Aşk-ı Pinade Ermeni Kızın Türk Aşkı

Stok Kodu:
9786054599202
Sayfa Sayısı:
240
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%20 indirimli
40,00TL
32,00TL
9786054599202
425822
Aşk-ı Pinade  Ermeni Kızın Türk Aşkı
Aşk-ı Pinade Ermeni Kızın Türk Aşkı
32.00
Leniya, çok sevdigi gözlerinden ayiramiyordu bakislarini. Hiçbir sey konusmuyorlardi. Gönülden gönüle sevgi seli akiyordu. Gözle görülmeyen, elle tutulmayan sadece gönüllerin gördügü bir sevgi seli bir birine karsi. Akil susuyordu, konusmaya cesaret edemiyordu. Seyre daliyordu âsiklarin yaninda. Gönül tüm kapilarini açiyordu. Içinde saraylar barindiriyor, cennetler sunuyordu âsiklara. Âsik olan kayboluyordu bir digerinin sevgisinde. Mavi kelebekleri görüyorlardi selâlelerin kenarinda. Suyun üzerinde yüzen elmaslar, yani basinda açan güller oluyordu. Her türlü çiçegin kokusunda kayboluyorlardi. Huri oluyorlardi. Yesillikler arasinda, saray içinde, beyaz atin üstünde gibiydiler. Gönül dünyasinda o kadar çok seyre doyumluk seyler oluyordu ki konusmakla zaman harcanmiyordu. Sadece seyretmek yetiyordu. Mest olmuslardi, birbirlerini seyretmekten. Yorgun düsmüslerdi. Leniya, daha fazla dayanamayip Ömer'in dizinin üstüne basini koydu. Hiç bitmesini istemiyordu o anin. Mutluluk tüm bedenine yayilmisti. Saçlarini usul usul oksuyordu. Kemanin yayi daha fazla incitiyordu tellerini belki de. Notalar saçlarinda beliriyordu. Nasirlasmis ellerde oksaniyordu. Ates bile aska geliyordu. Son gücüne kadar parliyordu. Agacin dalinda bulunan kuslar susmustu âsiklara saygilarindan. Sadece sevinçten heyecanini yenemeyip yavas yavas dalgalaniyordu Van Gölü. Asklarinin ömür boyu sürecegine susarak ant içmislerdi. Tek kelime etmeden ellerine toprak almislardi. Ikisinin de sessizce kelimeler beliriyordu dudaklarinda. ”Sahidimiz su toprak olsun. Sana geldigimizde bir baskasi girmeyecek gönül dünyamiza”…
Leniya, çok sevdigi gözlerinden ayiramiyordu bakislarini. Hiçbir sey konusmuyorlardi. Gönülden gönüle sevgi seli akiyordu. Gözle görülmeyen, elle tutulmayan sadece gönüllerin gördügü bir sevgi seli bir birine karsi. Akil susuyordu, konusmaya cesaret edemiyordu. Seyre daliyordu âsiklarin yaninda. Gönül tüm kapilarini açiyordu. Içinde saraylar barindiriyor, cennetler sunuyordu âsiklara. Âsik olan kayboluyordu bir digerinin sevgisinde. Mavi kelebekleri görüyorlardi selâlelerin kenarinda. Suyun üzerinde yüzen elmaslar, yani basinda açan güller oluyordu. Her türlü çiçegin kokusunda kayboluyorlardi. Huri oluyorlardi. Yesillikler arasinda, saray içinde, beyaz atin üstünde gibiydiler. Gönül dünyasinda o kadar çok seyre doyumluk seyler oluyordu ki konusmakla zaman harcanmiyordu. Sadece seyretmek yetiyordu. Mest olmuslardi, birbirlerini seyretmekten. Yorgun düsmüslerdi. Leniya, daha fazla dayanamayip Ömer'in dizinin üstüne basini koydu. Hiç bitmesini istemiyordu o anin. Mutluluk tüm bedenine yayilmisti. Saçlarini usul usul oksuyordu. Kemanin yayi daha fazla incitiyordu tellerini belki de. Notalar saçlarinda beliriyordu. Nasirlasmis ellerde oksaniyordu. Ates bile aska geliyordu. Son gücüne kadar parliyordu. Agacin dalinda bulunan kuslar susmustu âsiklara saygilarindan. Sadece sevinçten heyecanini yenemeyip yavas yavas dalgalaniyordu Van Gölü. Asklarinin ömür boyu sürecegine susarak ant içmislerdi. Tek kelime etmeden ellerine toprak almislardi. Ikisinin de sessizce kelimeler beliriyordu dudaklarinda. ”Sahidimiz su toprak olsun. Sana geldigimizde bir baskasi girmeyecek gönül dünyamiza”…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat