9786051131061
378907
https://www.tdedkitap.com/aska-aglayan-veli-haci-bektasi-veli
Aşka Ağlayan Veli - Hacı Bektaşı Veli
8.00
Gecenin hüküm sürdügü bir an... Uykunun koynunda sicaga teslim olmus bir beden ve rüyalar içinde ben. Babamin hediyesi alti köseli yildiz elimde uyudugum gecenin sabaha en yakin yerinde rüyalar içinde idim. Benim içim, benim için bir rüya idi. Yusuf yorumlu, Yakup sevdali, Nisabur vedali… Rüyamda bir piri fani: “Gel! Gözyaslarinin duasinda elini islak yüzüne sürmeden, nefesinle gel. Atesi harla. Seni bekliyor mazlum, mahzun; suskun, sabirla.” dedi. Yürüdük. Rüzgârin en sert estigi yere saçtik küllenmis atesin kivilcimini. Atesimizi yüksek yerlerde yaktik. Rüzgâr atese degince, ates dile geldi: “Ey özümün köz eyledigi! Ey bagri yanik gönlümün bekledigi! Susma seslen! Sûr'a üfler gibi seslen bana ki seninle yeniden dirileyim.”Atese eren bir pervane “Hû” dedi, kendinden geçti. Canini atese verdi. Yandi. Yakildi. Ah etmedi. Yeniden yandi. Yeniden. Yeniden… Ates bir kez daha dile geldi:“Ey ruhuma es, gönlüme ask olan! Ben geldim. Yandim, tutustum da geldim. Bagrimda binlerce yillik köz ile gözümde binlerce damla yas ile ve dilimde binlerce ah ile geldim. Özümdeki közü gözümdeki yasla yakmadan, özlemin sinesinde damla damla, köz köz sen deyip geldim. Kapi açilir mi bilmem. Baskalari asksizligiyla aç derken, ben gönül yanigimla sadece ask deyip geldim.”Ardindan, “Ey aska talip! Ey ask diye aglayan! Ey dilinde ah, gözlerinde yas olan! Öyle bir aska talip ol ki binlerce ahin bir tek ask olsun.” dedi. Sonra, “Kalk” dedi. “Kalk! Görmüyor musun, yildizlar ask ask secde ediyor? Secde secde vecde geliyor. Kalk! Süphesiz ki namaz uykudan hayirlidir.”
Gecenin hüküm sürdügü bir an... Uykunun koynunda sicaga teslim olmus bir beden ve rüyalar içinde ben. Babamin hediyesi alti köseli yildiz elimde uyudugum gecenin sabaha en yakin yerinde rüyalar içinde idim. Benim içim, benim için bir rüya idi. Yusuf yorumlu, Yakup sevdali, Nisabur vedali… Rüyamda bir piri fani: “Gel! Gözyaslarinin duasinda elini islak yüzüne sürmeden, nefesinle gel. Atesi harla. Seni bekliyor mazlum, mahzun; suskun, sabirla.” dedi. Yürüdük. Rüzgârin en sert estigi yere saçtik küllenmis atesin kivilcimini. Atesimizi yüksek yerlerde yaktik. Rüzgâr atese degince, ates dile geldi: “Ey özümün köz eyledigi! Ey bagri yanik gönlümün bekledigi! Susma seslen! Sûr'a üfler gibi seslen bana ki seninle yeniden dirileyim.”Atese eren bir pervane “Hû” dedi, kendinden geçti. Canini atese verdi. Yandi. Yakildi. Ah etmedi. Yeniden yandi. Yeniden. Yeniden… Ates bir kez daha dile geldi:“Ey ruhuma es, gönlüme ask olan! Ben geldim. Yandim, tutustum da geldim. Bagrimda binlerce yillik köz ile gözümde binlerce damla yas ile ve dilimde binlerce ah ile geldim. Özümdeki közü gözümdeki yasla yakmadan, özlemin sinesinde damla damla, köz köz sen deyip geldim. Kapi açilir mi bilmem. Baskalari asksizligiyla aç derken, ben gönül yanigimla sadece ask deyip geldim.”Ardindan, “Ey aska talip! Ey ask diye aglayan! Ey dilinde ah, gözlerinde yas olan! Öyle bir aska talip ol ki binlerce ahin bir tek ask olsun.” dedi. Sonra, “Kalk” dedi. “Kalk! Görmüyor musun, yildizlar ask ask secde ediyor? Secde secde vecde geliyor. Kalk! Süphesiz ki namaz uykudan hayirlidir.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.