Anneme Soramadığım Sorular

Stok Kodu:
9789752611900
Sayfa Sayısı:
222
Basım Tarihi:
2012-01
%20 indirimli
160,00TL
128,00TL
1 adet mevcut
9789752611900
471002
Anneme Soramadığım Sorular
Anneme Soramadığım Sorular
128.00

ÇOCUKLAR daha anne karnindayken bile, hissetmeye ve algilamaya baslarlar. Annenin ruh hali, üzüntüsü, sikintisi ve mutlulugu ona yansir. Onun davranislarina ve hareketlerine etki eder. Anne huzursuzken bebek daha hareketli olabilir, bu esnada kasilmalar, sancilar olusabilir. Dogduktan sonraki ilk yillarda yanindaki kisi özellikle de annesi aglasa, hüzünlense onun yüzüne bakip o da aglamaya baslar.Çocuklar hisseder, tam olarak adini koyamasa da, anlayamasa da yogun bir sekilde hissederler. Yasanan seyin iyi mi kötü mü oldugunu duygulari ve hisleriyle anlamaya çalisirlar.Yaslari büyüdükçe etraflarinda olan biteni daha çok fark ederler. Anne ve babalari ona nasil davraniyor, kendi aralarinda neler yasiyorlar, ona belli etmemeye çalissalar da yasanan olaylarin ve duygularin farkina varirlar."Çocuklar her seyi duyar' fakat ifade etmekte zorluk yasarlar. Yetiskinler bile duygularini dile getirmekte, uygun kelimeler bulup yüregindekileri söylemekte zorlanirken, küçük yürekler bu konuda daha da zorlanir. Sözle ifade edemediklerini davranisla göstermeye çalisirlar. Daha çok aglar, daha çok tutturur, hirçinlasir, altini islatmaya, parmak emmeye ya da tirnak yemeye baslarlar. Ders notlarinda düsüsler yasar, ilgisi ve dikkatleri dagilabilir. Bu tip davranis sorunlariyla yasadigi sikinti ya da kaygiyi çevresindekilere, özellikle de anne babasina ifade etmeye çalisirlar.Kardesi olan bir çocuk kardesini degil anne babasinin ilgisini ve zamanini kiskanir. Bunu dile getiremedigi için hirçinlasir, kardesine zarar vermeye çalisabilir. Anne babasi tarafindan kardesini kiskanmakla suçlanir, aslinda onun derdi baskadir. Beni de eskisi kadar sevin, bana yine eskisi gibi zaman ayirin, benimle yine oyun oynayin, hemen büyüdügümü düsünüp fazlasiyla uyarmayin, birden büyümemi beklemeyin demek istemektedir.Bu sebeple anne babalar özellikle çocugun davranislarini dogru okumaya, onun soramadigi sorulari davranislarindan anlamaya çalismalidir. Sorunlu davranisa odaklanmak yerine arkasindaki mesaji okumalidirlar. Çocuklar soramadiklari sorularini ve söyleyemediklerini davranislariyla, resimleriyle, oyunlariyla ortaya koyarlar. Resimlerinde aile içinde kendilerini nerede ve nasil algiladiklarini, oyunlarinda çevreleriyle iliski ve iletisimlerini yansitirlar. Anne babalar onlari sürekli uyarmak ve tehdit etmek yerine anlatmak istedigine ve davranisin altindaki mesaja odaklanmalidir.Küçük yaslarda cevapsiz kalan, sorulamayan sorular büyüyünce tekrar tekrar sorulur. Özellikle orta yaslarda kendinle hesaplastigin ve çocuklugunu daha çok animsadigin zamanlarda bu sorular bazen öfkeyle bazen de hüzünle ve aciyla sorulur. Çünkü çocuklukta yasanan birçok olay ve yasanmisligin etkisi bu yaslarda daha çok farkedilmeye, anlasilmaya baslar. Insanin kendisiyle en çok hesaplastigi, kendini en çok sorguladigi bu dönemde geçmiste anne babayla yasananlar da önem kazanir.Çocuklarinizin size soramadigi sadece davranislariyla anlatmaya çalistigi sorularini duymak ister misiniz? Hem de onlarin dilinden... Neden sürekli kavga ediyorsunuz? Beni neden dövüyorsun anne? Neden altimi islattigimi biliyor musun? Beni istemedin mi gerçekten? Neden beni hep babanneme benzetiyorsun? Bir sarilsan bana ne olur anne? Ben erkek degil miyim? Beni de kardesim kadar sevebilseydin keske? Bu evin günah keçisi ben miyim? Benimle gurur duymani ne çok isterdim biliyor musun? Babamla bosanirken beni neden almak istemedin? Her zaman en iyisi olunabilir mi anne? Bana neler oluyor anne? Asik oldum ne yapacagim anne? Keske beni babama sikâyet etmeseydi? Bütün erkekler babam gibi mi? Benim pabucumu kim dama atti? Neden bu kadar mesgulsün anne? Büyüdügümü farketmiyor musun? Onun beni taciz ettigini biliyor musun anne? Babam nasil bir adamdi? Okula gitmek zorunda miyim? Televizyon yok, bilgisayar yok! Peki, Ne Var? Bunlari senden baska kime sorabilirim?

