9786059573092
529420
https://www.tdedkitap.com/dibace-yazaka-hatiralari
Dibace Yazaka Hatıraları
16.00
YAKAZA HATİRALARİ
Yıldızlara giden yolu bulanların destansı hikâyesi…
Belki yol uzundu benim için. Ufuklar ötesi bir dünya vardı önümde. Yeryüzünde nice sırlar, kıyısı görülmeyen ummanlar vardı. Manaları Bilen Sultan'ın emri üzere arkama bakmadan, sessizliğin sessizliğinde, aslan yüreğinin bile korkacağı ıssız yerleri aşarak geçmiştim. Istanbul'a ulaştığımda yüzlerce kilometrelik mesafeyi, onlarca şehri ve belki de birkaç zaman yılını geride bırakmıştım…
“Ey Aziz! Bu kitap anber kokulu sırlarla yazdırılmıştır.
Hayatımızdaki en önemli iki gün hangileridir bilir misin?
Doğduğumuz gün ve neden doğduğumuzu anladığımız gün!”
Evet, gidilmesi gereken yerdeydim. Uzaklarda değil gönül âlemimde!
Göz gördü, kalp iman etti.
Bu sözden gizli sırra giden bir yol vardır. Burada bundan başkasını söyleyemem…
“Yalanların en büyüğü kişinin görmediği rüyayı gördüm demesidir.”
(Buhari, Tabir, 45; Müsned 2/96, 119)
Bu kitap; ilahi ikramların hikmet kalemiyle dile gelmesidir.
“ Hazreti Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vessellemi tanımayan; O'nun sözlerin şahı hadis-i şeriflerinden bir şey anlar mı ki? Evliyanın yerini bilmeyen, Onların temsil ettikleri makamı kavramayan, Onlardaki inceliği sezebilir mi?
Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir ki dala tutunmadan köke ulaşılamaz, evlat…
Işte biz bu manevi dalı uzatıyoruz! “ Tutunun” diyoruz ama nafile… Bir Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerini, bir Mevlana Hazretlerini, bir Yunus Emre Hazretlerini çıkaramayan batının uyuşuk, donuk aklından ışık bekliyorlar öyle mi?
Kendi hakikatlerimizi bize masal sandırdılar!
Oysaki ışık yanalı 1400 yıl oldu.
Ey Islam Ümmeti! 1400 yıl oldu. Artık uyanın…”
La Galibe Illallah!
Hayy varken Hayale dalmaz Arifler…
Hepimizin bu hayatı savunma hakkımız var. Ben “Hayırsever!” Kendim ve sizlerin hayatı için savaştım. Karanlık güçler geri döndüğünde, bir yerlerde olduğumuzu bilin. Ve sizin hayatınızı savunmak için savaşıyoruz, siz farkında olmasanız da… Bu, dünyanın Iblisle unutmayı seçtiği bir savaşta, iyilerin, Cenab-ı Allah'a secde edenlerin, iblis ve ordularına karşı savaşıdır…
Yıldızlara giden yolu bulanların destansı hikâyesi…
Belki yol uzundu benim için. Ufuklar ötesi bir dünya vardı önümde. Yeryüzünde nice sırlar, kıyısı görülmeyen ummanlar vardı. Manaları Bilen Sultan'ın emri üzere arkama bakmadan, sessizliğin sessizliğinde, aslan yüreğinin bile korkacağı ıssız yerleri aşarak geçmiştim. Istanbul'a ulaştığımda yüzlerce kilometrelik mesafeyi, onlarca şehri ve belki de birkaç zaman yılını geride bırakmıştım…
“Ey Aziz! Bu kitap anber kokulu sırlarla yazdırılmıştır.
Hayatımızdaki en önemli iki gün hangileridir bilir misin?
Doğduğumuz gün ve neden doğduğumuzu anladığımız gün!”
Evet, gidilmesi gereken yerdeydim. Uzaklarda değil gönül âlemimde!
Göz gördü, kalp iman etti.
Bu sözden gizli sırra giden bir yol vardır. Burada bundan başkasını söyleyemem…
“Yalanların en büyüğü kişinin görmediği rüyayı gördüm demesidir.”
(Buhari, Tabir, 45; Müsned 2/96, 119)
Bu kitap; ilahi ikramların hikmet kalemiyle dile gelmesidir.
“ Hazreti Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vessellemi tanımayan; O'nun sözlerin şahı hadis-i şeriflerinden bir şey anlar mı ki? Evliyanın yerini bilmeyen, Onların temsil ettikleri makamı kavramayan, Onlardaki inceliği sezebilir mi?
Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir ki dala tutunmadan köke ulaşılamaz, evlat…
Işte biz bu manevi dalı uzatıyoruz! “ Tutunun” diyoruz ama nafile… Bir Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerini, bir Mevlana Hazretlerini, bir Yunus Emre Hazretlerini çıkaramayan batının uyuşuk, donuk aklından ışık bekliyorlar öyle mi?
Kendi hakikatlerimizi bize masal sandırdılar!
Oysaki ışık yanalı 1400 yıl oldu.
Ey Islam Ümmeti! 1400 yıl oldu. Artık uyanın…”
La Galibe Illallah!
