Beynin Akıllıca Yönetimi İnsan Beyninin Yapısı, Gelişimi ve Etkili Kullanımı

"Hiç kimseye bir sey ögretemem, sadece düsünmelerini saglayabilirim." Socrates (M.Ö. 469-399)Davranislarimiz, zekâmizi nasil kullandigimiza bagli olarak ortaya çikmaktadir. Zekâ ise beyin kaynaklidir. Harvard Üniversitesinde Psikoloji Profesörü olan Howard Gardner, her bireyin daha basarili oldugu farkli zekâ alanlari yani yetenekleri bulundugunu öne sürerek "çoklu zekâ kavramini gelistirmistir. Gardner, bireylerin basarili oldugu farkli zekâ alanlarini beynin özellesmis bölümlerine dayandirarak gelistirmistir. Basarili bir yasam sürebilmemiz, güçlü olan yanlarimizi kesfetmemize ve bunlari gelistirerek, beynimizi daha etkili kullanmamiza baglidir. Beyin yapilarinin davranislari nasil ortaya çikardigi çok yakin bir geçmiste kavranmaya baslanmistir. Bir benzetme yaparak, beynimizi zekâmizin genis bir arazisi oldugunu varsayabiliriz. Bu arazideki parseller, beynimizin farkli alanlarini tanimlar. Parseller arasindaki yollar, beynimizin farkli alanlarini birbirine baglamakta ve böylece aralarinda iletisim kurularak zekâ ortaya çikmaktadir. Arazinin yapisi, bizim "genetik kodlarimiz" tarafindan belirlenmis olup, bu yapi üzerine nasil bir kisilik ve kültür insa edecegimiz yani zekâmizi nasil kullanacagimiz ise tamamen bize baglidir. Arazi zayif olsa bile, depreme dayanikli bir yapi insa ederek ayakta kalabiliriz. Öte yandan, arazi güçlü olsa bile, bizim onun üzerinde kuracaginiz yapi eger zayif ise, ilk depremde yani engeller ve olumsuzluklar karsisinda yerle bir oluruz. Her durumda ayakta kalmak tamamen bizim elimizdedir. Bu kitabin yazilis amaci, beynini etkili yani akillica yöneterek basarili bir yasam sürdürme konusunda istekli olan herkese yol göstermektir. Benzer konularda yayinlanmis kitaplar bulunmaktadir. Fakat bunlarin bir kismi yüzeysel bilgiler içermesi nedeniyle yararli olmaktan uzaktir; diger bir kismi da agir bilimsel dili ve çeviri eserler olmalari nedeniyle oldukça zor anlasilmaktadir. Bu nedenle, kitabimin hem "bilimsel bilgiler içeren" hem de "kolay anlasilabilir" olmasina gayret ettim. Degisim dedigimiz olgu, odaklanma, yogun çaba ve tekrarla "yeni ve islevsel" aliskanliklar edinilen bir süreçtir. Yüzeysel bilgiler, kisa süreli heyecan yaratsa da, saman alevi gibi parlayip sönerek, kiside ortaya çikardigi degisim kalici olmuyor. Benim kitabimdaki konular, bilimsel verileri temel aldigi için, yasanacak degisim de bu nedenle kalici ve sürdürülebilir olacaktir. Kitapta dogrusu, sihirli bir formül sunulmamaktadir. Herkeste ayni sonucu verecek sihirli bir formül olduguna da inanmiyorum. Çünkü her bireyin dogasi, içinde yetistigi ve yasadigi çevresel kosullari farkli oldugundan, herkes biricik ve essizdir. Herkes zekâsini ne ölçüde etkili kullanacagina yani ne kadar akilli olmak istedigine ve olacagina kendisi karar verecektir. Yeterince bilgiyle donandiktan sonra, degismek isteyen herkesin ise yarayacak yöntemi, bu kitaptaki kuramsal bilgilerle kendisinin bulacagina inaniyorum.