9786055283551
436142
https://www.tdedkitap.com/aslinda-huzun-ve-hep-istanbul
Aslında Hüzün ve Hep İstanbul
96.00
''Hüzün askin ta kendisiydi''
Sen mavi nedir bilir misin?
''Bazen gidemedigin yerdir senin kentin.''
Siirimizi kaybettik.Siir yasamakti oysa.
Artik bir sümbül kokusunda ''askin kentine'' varabilirdi.
Deniz kavusmayi beklerdi çünkü deniz ''kavusulandi''
Üsküdar meydanini arkanizda birakip fistik agacina dogru ''yolu yüklendiginizde''
''Istanbul ve Yitik Zamanlar''
Muhtaçti duygular sonbahar yapraklarinda sürgün eden sevgilere bir yudum su gibi...
''Gidenlerin'' aceleyle biraktigi ya da belki bir hiçligin kiyisinda unutulmus üzeri yosun tutmus toprak saksiya takildi gözleri.
Bir hanimelinin gizli rayihasinda beklerdi zaman, gençlikti insani çagiran eski asklarin siirinde umut dolu rüyalara uyanmak için yeniden.
''Çiçekler Yalnizliklarda Açar!' Ince bir çizgidir hakikat taze bir hayattir bu an''ulasilamayan güzellige aglar insan''
''Güz Dirilistir!''
Sonra aksam gelir apansizin.Günün karanlik yüzüne istemsiz bir gölge düsürür. Belki de aydinliga hasret bir damla gözyasi.Tarlalarin kavruk sicakligindan geçmis çobanlar bekler sürüleri. Her gün dönümünde inerler daglardan.Çantalarinda çoban çiçekleri.Kutsal kitabin ilk sözcükleri.Göge yükselen bilge , ozan sesleri.Üzerinde yasadigim dünyaya yabancilasiyorum. Mevsimler giyiyor elbiselerini zamani geldigince.
''Ve Her Güz Yeni Bir Dirilis.''
Sen mavi nedir bilir misin?
''Bazen gidemedigin yerdir senin kentin.''
Siirimizi kaybettik.Siir yasamakti oysa.
Artik bir sümbül kokusunda ''askin kentine'' varabilirdi.
Deniz kavusmayi beklerdi çünkü deniz ''kavusulandi''
Üsküdar meydanini arkanizda birakip fistik agacina dogru ''yolu yüklendiginizde''
''Istanbul ve Yitik Zamanlar''
Muhtaçti duygular sonbahar yapraklarinda sürgün eden sevgilere bir yudum su gibi...
''Gidenlerin'' aceleyle biraktigi ya da belki bir hiçligin kiyisinda unutulmus üzeri yosun tutmus toprak saksiya takildi gözleri.
Bir hanimelinin gizli rayihasinda beklerdi zaman, gençlikti insani çagiran eski asklarin siirinde umut dolu rüyalara uyanmak için yeniden.
''Çiçekler Yalnizliklarda Açar!' Ince bir çizgidir hakikat taze bir hayattir bu an''ulasilamayan güzellige aglar insan''
''Güz Dirilistir!''
Sonra aksam gelir apansizin.Günün karanlik yüzüne istemsiz bir gölge düsürür. Belki de aydinliga hasret bir damla gözyasi.Tarlalarin kavruk sicakligindan geçmis çobanlar bekler sürüleri. Her gün dönümünde inerler daglardan.Çantalarinda çoban çiçekleri.Kutsal kitabin ilk sözcükleri.Göge yükselen bilge , ozan sesleri.Üzerinde yasadigim dünyaya yabancilasiyorum. Mevsimler giyiyor elbiselerini zamani geldigince.
''Ve Her Güz Yeni Bir Dirilis.''
''Hüzün askin ta kendisiydi''
Sen mavi nedir bilir misin?
''Bazen gidemedigin yerdir senin kentin.''
Siirimizi kaybettik.Siir yasamakti oysa.
Artik bir sümbül kokusunda ''askin kentine'' varabilirdi.
Deniz kavusmayi beklerdi çünkü deniz ''kavusulandi''
Üsküdar meydanini arkanizda birakip fistik agacina dogru ''yolu yüklendiginizde''
''Istanbul ve Yitik Zamanlar''
Muhtaçti duygular sonbahar yapraklarinda sürgün eden sevgilere bir yudum su gibi...
''Gidenlerin'' aceleyle biraktigi ya da belki bir hiçligin kiyisinda unutulmus üzeri yosun tutmus toprak saksiya takildi gözleri.
Bir hanimelinin gizli rayihasinda beklerdi zaman, gençlikti insani çagiran eski asklarin siirinde umut dolu rüyalara uyanmak için yeniden.
''Çiçekler Yalnizliklarda Açar!' Ince bir çizgidir hakikat taze bir hayattir bu an''ulasilamayan güzellige aglar insan''
''Güz Dirilistir!''
Sonra aksam gelir apansizin.Günün karanlik yüzüne istemsiz bir gölge düsürür. Belki de aydinliga hasret bir damla gözyasi.Tarlalarin kavruk sicakligindan geçmis çobanlar bekler sürüleri. Her gün dönümünde inerler daglardan.Çantalarinda çoban çiçekleri.Kutsal kitabin ilk sözcükleri.Göge yükselen bilge , ozan sesleri.Üzerinde yasadigim dünyaya yabancilasiyorum. Mevsimler giyiyor elbiselerini zamani geldigince.
''Ve Her Güz Yeni Bir Dirilis.''
Sen mavi nedir bilir misin?
''Bazen gidemedigin yerdir senin kentin.''
Siirimizi kaybettik.Siir yasamakti oysa.
Artik bir sümbül kokusunda ''askin kentine'' varabilirdi.
Deniz kavusmayi beklerdi çünkü deniz ''kavusulandi''
Üsküdar meydanini arkanizda birakip fistik agacina dogru ''yolu yüklendiginizde''
''Istanbul ve Yitik Zamanlar''
Muhtaçti duygular sonbahar yapraklarinda sürgün eden sevgilere bir yudum su gibi...
''Gidenlerin'' aceleyle biraktigi ya da belki bir hiçligin kiyisinda unutulmus üzeri yosun tutmus toprak saksiya takildi gözleri.
Bir hanimelinin gizli rayihasinda beklerdi zaman, gençlikti insani çagiran eski asklarin siirinde umut dolu rüyalara uyanmak için yeniden.
''Çiçekler Yalnizliklarda Açar!' Ince bir çizgidir hakikat taze bir hayattir bu an''ulasilamayan güzellige aglar insan''
''Güz Dirilistir!''
Sonra aksam gelir apansizin.Günün karanlik yüzüne istemsiz bir gölge düsürür. Belki de aydinliga hasret bir damla gözyasi.Tarlalarin kavruk sicakligindan geçmis çobanlar bekler sürüleri. Her gün dönümünde inerler daglardan.Çantalarinda çoban çiçekleri.Kutsal kitabin ilk sözcükleri.Göge yükselen bilge , ozan sesleri.Üzerinde yasadigim dünyaya yabancilasiyorum. Mevsimler giyiyor elbiselerini zamani geldigince.
''Ve Her Güz Yeni Bir Dirilis.''
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.