9786257786089
553788
https://www.tdedkitap.com/biz-musluman-miyiz
Biz Müslüman Mıyız?
32.00
Şu yanlış kavramlar ve garip düşünceler akıllara nereden geldi acaba?:
- Dinin sosyal hayatla ne alâkası olabilir?!
- Dinin bir ekonomik sistemi olamaz!
- Din; ferdin toplum ve devletle ilişkilerine dair ne getirebilir ki?!
- Dinin hayat olgusu ve günlük yaşamda ne gibi bir rolü olabilir; örfler bakımından, giyim kuşam cihetinden hele hele kadın kıyafeti ile dinin ne alâkası var? Böyle düşünenlere göre dinin; sanat, basın-yayın, sinema ve televizyon gibi konularda da asla sözü ve yeri yoktur.
Biz, bu sapmanın nasıl ortaya çıktığını ve nasıl geliştiğini anladığımız zaman, umarız ki işin içindeki hile ve tuzağı da görmüş ve bunlara karşı uyanık olmamız gerektiğini öğrenmiş oluruz.
İlk Müslümanların çok iyi şekilde anladıkları açık gerçek, Müslüman toplumun ancak Allah'ın şeriatı ile kurulabileceği idi ve buna kesin bir şekilde inanıyorlardı. Onlara göre Allah'ın şeriatından uzaklaşarak Müslüman olarak yaşayabilmenin imkânı yoktu. O tarzda Müslüman da olunamazdı. Evet, onlar başardılar. Çünkü onlar istediler, isteklerini önce kendi küçük dünyalarında gerçekleştirmek üzere uygulamaya koyuldular, bunda netice aldıktan sonra da hayata geçirme, topluma ve tüm insanlığa yayma yolunu tuttular. İşte o zaman gerçek Müslüman oldular
- Dinin sosyal hayatla ne alâkası olabilir?!
- Dinin bir ekonomik sistemi olamaz!
- Din; ferdin toplum ve devletle ilişkilerine dair ne getirebilir ki?!
- Dinin hayat olgusu ve günlük yaşamda ne gibi bir rolü olabilir; örfler bakımından, giyim kuşam cihetinden hele hele kadın kıyafeti ile dinin ne alâkası var? Böyle düşünenlere göre dinin; sanat, basın-yayın, sinema ve televizyon gibi konularda da asla sözü ve yeri yoktur.
Biz, bu sapmanın nasıl ortaya çıktığını ve nasıl geliştiğini anladığımız zaman, umarız ki işin içindeki hile ve tuzağı da görmüş ve bunlara karşı uyanık olmamız gerektiğini öğrenmiş oluruz.
İlk Müslümanların çok iyi şekilde anladıkları açık gerçek, Müslüman toplumun ancak Allah'ın şeriatı ile kurulabileceği idi ve buna kesin bir şekilde inanıyorlardı. Onlara göre Allah'ın şeriatından uzaklaşarak Müslüman olarak yaşayabilmenin imkânı yoktu. O tarzda Müslüman da olunamazdı. Evet, onlar başardılar. Çünkü onlar istediler, isteklerini önce kendi küçük dünyalarında gerçekleştirmek üzere uygulamaya koyuldular, bunda netice aldıktan sonra da hayata geçirme, topluma ve tüm insanlığa yayma yolunu tuttular. İşte o zaman gerçek Müslüman oldular
Şu yanlış kavramlar ve garip düşünceler akıllara nereden geldi acaba?:
- Dinin sosyal hayatla ne alâkası olabilir?!
- Dinin bir ekonomik sistemi olamaz!
- Din; ferdin toplum ve devletle ilişkilerine dair ne getirebilir ki?!
- Dinin hayat olgusu ve günlük yaşamda ne gibi bir rolü olabilir; örfler bakımından, giyim kuşam cihetinden hele hele kadın kıyafeti ile dinin ne alâkası var? Böyle düşünenlere göre dinin; sanat, basın-yayın, sinema ve televizyon gibi konularda da asla sözü ve yeri yoktur.
Biz, bu sapmanın nasıl ortaya çıktığını ve nasıl geliştiğini anladığımız zaman, umarız ki işin içindeki hile ve tuzağı da görmüş ve bunlara karşı uyanık olmamız gerektiğini öğrenmiş oluruz.
İlk Müslümanların çok iyi şekilde anladıkları açık gerçek, Müslüman toplumun ancak Allah'ın şeriatı ile kurulabileceği idi ve buna kesin bir şekilde inanıyorlardı. Onlara göre Allah'ın şeriatından uzaklaşarak Müslüman olarak yaşayabilmenin imkânı yoktu. O tarzda Müslüman da olunamazdı. Evet, onlar başardılar. Çünkü onlar istediler, isteklerini önce kendi küçük dünyalarında gerçekleştirmek üzere uygulamaya koyuldular, bunda netice aldıktan sonra da hayata geçirme, topluma ve tüm insanlığa yayma yolunu tuttular. İşte o zaman gerçek Müslüman oldular
- Dinin sosyal hayatla ne alâkası olabilir?!
- Dinin bir ekonomik sistemi olamaz!
- Din; ferdin toplum ve devletle ilişkilerine dair ne getirebilir ki?!
- Dinin hayat olgusu ve günlük yaşamda ne gibi bir rolü olabilir; örfler bakımından, giyim kuşam cihetinden hele hele kadın kıyafeti ile dinin ne alâkası var? Böyle düşünenlere göre dinin; sanat, basın-yayın, sinema ve televizyon gibi konularda da asla sözü ve yeri yoktur.
Biz, bu sapmanın nasıl ortaya çıktığını ve nasıl geliştiğini anladığımız zaman, umarız ki işin içindeki hile ve tuzağı da görmüş ve bunlara karşı uyanık olmamız gerektiğini öğrenmiş oluruz.
İlk Müslümanların çok iyi şekilde anladıkları açık gerçek, Müslüman toplumun ancak Allah'ın şeriatı ile kurulabileceği idi ve buna kesin bir şekilde inanıyorlardı. Onlara göre Allah'ın şeriatından uzaklaşarak Müslüman olarak yaşayabilmenin imkânı yoktu. O tarzda Müslüman da olunamazdı. Evet, onlar başardılar. Çünkü onlar istediler, isteklerini önce kendi küçük dünyalarında gerçekleştirmek üzere uygulamaya koyuldular, bunda netice aldıktan sonra da hayata geçirme, topluma ve tüm insanlığa yayma yolunu tuttular. İşte o zaman gerçek Müslüman oldular
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.