Bu Mülkün Kadın Sultanları

Harem özellikle baslarda sarkiyatçiligin en gözde disavurumu olmustur. Anlatilarda, gezi kitaplarinda, resimlerde güzel hurilerin çocuklariyla cennet misali bir yasam sürdügü bir ortam olarak tasvir edilmistir. Cariyelerin evlerinden, yurtlarindan kopartilan insanlar olduklari çok sonralari hatirlanmistir. Osmanli'nin otuz alti padisahi ile bir halifenin toplam 297 esi ve 267 kizin tamami ilk kez bir kitapta ele aliniyor. Padisahlardan her birinin aileleri için kisa açiklamalar yapildiktan sonra önce eslerinin, sonra kizlarinin konum, kidem ve yas siralari dikkate alinarak yasamöyküleri anlatilmis; yönetimi, hatta siyaseti etkileyebilenler ile siradisi yasamlari olanlarin öyküleri anlatilmistir. Ünlü valide sultanlarla kimi sultanefendilerin yasamöyküleri, roman hacimlerini doyuracak zenginlikler sundugundan bunlara daha fazla yer ayrilmistir. Haremdeki cariye kökenli kadronun padisahi, dolayisiyla siyaseti etkileyebilecek güce erismesi 16. yüzyilda mümkün oldu. Bunu baslatansa bir zekâ, hüner ve güzellik yildizi olan, tekmil padisah eslerinin ecesi, Kanuni Sultan Süleyman'in sevgili "Haseki Sultan"i Hürrem'dir. "Ismetlü devletlü" valide sultanlarla hasekiler, kadinefendiler, ikbâller, gözdeler, hazinedar ustalar, kalfalar, gedikli cariyeler kendi dünyalarinda hirs, kiskançlik yasasalar da, arilar kraliçesinin egemenligindeki kovan düzenini andiran bir iç dayanismayi daima korumuslardir.(Tanitim Bülteninden)