhuriyet
döneminin milliyetçilik arayışlarını da hazırlayacak ve
belirleyecek bir genişliğe intikal edecektir. Bu çeşitlenme
ve genişleme, yeni kavramsal tarifler ve hiyerarşiler inşa
etmek dahil olmak üzere aynı zamanda Osmanlı-İslâm/
Müslüman-Türk üzerinden yürüyecek tartışmaların
sertleşmesini ve derinleşmesini de hazırlamış, uzun
metinlerin, müstakil risâlelerin telifine kaynaklık etmiştir.
Bu yeni süreçte Osmanlı/Osmanlılık vurguları
zayıflarken milletle din, Türkle İslâm/Müslümanlık
arasındaki kuvvetli kültürel ve fiilî irtibatlar canlı ve
hararetli bir şekilde müzakere edilecektir. Açık veya
örtük olarak en önemli soru İslâmdan bağımsız,
Müslüman olmayan bir Türk ve Türk milleti tanımının
yapılması imkânının olup olmadığıdır. Bu soru bugün de
önümüzdedir.
tezahürleri XIX. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkmakla
beraber siyasî karşılıkları da olan müstakil bir akım
haline dönüşmesi II. Meşrutiyet sonrasında oldu. 1908
öncesinde Türk matbuat hayatının ve gazeteciliğin
gelişmesi, ulaşım-iletişim imkânlarının artması, Türkçe
eğitimin inkişafı, memuriyette Türkçenin aranması,
Türkçe dilbilgisi kitaplarının, Türklerle ilgili risâlelerin
neşri, sade Türkçe arayışlarının ders kitapları ve
basın sayesinde kuvvetlenmesi, önce “Osmanî” sonra
“Türkî” başlıklarıyla hacimli Türkçe sözlüklerin yayını,
Türkolojinin gelişmesi, İstanbul'un Türkçe neşriyatla
Osmanlı coğrafyasına ve Rusya Müslümanlarına ulaşma
arayışları… gibi gelişmelerin milliyetçi bir zemin ve teşvik
alanı hazırladığı söylenebilir.
II. Meşrutiyet'in ilânıyla birlikte çeşitlenerek ve ivme
kazanarak hareketlenen, Balkan Savaşlarının ardından
açıkça Turan'ı zikretmeye başlayacak kadar kuvvetli
ve seküler bir merhaleye intikal eden milliyetçilik kavmiyetçilik tartışmaları, Milli Mücadele ve Cumhuriyet
döneminin milliyetçilik arayışlarını da hazırlayacak ve
belirleyecek bir genişliğe intikal edecektir. Bu çeşitlenme
ve genişleme, yeni kavramsal tarifler ve hiyerarşiler inşa
etmek dahil olmak üzere aynı zamanda Osmanlı-İslâm/
Müslüman-Türk üzerinden yürüyecek tartışmaların
sertleşmesini ve derinleşmesini de hazırlamış, uzun
metinlerin, müstakil risâlelerin telifine kaynaklık etmiştir.
Bu yeni süreçte Osmanlı/Osmanlılık vurguları
zayıflarken milletle din, Türkle İslâm/Müslümanlık
arasındaki kuvvetli kültürel ve fiilî irtibatlar canlı ve
hararetli bir şekilde müzakere edilecektir. Açık veya
örtük olarak en önemli soru İslâmdan bağımsız,
Müslüman olmayan bir Türk ve Türk milleti tanımının
yapılması imkânının olup olmadığıdır. Bu soru bugün de
önümüzdedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.