Bir Nefes Özgürlük

"Ya ne müthis bir yigitmis o ölümün ininden bizi tek basina çikardi. Üstelik o çirkin sesi de son anda öyle güzellesti ki, ayni kiz gibi konustu." Üçü göz göze gelmisti. Rasim Binbasi onlara öyle bir bakisla bakti ki, her ikisi de onun bir seyler bildigini anladilar. Birce aralikli siralanmis çam agaçlarinin arkalarindan kâh durarak kâh gizlenerek aniden onu agaca kistirip dudaklarindan öpmüstü. "Aslinda mavi gözlü yigitligi güzelligine karismis bir sevgilim var. Ona söylemezsen seninle de idare ederim dedecigim" "Ah Ödümü kopardin Birce sen camin önünde degil miydin? Buraya ne vakit geldin?" "Biraz daha soru sormaya devam ederse degil, binbasimin ömrü beni sevmeye, dudaklarimdan öpmeye bile yetmeyecek. Sorulari ben soracagim, burada ne yapiyorsun Binbasim? Müfrezeden mi kaçtin?" Ölüm ve ayriliklarin savaslarla iç içe geçtigi yasli günlerde Izmir'e de kan damliyordu. Ögretmen adayi genç bir kiz bir köy meydaninda bende varim diye haykirdiginda kimi gözler öfke dolu kimi gözlerde saskinligin ötesinde büyüleniyordu.