9786051214108
379987
https://www.tdedkitap.com/anti-ergenekon-dan-neo-ergenekon-a-kripto
Anti-Ergenekon’dan Neo-Ergenekon’a Kripto
51.20
Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in Israil Cumhurbaskani Simon Peres'e “One Minute” çektigi Davos Zirvesi'ne (29 Ocak 2009) kadar AK Parti ve Cemaat arasindaki iliskiler normal seyrindeydi. Davos çikisi, sadece Türkiye ve Israil iliskilerini, bölgesel dengeleri olumsuz etkilemekle kalmadi, ayni paralelde AK Parti ve Cemaat iliskilerini baska bir evreye geçirdi. Cemaat, ilk kez Davos sonrasi hükûmet aleyhinde telefon dinlemelerine, teknik takibe, belge toplamaya ve delil üretmeye basladi. 17 Aralik sürecinde siyasi saflar yeniden biçimlendi. Daha önce Deniz Baykal ve çok sayida milletvekilinin komplo kasetleri üzerinden Cemaat'e iliskin derin tecrübesi bulunan CHP ve MHP tuhaf sekilde Cemaat'le is birligine giristi. Cemaat, müntesibi savci ve polislerden temin ettigi gizli kayit ve dokümanlari bu iki partiye, özellikle CHP'ye ulastirarak AK Parti'ye yönelik kusatmayi daha genis alana yaydi. Daha önce özellikle din, kültür ve egitim alaninda hizmet hareketi olarak genis kabul gören Cemaat'in devlet içindeki genis kadro agiyla baslattigi bu siyasal kalkisma, karsimizdaki düsmanin basit ve siradan bir hizmet hareketi degil “paralel devlet” oldugu gerçegini somutlastirdi. Kuruldugu günden bu yana derin ve kirli odaklarla sürekli mücadele eden AK Parti, bu süreçte yeni düsmani Paralel Yapi'yla kiyasiya mücadeleye giristi. Yeni Türkiye'nin insasi ve bu sürecin mimari Recep Tayyip Erdogan'in varligi, uluslararasi bu güç odaklari için tehdit unsurudur. Ergenekon'la mücadelenin kesintiye ugramasi, bu yapinin yerine Cemaat'in konuslanmasi uluslararasi iklimden bagimsiz düsünülemez. 17 Aralik sürecinde ortaya çikan gerçekler açikça ortaya koydu ki Cemaat'in paralel evrimi, Türkiye'nin “global Ergenekon” olarak da tarif edebilecegimiz uluslararasi oyun kurucularla iliskisinin bozulmasiyla formatlandi.
Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in Israil Cumhurbaskani Simon Peres'e “One Minute” çektigi Davos Zirvesi'ne (29 Ocak 2009) kadar AK Parti ve Cemaat arasindaki iliskiler normal seyrindeydi. Davos çikisi, sadece Türkiye ve Israil iliskilerini, bölgesel dengeleri olumsuz etkilemekle kalmadi, ayni paralelde AK Parti ve Cemaat iliskilerini baska bir evreye geçirdi. Cemaat, ilk kez Davos sonrasi hükûmet aleyhinde telefon dinlemelerine, teknik takibe, belge toplamaya ve delil üretmeye basladi. 17 Aralik sürecinde siyasi saflar yeniden biçimlendi. Daha önce Deniz Baykal ve çok sayida milletvekilinin komplo kasetleri üzerinden Cemaat'e iliskin derin tecrübesi bulunan CHP ve MHP tuhaf sekilde Cemaat'le is birligine giristi. Cemaat, müntesibi savci ve polislerden temin ettigi gizli kayit ve dokümanlari bu iki partiye, özellikle CHP'ye ulastirarak AK Parti'ye yönelik kusatmayi daha genis alana yaydi. Daha önce özellikle din, kültür ve egitim alaninda hizmet hareketi olarak genis kabul gören Cemaat'in devlet içindeki genis kadro agiyla baslattigi bu siyasal kalkisma, karsimizdaki düsmanin basit ve siradan bir hizmet hareketi degil “paralel devlet” oldugu gerçegini somutlastirdi. Kuruldugu günden bu yana derin ve kirli odaklarla sürekli mücadele eden AK Parti, bu süreçte yeni düsmani Paralel Yapi'yla kiyasiya mücadeleye giristi. Yeni Türkiye'nin insasi ve bu sürecin mimari Recep Tayyip Erdogan'in varligi, uluslararasi bu güç odaklari için tehdit unsurudur. Ergenekon'la mücadelenin kesintiye ugramasi, bu yapinin yerine Cemaat'in konuslanmasi uluslararasi iklimden bagimsiz düsünülemez. 17 Aralik sürecinde ortaya çikan gerçekler açikça ortaya koydu ki Cemaat'in paralel evrimi, Türkiye'nin “global Ergenekon” olarak da tarif edebilecegimiz uluslararasi oyun kurucularla iliskisinin bozulmasiyla formatlandi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.