9789944978446
507550
https://www.tdedkitap.com/degisen-dunyada-yeni-dengeler
Değişen Dünyada Yeni Dengeler
32.00
Son dönemlerde uluslararasi iliskilerdeki yogunluk, oldukça dikkat çekici. Öngörülemeyen, ani, neden ve nasil oldugunu pek anlayamadigimiz gelismeler olmakta ve bu gelismeler çogu zaman baska gelismeleri de tetiklemekte. Sisteme hâkim olan gücün artik rakipsiz olmadigi, yeni aktörlerin sisteme daha etkili ve güçlü olarak katildigi, bu aktörlerin de benzer çikarlari hedefledigini ve tüm bunlarin sistemdeki gelismelerin temel sebebini olusturdugunu söylemek sanirim yanlis olmayacaktir. Hâkim güç, bu durumda daha da sertlesmekte; bu sertlesme, bir yandan karsisindaki rakipleri keskinlestirirken, bir yandan da çatisma ortami hazirlamakta. Bu savi, gelismelerin sonucundan okuyarak desteklemek de mümkün. Zira tek kutuplu dünyanin büyük gücü, önce Afganistan'a daha sonra da Irak'a girmis, ayni zamanda bahsedilen gelismelere de sebebiyet vermistir. Dedeoglu, elinizdeki eserde; yukarida bahsedilen olgu ve olaylarin analizini yapmakta, hem aktörlerin hem de mekanlarin gelismelerden nasil etkilendigine isaret etmekte, mesele iç-dis, genel-özel, sebep-sonuç açisindan bakmakla ve ülkemizin bu gelismelerdeki yerini de göstermektedir. Okuyucuya su hatirlatmayi yapmakta fayda var: Insan bildigini zannettigi seyin aslinda onun için bilinmeyen oldugunu anladiginda önce sasirir. O anda karar vermek durumundadir. Ya “ben zaten biliyordum“ kadariyla kendini kurtarmaya çalisir ya da “aslinda biliyormusum“ cesaretiyle kendine iyilik eder. Birinde gurur, digerinde bilgiye ulasma adina hareket edilir. Birinci yolu seçenlere Ivan Pavlov'a ait güzel bir sözü hatirlatmak gerekir. “Her seyi bildigini sanma! Gerçekte çok bilgili olsan da kendine “Cahilim“ diyebilecek cesaretin olmali.“ Iste size cesaretinizi ölçebileceginiz güzel bir firsat. Artik herkes için, öyle ya da böyle, bilinebilir olan ABD, Orta Dogu, Avrupa Birligi gibi konularda neyi, ne kadar bildiginizi veya bilmediginizi ögrenebilirsiniz.(Tanitim Yazisindan)
Son dönemlerde uluslararasi iliskilerdeki yogunluk, oldukça dikkat çekici. Öngörülemeyen, ani, neden ve nasil oldugunu pek anlayamadigimiz gelismeler olmakta ve bu gelismeler çogu zaman baska gelismeleri de tetiklemekte. Sisteme hâkim olan gücün artik rakipsiz olmadigi, yeni aktörlerin sisteme daha etkili ve güçlü olarak katildigi, bu aktörlerin de benzer çikarlari hedefledigini ve tüm bunlarin sistemdeki gelismelerin temel sebebini olusturdugunu söylemek sanirim yanlis olmayacaktir. Hâkim güç, bu durumda daha da sertlesmekte; bu sertlesme, bir yandan karsisindaki rakipleri keskinlestirirken, bir yandan da çatisma ortami hazirlamakta. Bu savi, gelismelerin sonucundan okuyarak desteklemek de mümkün. Zira tek kutuplu dünyanin büyük gücü, önce Afganistan'a daha sonra da Irak'a girmis, ayni zamanda bahsedilen gelismelere de sebebiyet vermistir. Dedeoglu, elinizdeki eserde; yukarida bahsedilen olgu ve olaylarin analizini yapmakta, hem aktörlerin hem de mekanlarin gelismelerden nasil etkilendigine isaret etmekte, mesele iç-dis, genel-özel, sebep-sonuç açisindan bakmakla ve ülkemizin bu gelismelerdeki yerini de göstermektedir. Okuyucuya su hatirlatmayi yapmakta fayda var: Insan bildigini zannettigi seyin aslinda onun için bilinmeyen oldugunu anladiginda önce sasirir. O anda karar vermek durumundadir. Ya “ben zaten biliyordum“ kadariyla kendini kurtarmaya çalisir ya da “aslinda biliyormusum“ cesaretiyle kendine iyilik eder. Birinde gurur, digerinde bilgiye ulasma adina hareket edilir. Birinci yolu seçenlere Ivan Pavlov'a ait güzel bir sözü hatirlatmak gerekir. “Her seyi bildigini sanma! Gerçekte çok bilgili olsan da kendine “Cahilim“ diyebilecek cesaretin olmali.“ Iste size cesaretinizi ölçebileceginiz güzel bir firsat. Artik herkes için, öyle ya da böyle, bilinebilir olan ABD, Orta Dogu, Avrupa Birligi gibi konularda neyi, ne kadar bildiginizi veya bilmediginizi ögrenebilirsiniz.(Tanitim Yazisindan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.