Cennetle Müjdeli 10 Sahabe - 4 Hz. Ali (R.A.)

Stok Kodu:
9786050845860
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2022-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
100,00TL
80,00TL
3 adet mevcut
9786050845860
372040
Cennetle Müjdeli 10 Sahabe - 4 Hz. Ali (R.A.)
Cennetle Müjdeli 10 Sahabe - 4 Hz. Ali (R.A.)
80.00
Efendimiz'in(sav) vefatından sonra Ebû Hâle(ra) Hz. Ali(ra) için şöyle söylemiştir: “Yoksa siz hissetmiyor musunuz? Bakın Ali'den, Resûlullah'ın(sav) kokusu geliyor!” Allah Resûlü(sav) ne zaman “Allah'a giden yolda bana kim yardımcı olacak?” dese, Hz. Ali(ra) elini kaldırmış ve “Ben varım ya Resûlullah(sav)!” demiştir. Kendisi risalet davasının inmeyen eli, “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” ayetinin en güzel temsilcilerinden biridir. Bu büyük İslâm insanı hem ilmin kapısı, hem vahiy katibi, hem kabiliyetli komutan, hem Kur'ân'ı çok iyi anlayan ve yorumlayan bir müfessir, hem hüküm vermede emsalsiz bir kadıdır. Tüm bunların yanında Bedir'in 313 aslanından biri, Hendek'in Haydar-ı Kerrâr'ı, Uhud'un korkusuz yiğidi, “Ali gibi genç, Zülfikar gibi kılıç yoktur.” övgüsünün sahibidir.
Peki biz bu davanın neresindeyiz? Bizim ellerimiz de İslâm için bir vazife olduğunda “Ben varım!” diye kalkıyor mu? Hayatlarımız tıpkı Hz. Ali'nin(ra) hayatı gibi emrolunduğumuz üzere mi? Yoksa ondan Resûlullah'ın(sav) kokusu gelirken bizden dünyanın kokusu mu geliyor?
Efendimiz'in(sav) vefatından sonra Ebû Hâle(ra) Hz. Ali(ra) için şöyle söylemiştir: “Yoksa siz hissetmiyor musunuz? Bakın Ali'den, Resûlullah'ın(sav) kokusu geliyor!” Allah Resûlü(sav) ne zaman “Allah'a giden yolda bana kim yardımcı olacak?” dese, Hz. Ali(ra) elini kaldırmış ve “Ben varım ya Resûlullah(sav)!” demiştir. Kendisi risalet davasının inmeyen eli, “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” ayetinin en güzel temsilcilerinden biridir. Bu büyük İslâm insanı hem ilmin kapısı, hem vahiy katibi, hem kabiliyetli komutan, hem Kur'ân'ı çok iyi anlayan ve yorumlayan bir müfessir, hem hüküm vermede emsalsiz bir kadıdır. Tüm bunların yanında Bedir'in 313 aslanından biri, Hendek'in Haydar-ı Kerrâr'ı, Uhud'un korkusuz yiğidi, “Ali gibi genç, Zülfikar gibi kılıç yoktur.” övgüsünün sahibidir.
Peki biz bu davanın neresindeyiz? Bizim ellerimiz de İslâm için bir vazife olduğunda “Ben varım!” diye kalkıyor mu? Hayatlarımız tıpkı Hz. Ali'nin(ra) hayatı gibi emrolunduğumuz üzere mi? Yoksa ondan Resûlullah'ın(sav) kokusu gelirken bizden dünyanın kokusu mu geliyor?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat