9786053422181
413771
https://www.tdedkitap.com/bilginin-kaynagi-nedir
Bilginin Kaynağı Nedir
32.00
Beyin kalb ile düsünür. Yani kalbsiz bir düsünme vücûda gelmez. Zaten hikmet onun için beyin faaliyeti degil kalb faaliyetidir. Modern bilgi paradigmasinin bunu anlamasi mümkün olmayacaktir. Kur'an görmenin de kafada degil kalbde oldugunu bildirir. Kur'an kendi aydinini diger aydin tasavvurundan ayirmaktadir. Yalnizca Islam, bilginin insana verildiginden bahseder. Bilgi, Adem'e verilmistir (Bakara 2: 30), melekler her seyin ismini sayan Adem'e secde etmis (boyun egmis)lerdir. Bilginin verildigi sirada Adem henüz peygamber degildir. Zaten bilgi ona peygamberlik bilgisi olarak degil esyayi kavramlastirma bilgisi olarak verilmistir. "Ilim ancak Allah katindadir" (46Ahkaf 28). Bu beyan, insanin bilgi ile irtibatini tayin ediyor. Insanin sa'y u ameli ile bilgiye erisemedigi bir tasavvur dünyasini huzura koyuyor. Bu mutlak bir hususiyet olmali. Hiç bir mahluk kendi gayreti ile bilgiye erisemeyecek ve insan olmanin bu hususta bir imtiyaz alani açtigini söyleyemeyecek. Insan bilgisinin küllü bir alintidir, bu alinti ilk vahiyden yapilmadir. Insan'a has, insan olmaktan dogan bir bilgi yoktur. Bunu insana dogdugu günden ölümüne dek ona bilgi aktaran ögreticiler nedeniyle söylemeye cesaret edebiliyoruz. Insan, cismanî yaninin, biyolojik güdülerinin pesinde de kelime üretemez. Kelimeler insan tarafindan üretilemez. Baslangiçta (Âdem'le) verilmistir. Insanlar kelimeleri bir ezber sonucu, baskalarindan aktarilarak elde etmislerdir. Hayatinin devaminda da bu ezber katmanlarina muhatap olurlar. Bilginin kendisi bilenlerin bilmeyenlere dayattigi bir belletmedir. Insan farkinda olmadan bu belletmelerden alintilar yaparak yasamini devam ettirir. Insanin yeryüzünde zenginlik/debdebe pesinde kosmasina, burjuva toplumu kurgusuna riza göstermesine neden olan bilgi nefsî bir bilgidir. Kitapta bu bilginin reddine iliskin sorgulama yapmayi denedik. Bir cevap buldugumuzu iddia etmiyoruz.(Tanitim Bülteninden)
Beyin kalb ile düsünür. Yani kalbsiz bir düsünme vücûda gelmez. Zaten hikmet onun için beyin faaliyeti degil kalb faaliyetidir. Modern bilgi paradigmasinin bunu anlamasi mümkün olmayacaktir. Kur'an görmenin de kafada degil kalbde oldugunu bildirir. Kur'an kendi aydinini diger aydin tasavvurundan ayirmaktadir. Yalnizca Islam, bilginin insana verildiginden bahseder. Bilgi, Adem'e verilmistir (Bakara 2: 30), melekler her seyin ismini sayan Adem'e secde etmis (boyun egmis)lerdir. Bilginin verildigi sirada Adem henüz peygamber degildir. Zaten bilgi ona peygamberlik bilgisi olarak degil esyayi kavramlastirma bilgisi olarak verilmistir. "Ilim ancak Allah katindadir" (46Ahkaf 28). Bu beyan, insanin bilgi ile irtibatini tayin ediyor. Insanin sa'y u ameli ile bilgiye erisemedigi bir tasavvur dünyasini huzura koyuyor. Bu mutlak bir hususiyet olmali. Hiç bir mahluk kendi gayreti ile bilgiye erisemeyecek ve insan olmanin bu hususta bir imtiyaz alani açtigini söyleyemeyecek. Insan bilgisinin küllü bir alintidir, bu alinti ilk vahiyden yapilmadir. Insan'a has, insan olmaktan dogan bir bilgi yoktur. Bunu insana dogdugu günden ölümüne dek ona bilgi aktaran ögreticiler nedeniyle söylemeye cesaret edebiliyoruz. Insan, cismanî yaninin, biyolojik güdülerinin pesinde de kelime üretemez. Kelimeler insan tarafindan üretilemez. Baslangiçta (Âdem'le) verilmistir. Insanlar kelimeleri bir ezber sonucu, baskalarindan aktarilarak elde etmislerdir. Hayatinin devaminda da bu ezber katmanlarina muhatap olurlar. Bilginin kendisi bilenlerin bilmeyenlere dayattigi bir belletmedir. Insan farkinda olmadan bu belletmelerden alintilar yaparak yasamini devam ettirir. Insanin yeryüzünde zenginlik/debdebe pesinde kosmasina, burjuva toplumu kurgusuna riza göstermesine neden olan bilgi nefsî bir bilgidir. Kitapta bu bilginin reddine iliskin sorgulama yapmayi denedik. Bir cevap buldugumuzu iddia etmiyoruz.(Tanitim Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.