9786054262991
422390
https://www.tdedkitap.com/atlarin-plakasi-yok-eseklerin-var
Atların Plakası Yok! Eşeklerin Var
20.00
Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak kime hizmet ettiğimiz konusunda çok ciddi endişelerim var… Bu kitabımda pek çok gazete ve dergilerde yayınlanmış haber bültenlerimi ve bunun dışında uzun araştırmalarımın sonucunda edindiğim birçok yeni bilgileri Atların Plakası Yok! Eşeklerin Var isimli kitabımda sizlerle paylaşacağım için şimdiden çok mutluyum. Buradan tüm saygıdeğer okuyucularıma çok teşekkür ediyor ve şükranlarımı sunuyorum.
İnsanlar, sahip oldukları yaşam alanlarında hiçbir baskı altında kalmadan özgürce yaşamalı, yaşamı boyunca varlığını sergilemeli, fikirlerini ve düşüncelerini rahatlıkla sunabilmeli. Bugün dünyada her şey değişiyor, tüm yeryüzü medeniyet imkânlarından mutlaka yararlanabilmeli. Eşit adalet, demokrasi ve hak-hukuk inşası ile bütünleştirip, her şeyin en güzeline, her şeyin en iyisine sahip olma yeteneğine ulaşabilmeli. Dünyayı avuçlarının içinde net görebilmeli. Onuru, kişiliği, duruşu ve kimliği ile bir hayat boyu bir insan sıfatıyla varlığını sürdürebilmeli.
Geçmişte ve bugün; laikliğin, demokrasinin, bilimin ve felsefenin uğramadığı tüm ülkelerde ne yazık ki insanoğlu yüzyıllar boyu sanki üzerlerine ölü toprağı serpilmişçesine sefaletin, çaresizliğin ve ezilmişliğin pençesinden maalesef kurtulamıyor. Bu acı tablo birçok ülkede bugün net görünüyor ve yaşanıyor, her sürüye bir çoban misali.
Varlığından habersiz insanlar ölmeden ölü yıkayıcısına teslim oluyor. 47 ülkede görev yapan 1.335 Türk bilim adamının %99'u çocukların ilköğretim eğitiminde: “Teknolojiye, laikliğe, demokrasiye, bilime ve felsefeye mutlaka yer verilmelidir,” diyor. Bir bilim adamı ise: “Bana üç tane çocuk getirin birini doktor, birini sapık, diğerini ise hırsız yapayım ve hangisinin ne olacağına siz karar verin,” diyor. Bak hele bas bas bağırıyorlar yahu! Hayat bu kadar ucuz olmamalı, ortalıkta gezen bir işe yaramayan, vasıfsız, televizyon ekranlarında hava basan, çığırtkanlık yapan, beceriksiz, din maskesi takmış üçkâğıtçılar gerçeğinden uzak din sömürüsüyle mavra patlatanlar, prim yapanlar ve para basanlar sözüm size.
İnsanlar, sahip oldukları yaşam alanlarında hiçbir baskı altında kalmadan özgürce yaşamalı, yaşamı boyunca varlığını sergilemeli, fikirlerini ve düşüncelerini rahatlıkla sunabilmeli. Bugün dünyada her şey değişiyor, tüm yeryüzü medeniyet imkânlarından mutlaka yararlanabilmeli. Eşit adalet, demokrasi ve hak-hukuk inşası ile bütünleştirip, her şeyin en güzeline, her şeyin en iyisine sahip olma yeteneğine ulaşabilmeli. Dünyayı avuçlarının içinde net görebilmeli. Onuru, kişiliği, duruşu ve kimliği ile bir hayat boyu bir insan sıfatıyla varlığını sürdürebilmeli.
Geçmişte ve bugün; laikliğin, demokrasinin, bilimin ve felsefenin uğramadığı tüm ülkelerde ne yazık ki insanoğlu yüzyıllar boyu sanki üzerlerine ölü toprağı serpilmişçesine sefaletin, çaresizliğin ve ezilmişliğin pençesinden maalesef kurtulamıyor. Bu acı tablo birçok ülkede bugün net görünüyor ve yaşanıyor, her sürüye bir çoban misali.
Varlığından habersiz insanlar ölmeden ölü yıkayıcısına teslim oluyor. 47 ülkede görev yapan 1.335 Türk bilim adamının %99'u çocukların ilköğretim eğitiminde: “Teknolojiye, laikliğe, demokrasiye, bilime ve felsefeye mutlaka yer verilmelidir,” diyor. Bir bilim adamı ise: “Bana üç tane çocuk getirin birini doktor, birini sapık, diğerini ise hırsız yapayım ve hangisinin ne olacağına siz karar verin,” diyor. Bak hele bas bas bağırıyorlar yahu! Hayat bu kadar ucuz olmamalı, ortalıkta gezen bir işe yaramayan, vasıfsız, televizyon ekranlarında hava basan, çığırtkanlık yapan, beceriksiz, din maskesi takmış üçkâğıtçılar gerçeğinden uzak din sömürüsüyle mavra patlatanlar, prim yapanlar ve para basanlar sözüm size.
Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak kime hizmet ettiğimiz konusunda çok ciddi endişelerim var… Bu kitabımda pek çok gazete ve dergilerde yayınlanmış haber bültenlerimi ve bunun dışında uzun araştırmalarımın sonucunda edindiğim birçok yeni bilgileri Atların Plakası Yok! Eşeklerin Var isimli kitabımda sizlerle paylaşacağım için şimdiden çok mutluyum. Buradan tüm saygıdeğer okuyucularıma çok teşekkür ediyor ve şükranlarımı sunuyorum.
İnsanlar, sahip oldukları yaşam alanlarında hiçbir baskı altında kalmadan özgürce yaşamalı, yaşamı boyunca varlığını sergilemeli, fikirlerini ve düşüncelerini rahatlıkla sunabilmeli. Bugün dünyada her şey değişiyor, tüm yeryüzü medeniyet imkânlarından mutlaka yararlanabilmeli. Eşit adalet, demokrasi ve hak-hukuk inşası ile bütünleştirip, her şeyin en güzeline, her şeyin en iyisine sahip olma yeteneğine ulaşabilmeli. Dünyayı avuçlarının içinde net görebilmeli. Onuru, kişiliği, duruşu ve kimliği ile bir hayat boyu bir insan sıfatıyla varlığını sürdürebilmeli.
Geçmişte ve bugün; laikliğin, demokrasinin, bilimin ve felsefenin uğramadığı tüm ülkelerde ne yazık ki insanoğlu yüzyıllar boyu sanki üzerlerine ölü toprağı serpilmişçesine sefaletin, çaresizliğin ve ezilmişliğin pençesinden maalesef kurtulamıyor. Bu acı tablo birçok ülkede bugün net görünüyor ve yaşanıyor, her sürüye bir çoban misali.
Varlığından habersiz insanlar ölmeden ölü yıkayıcısına teslim oluyor. 47 ülkede görev yapan 1.335 Türk bilim adamının %99'u çocukların ilköğretim eğitiminde: “Teknolojiye, laikliğe, demokrasiye, bilime ve felsefeye mutlaka yer verilmelidir,” diyor. Bir bilim adamı ise: “Bana üç tane çocuk getirin birini doktor, birini sapık, diğerini ise hırsız yapayım ve hangisinin ne olacağına siz karar verin,” diyor. Bak hele bas bas bağırıyorlar yahu! Hayat bu kadar ucuz olmamalı, ortalıkta gezen bir işe yaramayan, vasıfsız, televizyon ekranlarında hava basan, çığırtkanlık yapan, beceriksiz, din maskesi takmış üçkâğıtçılar gerçeğinden uzak din sömürüsüyle mavra patlatanlar, prim yapanlar ve para basanlar sözüm size.
İnsanlar, sahip oldukları yaşam alanlarında hiçbir baskı altında kalmadan özgürce yaşamalı, yaşamı boyunca varlığını sergilemeli, fikirlerini ve düşüncelerini rahatlıkla sunabilmeli. Bugün dünyada her şey değişiyor, tüm yeryüzü medeniyet imkânlarından mutlaka yararlanabilmeli. Eşit adalet, demokrasi ve hak-hukuk inşası ile bütünleştirip, her şeyin en güzeline, her şeyin en iyisine sahip olma yeteneğine ulaşabilmeli. Dünyayı avuçlarının içinde net görebilmeli. Onuru, kişiliği, duruşu ve kimliği ile bir hayat boyu bir insan sıfatıyla varlığını sürdürebilmeli.
Geçmişte ve bugün; laikliğin, demokrasinin, bilimin ve felsefenin uğramadığı tüm ülkelerde ne yazık ki insanoğlu yüzyıllar boyu sanki üzerlerine ölü toprağı serpilmişçesine sefaletin, çaresizliğin ve ezilmişliğin pençesinden maalesef kurtulamıyor. Bu acı tablo birçok ülkede bugün net görünüyor ve yaşanıyor, her sürüye bir çoban misali.
Varlığından habersiz insanlar ölmeden ölü yıkayıcısına teslim oluyor. 47 ülkede görev yapan 1.335 Türk bilim adamının %99'u çocukların ilköğretim eğitiminde: “Teknolojiye, laikliğe, demokrasiye, bilime ve felsefeye mutlaka yer verilmelidir,” diyor. Bir bilim adamı ise: “Bana üç tane çocuk getirin birini doktor, birini sapık, diğerini ise hırsız yapayım ve hangisinin ne olacağına siz karar verin,” diyor. Bak hele bas bas bağırıyorlar yahu! Hayat bu kadar ucuz olmamalı, ortalıkta gezen bir işe yaramayan, vasıfsız, televizyon ekranlarında hava basan, çığırtkanlık yapan, beceriksiz, din maskesi takmış üçkâğıtçılar gerçeğinden uzak din sömürüsüyle mavra patlatanlar, prim yapanlar ve para basanlar sözüm size.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.