9786054944934
430276
https://www.tdedkitap.com/attila-ve-hunlari
Attila ve Hunları
35.20
Orta Asya'nın bilinen ilk Türk devleti Hunlar, sonsuzluk hissi veren Bozkır coğrafyasının inşa ettiği düşünce dünyasının yanı sıra, at, ok ve hareketli hayat tarzının şekillendirdiği siyasi, askeri ve sosyo-ekonomik yapılarıyla geniş bir coğrafyaya hükmettiler. Çeşitli sebeplerle yeni bir yurt arayışına girdikleri için Kazakistan bozkırlarından batıya doğru yönelip Avrupa içlerine kadar ilerlediler. Hunların ilerleyişini, eşsiz ve benzersiz hızlarından dolayı yüksek dağlardan esen kasırgaya benzeten dönem yazarları, hızları ünlerinden önce giden bu topluluğun kökenine dair çeşitli yorumlarda bulunmuşlardı. Hunlar, Balamir ve Rua dönemlerinde Gotlar, Germenler gibi kavimleri mağlup edip batıya doğru sürdü ve kısa süre sonra Roma İmparatorluğu ile karşı karşıya geldi. Attila ve Hunları, I. ve II. Balkan Seferleri ile Doğu Roma'ya, Campus Mauriacus Savaşı ve Roma Seferi ile de Batı Roma'ya büyük darbeler vurdu. “Flagellum Dei”, Tanrı'nın Kırbacı olarak betimlenen Attila'nın, Avrupa insanının zihnine yerleşen imgesi yüzlerce yıl varlığını korudu. Ancak Hunların ardında bıraktıkları miras yalnızca savaş ve korku değildi. İdari, hukuki, askeri yapıları ve ince işçilikli el sanatlarıyla çevrelerindeki kavimleri etkilediler ve onlardan etkilendiler. Hunların kökenine dair tartışmalar, XIX. ve XX. asırda da devam etti. Tarihçiler Ammianus Marcellinus, Priskos ve Jordanes gibi yazarların kayıtlarını arkeolojik bulgularla karşılaştırarak, Avrupa'yı kasıp kavuran Hunların ayak izlerini, üzerine birikmiş tozlardan arındırmaya çalıştı. Hunlar üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan Ali Ahmetbeyoğlu, dönem kaynakları, bilimsel çalışmalar ve arkeolojik bulgular üzerinden incelediği Attila ve Hunlarının tarihini akıcı, anlaşılır bir üslupla okuyucunun ilgisine sunuyor.
Orta Asya'nın bilinen ilk Türk devleti Hunlar, sonsuzluk hissi veren Bozkır coğrafyasının inşa ettiği düşünce dünyasının yanı sıra, at, ok ve hareketli hayat tarzının şekillendirdiği siyasi, askeri ve sosyo-ekonomik yapılarıyla geniş bir coğrafyaya hükmettiler. Çeşitli sebeplerle yeni bir yurt arayışına girdikleri için Kazakistan bozkırlarından batıya doğru yönelip Avrupa içlerine kadar ilerlediler. Hunların ilerleyişini, eşsiz ve benzersiz hızlarından dolayı yüksek dağlardan esen kasırgaya benzeten dönem yazarları, hızları ünlerinden önce giden bu topluluğun kökenine dair çeşitli yorumlarda bulunmuşlardı. Hunlar, Balamir ve Rua dönemlerinde Gotlar, Germenler gibi kavimleri mağlup edip batıya doğru sürdü ve kısa süre sonra Roma İmparatorluğu ile karşı karşıya geldi. Attila ve Hunları, I. ve II. Balkan Seferleri ile Doğu Roma'ya, Campus Mauriacus Savaşı ve Roma Seferi ile de Batı Roma'ya büyük darbeler vurdu. “Flagellum Dei”, Tanrı'nın Kırbacı olarak betimlenen Attila'nın, Avrupa insanının zihnine yerleşen imgesi yüzlerce yıl varlığını korudu. Ancak Hunların ardında bıraktıkları miras yalnızca savaş ve korku değildi. İdari, hukuki, askeri yapıları ve ince işçilikli el sanatlarıyla çevrelerindeki kavimleri etkilediler ve onlardan etkilendiler. Hunların kökenine dair tartışmalar, XIX. ve XX. asırda da devam etti. Tarihçiler Ammianus Marcellinus, Priskos ve Jordanes gibi yazarların kayıtlarını arkeolojik bulgularla karşılaştırarak, Avrupa'yı kasıp kavuran Hunların ayak izlerini, üzerine birikmiş tozlardan arındırmaya çalıştı. Hunlar üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan Ali Ahmetbeyoğlu, dönem kaynakları, bilimsel çalışmalar ve arkeolojik bulgular üzerinden incelediği Attila ve Hunlarının tarihini akıcı, anlaşılır bir üslupla okuyucunun ilgisine sunuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.