ÇOCUKLAR daha anne karnindayken bile, hissetmeye ve algilamaya baslarlar. Annenin ruh hali, üzüntüsü, sikintisi ve mutlulugu ona yansir. Onun davranislarina ve hareketlerine etki eder. Anne huzursuzken bebek daha hareketli olabilir, bu esnada kasilmalar, sancilar olusabilir. Dogduktan sonraki ilk yillarda yanindaki kisi özellikle de annesi aglasa, hüzünlense onun yüzüne bakip o da aglamaya baslar.Çocuklar hisseder, tam olarak adini koyamasa da, anlayamasa da yogun bir sekilde hissederler. Yasanan seyin iyi mi kötü mü oldugunu duygulari ve hisleriyle anlamaya çalisirlar.Yaslari büyüdükçe etraflarinda olan biteni daha çok fark ederler. Anne ve babalari ona nasil davraniyor, kendi aralarinda neler yasiyorlar, ona belli etmemeye çalissalar da yasanan olaylarin ve duygularin farkina varirlar."Çocuklar her seyi duyar' fakat ifade etmekte zorluk yasarlar. Yetiskinler bile duygularini dile getirmekte, uygun kelimeler bulup yüregindekileri söylemekte zorlanirken, küçük yürekler bu konuda daha da zorlanir. Sözle ifade edemediklerini davranisla göstermeye çalisirlar. Daha çok aglar, daha çok tutturur, hirçinlasir, altini islatmaya, parmak emmeye ya da tirnak yemeye baslarlar. Ders notlarinda düsüsler yasar, ilgisi ve dikkatleri dagilabilir. Bu tip davranis sorunlariyla yasadigi sikinti ya da kaygiyi çevresindekilere, özellikle de anne babasina ifade etmeye çalisirlar.Kardesi olan bir çocuk kardesini degil anne babasinin ilgisini ve zamanini kiskanir. Bunu dile getiremedigi için hirçinlasir, kardesine zarar vermeye çalisabilir. Anne babasi tarafindan kardesini kiskanmakla suçlanir, aslinda onun derdi baskadir. Beni de eskisi kadar sevin, bana yine eskisi gibi zaman ayirin, benimle yine oyun oynayin, hemen büyüdügümü düsünüp fazlasiyla uyarmayin, birden büyümemi beklemeyin demek istemektedir.Bu sebeple anne babalar özellikle çocugun davranislarini dogru okumaya, onun soramadigi sorulari davranislarindan anlamaya çalismalidir. Sorunlu davranisa odaklanmak yerine arkasindaki mesaji okumalidirlar. Çocuklar soramadiklari sorularini ve söyleyemediklerini davranislariyla, resimleriyle, oyunlariyla ortaya koyarlar. Resimlerinde aile içinde kendilerini nerede ve nasil algiladiklarini, oyunlarinda çevreleriyle iliski ve iletisimlerini yansitirlar. Anne babalar onlari sürekli uyarmak ve tehdit etmek yerine anlatmak istedigine ve davranisin altindaki mesaja odaklanmalidir.Küçük yaslarda cevapsiz kalan, sorulamayan sorular büyüyünce tekrar tekrar sorulur. Özellikle orta yaslarda kendinle hesaplastigin ve çocuklugunu daha çok animsadigin zamanlarda bu sorular bazen öfkeyle bazen de hüzünle ve aciyla sorulur. Çünkü çocuklukta yasanan birçok olay ve yasanmisligin etkisi bu yaslarda daha çok farkedilmeye, anlasilmaya baslar. Insanin kendisiyle en çok hesaplastigi, kendini en çok sorguladigi bu dönemde geçmiste anne babayla yasananlar da önem kazanir.Çocuklarinizin size soramadigi sadece davranislariyla anlatmaya çalistigi sorularini duymak ister misiniz? Hem de onlarin dilinden... Neden sürekli kavga ediyorsunuz? Beni neden dövüyorsun anne? Neden altimi islattigimi biliyor musun? Beni istemedin mi gerçekten? Neden beni hep babanneme benzetiyorsun? Bir sarilsan bana ne olur anne? Ben erkek degil miyim? Beni de kardesim kadar sevebilseydin keske? Bu evin günah keçisi ben miyim? Benimle gurur duymani ne çok isterdim biliyor musun? Babamla bosanirken beni neden almak istemedin? Her zaman en iyisi olunabilir mi anne? Bana neler oluyor anne? Asik oldum ne yapacagim anne? Keske beni babama sikâyet etmeseydi? Bütün erkekler babam gibi mi? Benim pabucumu kim dama atti? Neden bu kadar mesgulsün anne? Büyüdügümü farketmiyor musun? Onun beni taciz ettigini biliyor musun anne? Babam nasil bir adamdi? Okula gitmek zorunda miyim? Televizyon yok, bilgisayar yok! Peki, Ne Var? Bunlari senden baska kime sorabilirim?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat