Aşıklar Sultanı Aynü’l-Kudat el-Hemedani’nin Hayatı ve Tasavvuf Anlayışı

Stok Kodu:
9789755747545
Sayfa Sayısı:
212
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%20 indirimli
140,00TL
112,00TL
2 adet mevcut
9789755747545
489722
Aşıklar Sultanı  Aynü’l-Kudat el-Hemedani’nin Hayatı ve Tasavvuf Anlayışı
Aşıklar Sultanı Aynü’l-Kudat el-Hemedani’nin Hayatı ve Tasavvuf Anlayışı
112.00
Hallâc-i Mansûr, Bâyezîd-i Bistâmî, Ebu'l-Hasan el-Harakanî, Ebû Sa‘îd Ebu'l-Hayr ve Ahmed Gazzâlî gibi âriflerin söz ve görüsleriyle sekillenen “Horasan tasavvuf mektebi”nin önemli özelligi, insanin Allah ve âlemle olan iliskisini daha çok ask, vecd, cezbe, cefâ, mihnet, fenâ vb. kavramlarla ifade etmesidir. Ilâhî askin, geride baska hiçbir sey birakmayacak sekilde sûfîyi eritip tüketmesi, vecdin tesirine girmis ruhlarin fenâ' hâlinde “bir”de kaybolmalari, ma‘rifetin dilin ifade imkânina sigmayan yapisi ve daha baska sebepler, bu tasavvuf mektebine mensup ârifleri, fikirlerini kolay anlasilmayacak birtakim söz ve sembollerle ifade etmeye mecbur birakmistir.Böyle bir tasavvuf geleneginin önemli temsilcilerinden birisi de Aziz Nesefî'nin “âsiklar sultani” olarak niteledigi Aynü'l-Kudât el-Hemedânî'dir. Imam Gazzâlî'nin eserleri ve fikriyâti ile kardesi Ahmed Gazzâlî'nin manevî terbiyesi altinda yetisen Hemedânî, bilgi ve varliga dair düsünceleriyle de ilk dönem sûfîleriyle Ibnü'l-Arabî dönemi arasinda âdeta bir köprü vazifesi görmüstür.Yazdigi eserler, her kesimden yetistirdigi talebeleri yaninda ilim ve ma‘rifet bakimindan parlak bir gelecegi müjdeleyen alâmetleriyle temâyüz eden Aynü'l-kudât Hemedânî, siyasî gelecegi için “tehlikeli” kabul ettigi Selçuklu veziri Kivâmüddîn Dergezînî tarafindan yolu kesilerek sehit edildiginde henüz otuz üç yasindaydi.
Hallâc-i Mansûr, Bâyezîd-i Bistâmî, Ebu'l-Hasan el-Harakanî, Ebû Sa‘îd Ebu'l-Hayr ve Ahmed Gazzâlî gibi âriflerin söz ve görüsleriyle sekillenen “Horasan tasavvuf mektebi”nin önemli özelligi, insanin Allah ve âlemle olan iliskisini daha çok ask, vecd, cezbe, cefâ, mihnet, fenâ vb. kavramlarla ifade etmesidir. Ilâhî askin, geride baska hiçbir sey birakmayacak sekilde sûfîyi eritip tüketmesi, vecdin tesirine girmis ruhlarin fenâ' hâlinde “bir”de kaybolmalari, ma‘rifetin dilin ifade imkânina sigmayan yapisi ve daha baska sebepler, bu tasavvuf mektebine mensup ârifleri, fikirlerini kolay anlasilmayacak birtakim söz ve sembollerle ifade etmeye mecbur birakmistir.Böyle bir tasavvuf geleneginin önemli temsilcilerinden birisi de Aziz Nesefî'nin “âsiklar sultani” olarak niteledigi Aynü'l-Kudât el-Hemedânî'dir. Imam Gazzâlî'nin eserleri ve fikriyâti ile kardesi Ahmed Gazzâlî'nin manevî terbiyesi altinda yetisen Hemedânî, bilgi ve varliga dair düsünceleriyle de ilk dönem sûfîleriyle Ibnü'l-Arabî dönemi arasinda âdeta bir köprü vazifesi görmüstür.Yazdigi eserler, her kesimden yetistirdigi talebeleri yaninda ilim ve ma‘rifet bakimindan parlak bir gelecegi müjdeleyen alâmetleriyle temâyüz eden Aynü'l-kudât Hemedânî, siyasî gelecegi için “tehlikeli” kabul ettigi Selçuklu veziri Kivâmüddîn Dergezînî tarafindan yolu kesilerek sehit edildiginde henüz otuz üç yasindaydi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat