9786056374371
444077
https://www.tdedkitap.com/bu-bir-gunluk-degildir
Bu Bir Günlük Değildir
22.40
“Perdeyi yirtmak, hayati anlamak... Bunun anlami ne? Biz, insanlar, iyinin ve kötünün, güzelin ve çirkinin, gerçegin ve yalanin birbirlerinden kesin bir sekilde ayrildigi ve asla bir digerine karismadigi, böylece seylerin nasil oldugundan, nereye gidebilecegimizden ve nasil ilerleyebilecegimizden emin oldugumuz siradan, temiz ve saydam bir dünyayi tercih ediyoruz; çaba gerektiren bir anlayis olmadan hükümlere ulasmayi ve kararlar almayi hayal ediyoruz. Iste bizim bu hayalimizden ideolojiler dogdu. Görüsümüzü kapatan o kalin perdeler... Bizim bu etkisizlestirici egilimimize Étienne de la Boétie ‘gönüllü kölelik' adini verdi. Cervantes bizim bu tür bir kölelikten çikmamizi istiyordu; dünyanin tümüyle çiplak, rahatsiz, ancak özgürlestirici gerçekligini sunarak: anlam çoklugu gerçekligini ve onarilamaz mutlak gerçekler açigini. Bu tür bir dünyada, kesin olan tek seyin hiçbir seyin kesin olmamasi oldugu bir dünyada, tekrar tekrar ve sonuç almaksizin kendimizi ve birbirimizi anlamaya, iletisim kurmaya ve birbirimiz ile ve birbirimiz için yasamaya çalisacagiz.”Bu Bir Günlük Degildir, her ne kadar ismi aksini iddia etse de, bir günlük: Bazen bir pipo ne kadar pipo ise veya Bauman'in seksen bes yasindan sonra tutmaya basladigi bir “günlük” ne kadar “günlük” olabilirse...Ayni zamanda güncel: Bir sosyolog olarak Facebook, sanal gerçeklik, ögrenci hareketleri gibi konularda düsünen Bauman, filozof derinligi ve arsivci dikkatiyle güncelden tarihe de uzaniyor.Yine de bu günlük, hiçbir sekilde gündelik degil… Insanoglunun temel dertlerinin bugünlerdeki görünümlerine yogunlasirken bile dertlerin kendisini iskalamiyor.Yargi vermeye yaklastiginda söyle bir durup “Ama hemen sonuç çikarmayalim ve kolay degerlendirmelerin cazibesine direnelim,” diyen Zygmunt Bauman, elliden fazla baslik altinda, kendi düsüncelerinin de bir özetini sunuyor.
“Perdeyi yirtmak, hayati anlamak... Bunun anlami ne? Biz, insanlar, iyinin ve kötünün, güzelin ve çirkinin, gerçegin ve yalanin birbirlerinden kesin bir sekilde ayrildigi ve asla bir digerine karismadigi, böylece seylerin nasil oldugundan, nereye gidebilecegimizden ve nasil ilerleyebilecegimizden emin oldugumuz siradan, temiz ve saydam bir dünyayi tercih ediyoruz; çaba gerektiren bir anlayis olmadan hükümlere ulasmayi ve kararlar almayi hayal ediyoruz. Iste bizim bu hayalimizden ideolojiler dogdu. Görüsümüzü kapatan o kalin perdeler... Bizim bu etkisizlestirici egilimimize Étienne de la Boétie ‘gönüllü kölelik' adini verdi. Cervantes bizim bu tür bir kölelikten çikmamizi istiyordu; dünyanin tümüyle çiplak, rahatsiz, ancak özgürlestirici gerçekligini sunarak: anlam çoklugu gerçekligini ve onarilamaz mutlak gerçekler açigini. Bu tür bir dünyada, kesin olan tek seyin hiçbir seyin kesin olmamasi oldugu bir dünyada, tekrar tekrar ve sonuç almaksizin kendimizi ve birbirimizi anlamaya, iletisim kurmaya ve birbirimiz ile ve birbirimiz için yasamaya çalisacagiz.”Bu Bir Günlük Degildir, her ne kadar ismi aksini iddia etse de, bir günlük: Bazen bir pipo ne kadar pipo ise veya Bauman'in seksen bes yasindan sonra tutmaya basladigi bir “günlük” ne kadar “günlük” olabilirse...Ayni zamanda güncel: Bir sosyolog olarak Facebook, sanal gerçeklik, ögrenci hareketleri gibi konularda düsünen Bauman, filozof derinligi ve arsivci dikkatiyle güncelden tarihe de uzaniyor.Yine de bu günlük, hiçbir sekilde gündelik degil… Insanoglunun temel dertlerinin bugünlerdeki görünümlerine yogunlasirken bile dertlerin kendisini iskalamiyor.Yargi vermeye yaklastiginda söyle bir durup “Ama hemen sonuç çikarmayalim ve kolay degerlendirmelerin cazibesine direnelim,” diyen Zygmunt Bauman, elliden fazla baslik altinda, kendi düsüncelerinin de bir özetini sunuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.