Hayy varken Hayale dalmaz Arifler…
Hepimizin bu hayatı savunma hakkımız var. Ben “Hayırsever!” Kendim ve sizlerin hayatı için savaştım. Karanlık güçler geri döndüğünde, bir yerlerde olduğumuzu bilin. Ve sizin hayatınızı savunmak için savaşıyoruz, siz farkında olmasanız da… Bu, dünyanın Iblisle unutmayı seçtiği bir savaşta, iyilerin, Cenab-ı Allah'a secde edenlerin, iblis ve ordularına karşı savaşıdır…
YAKAZA HATİRALARİ
Yıldızlara giden yolu bulanların destansı hikâyesi…
Belki yol uzundu benim için. Ufuklar ötesi bir dünya vardı önümde. Yeryüzünde nice sırlar, kıyısı görülmeyen ummanlar vardı. Manaları Bilen Sultan'ın emri üzere arkama bakmadan, sessizliğin sessizliğinde, aslan yüreğinin bile korkacağı ıssız yerleri aşarak geçmiştim. Istanbul'a ulaştığımda yüzlerce kilometrelik mesafeyi, onlarca şehri ve belki de birkaç zaman yılını geride bırakmıştım…
“Ey Aziz! Bu kitap anber kokulu sırlarla yazdırılmıştır.
Hayatımızdaki en önemli iki gün hangileridir bilir misin?
Doğduğumuz gün ve neden doğduğumuzu anladığımız gün!”
Evet, gidilmesi gereken yerdeydim. Uzaklarda değil gönül âlemimde!
Göz gördü, kalp iman etti.
Bu sözden gizli sırra giden bir yol vardır. Burada bundan başkasını söyleyemem…
“Yalanların en büyüğü kişinin görmediği rüyayı gördüm demesidir.”
(Buhari, Tabir, 45; Müsned 2/96, 119)
Bu kitap; ilahi ikramların hikmet kalemiyle dile gelmesidir.
“ Hazreti Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vessellemi tanımayan; O'nun sözlerin şahı hadis-i şeriflerinden bir şey anlar mı ki? Evliyanın yerini bilmeyen, Onların temsil ettikleri makamı kavramayan, Onlardaki inceliği sezebilir mi?
Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir ki dala tutunmadan köke ulaşılamaz, evlat…
Işte biz bu manevi dalı uzatıyoruz! “ Tutunun” diyoruz ama nafile… Bir Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerini, bir Mevlana Hazretlerini, bir Yunus Emre Hazretlerini çıkaramayan batının uyuşuk, donuk aklından ışık bekliyorlar öyle mi?
Kendi hakikatlerimizi bize masal sandırdılar!
Oysaki ışık yanalı 1400 yıl oldu.
Ey Islam Ümmeti! 1400 yıl oldu. Artık uyanın…”
La Galibe Illallah!
Hayy varken Hayale dalmaz Arifler…
Hepimizin bu hayatı savunma hakkımız var. Ben “Hayırsever!” Kendim ve sizlerin hayatı için savaştım. Karanlık güçler geri döndüğünde, bir yerlerde olduğumuzu bilin. Ve sizin hayatınızı savunmak için savaşıyoruz, siz farkında olmasanız da… Bu, dünyanın Iblisle unutmayı seçtiği bir savaşta, iyilerin, Cenab-ı Allah'a secde edenlerin, iblis ve ordularına karşı savaşıdır…
Yıldızlara giden yolu bulanların destansı hikâyesi…
Belki yol uzundu benim için. Ufuklar ötesi bir dünya vardı önümde. Yeryüzünde nice sırlar, kıyısı görülmeyen ummanlar vardı. Manaları Bilen Sultan'ın emri üzere arkama bakmadan, sessizliğin sessizliğinde, aslan yüreğinin bile korkacağı ıssız yerleri aşarak geçmiştim. Istanbul'a ulaştığımda yüzlerce kilometrelik mesafeyi, onlarca şehri ve belki de birkaç zaman yılını geride bırakmıştım…
“Ey Aziz! Bu kitap anber kokulu sırlarla yazdırılmıştır.
Hayatımızdaki en önemli iki gün hangileridir bilir misin?
Doğduğumuz gün ve neden doğduğumuzu anladığımız gün!”
Evet, gidilmesi gereken yerdeydim. Uzaklarda değil gönül âlemimde!
Göz gördü, kalp iman etti.
Bu sözden gizli sırra giden bir yol vardır. Burada bundan başkasını söyleyemem…
“Yalanların en büyüğü kişinin görmediği rüyayı gördüm demesidir.”
(Buhari, Tabir, 45; Müsned 2/96, 119)
Bu kitap; ilahi ikramların hikmet kalemiyle dile gelmesidir.
“ Hazreti Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vessellemi tanımayan; O'nun sözlerin şahı hadis-i şeriflerinden bir şey anlar mı ki? Evliyanın yerini bilmeyen, Onların temsil ettikleri makamı kavramayan, Onlardaki inceliği sezebilir mi?
Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir ki dala tutunmadan köke ulaşılamaz, evlat…
Işte biz bu manevi dalı uzatıyoruz! “ Tutunun” diyoruz ama nafile… Bir Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerini, bir Mevlana Hazretlerini, bir Yunus Emre Hazretlerini çıkaramayan batının uyuşuk, donuk aklından ışık bekliyorlar öyle mi?
Kendi hakikatlerimizi bize masal sandırdılar!
Oysaki ışık yanalı 1400 yıl oldu.
Ey Islam Ümmeti! 1400 yıl oldu. Artık uyanın…”
La Galibe Illallah!
Hayy varken Hayale dalmaz Arifler…
Hepimizin bu hayatı savunma hakkımız var. Ben “Hayırsever!” Kendim ve sizlerin hayatı için savaştım. Karanlık güçler geri döndüğünde, bir yerlerde olduğumuzu bilin. Ve sizin hayatınızı savunmak için savaşıyoruz, siz farkında olmasanız da… Bu, dünyanın Iblisle unutmayı seçtiği bir savaşta, iyilerin, Cenab-ı Allah'a secde edenlerin, iblis ve ordularına karşı savaşıdır…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.